SOMALİLAND'IN TANINMASINDA MOSSAD'IN ROLÜ

img
SOMALİLAND'IN TANINMASINDA MOSSAD'IN ROLÜ

Siyonist kaynaklar, bu rejimin ayrılıkçı Somaliland bölgesini tanıma yönündeki stratejik hedeflerine işaret ederek, İsrail’in bu bölgeyi Yemen’den istihbarat toplamak için uygun bir zemin olarak gördüğünü ve Mossad’ın Tel Aviv’in bu adımında eskiye dayanan bir role sahip olduğunu açıkladı.

Tesnim Haber Ajansı Uluslararası Servisi’nin haberine göre, siyonist rejimin Somali’deki ayrılıkçı Somaliland bölgesini “bağımsız ve egemen bir ülke” olarak tanıdığını ilan etmesi bazıları için şaşırtıcı olsa da, bu adım Mossad istihbarat servisinin yıllardır sessiz ve gizli biçimde yürüttüğü çalışmaların sonucunu ortaya koydu. Uluslararası alanda geniş çapta kınanan bu adım, Afrika Boynuzu’nun siyasi ve güvenlik sonuçlarına dair ciddi endişelere yol açtı.

Ayrılıkçı Somaliland bölgesinin tanınmasında Mossad’ın izi

Siyonist rejimin Somaliland’ı tanıma hedef ve motivasyonlarına ilişkin çok sayıda analiz yapılırken, İbranice kaynaklar bu süreçte Mossad istihbarat servisinin rolünü açığa çıkardı.

İbranice Yedioth Ahronoth gazetesi dün akşam, cumartesi günü yayımladığı bir haberde, Somali, Türkiye ve Mısır tarafından kınanan İsrail’in Somaliland’ı tanıma girişiminin, Husilerin kontrolündeki bölgelere yakınlık gibi stratejik çıkarları ve Mossad’ın yıllara yayılan sessiz müdahalelerini yansıttığını belirtti.

Somaliland bölgesi, Somali devletinin çöküşü ve ardından patlak veren iç savaşın ardından 1991 yılında Somali Cumhuriyeti’nden tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. O tarihten bu yana kendisini bağımsız bir devlet olarak uluslararası alanda kabul ettirmeye çalışsa da bu yönde başarı elde edemedi.

Bu bölge, Somali’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğini savunmaya devam eden Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği ya da uluslararası toplumdan herhangi bir resmi tanıma almış değil.

Mogadişu’daki Somali hükümeti, bu bölgenin tanınmasına kesin olarak karşı çıkıyor ve Somaliland’ı kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor. Bölgesel ve uluslararası aktörler daha önce, Somaliland’ın tanınmasının Afrika Boynuzu’nu istikrarsızlaştırabileceği uyarısında bulunmuştu.

Yedioth Ahronoth, haberinin devamında, bugüne kadar hiçbir Birleşmiş Milletler üyesi ülkenin Somaliland’ı bağımsız bir devlet olarak tanımadığını vurguladı. Dikkat çekici bir şekilde, Somaliland kısa süre önce İsrail tarafından Gazze Şeridi’nden sürülen Filistinliler için potansiyel bir hedef olarak gündeme getirilmiş, Somalilandlı yetkililer de resmi bir açıklama yapmaksızın Gazze’den bir milyon mülteciyi kabul etme ihtimalinden söz etmişti.

Somaliland, İsrail’in Yemen’e yönelik casusluğu için uygun bir zemin

Bu İbranice medya organı, siyonist rejimin Somaliland’ı tanıma yoluyla ulaşmak istediği hedeflere ilişkin olarak, İsrail’in ABD gibi uzun kıyı şeridi ve Afrika Boynuzu’ndaki konumu nedeniyle Somaliland’da güçlü stratejik çıkarlara sahip olduğunu yazdı. Haberde, İsrail’in Somaliland’ı tanımasının arkasındaki temel etkenlerden birinin, bu bölgenin Yemen’deki Ensarullah hareketinin kontrolündeki alanlara yakınlığı olduğu ifade edildi. Gazze Şeridi’nde ateşkes sağlanmış olmasına rağmen Yemen’in İsrail’in bölgesel ticaret yolları için hâlâ gerçek bir tehdit oluşturduğu belirtilerek, Tel Aviv’in Somaliland ile ilişkileri güçlendirmeyi Yemen’e karşı stratejik bir “çifte darbe” olarak gördüğü aktarıldı.

Tel Aviv Üniversitesi’ne bağlı Siyonist rejimin Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü de bu bağlamda, Somaliland’ın topraklarının ve kıyı şeridinin, Yemen’de Husilerin kontrolündeki bölgelerden, Hudeyde Limanı da dâhil olmak üzere, 300 ila 500 kilometre mesafede bulunduğunu açıkladı.

Bu siyonist güvenlik merkezi, Arap ülkeleri, ABD ve İsrail’in son yıllarda Husilere karşı kesin bir zafer elde edemeden savaştıklarını hatırlatarak, Somaliland’ın konumu ve buradan başlatılabilecek olası operasyonların oyunun kurallarını değiştirebileceğini belirtti.

Haberde, Somaliland’ın “istihbarat toplama, Husilerin hareketlerini ve askeri seferberliğini izleme, Yemen hükümetine lojistik destek sağlama ve doğrudan operasyonlar yürütme; saldırı operasyonlarından denizde ya da insansız hava araçlarıyla yapılan Husi saldırılarını engellemeye kadar uzanan geniş bir görev yelpazesi için ileri bir üs” olarak kullanılabileceği ifade edildi.

Siyonist rejimin Ulusal Güvenlik Çalışmaları Merkezi, genel olarak Somaliland’ın, İsrail’in Yemen kaynaklı tehditlerle mücadele çabalarında kilit bir sütuna dönüşebileceğini vurguladı.

Siyonist rejimin Times gazetesi de Somaliland ve İsrail’in Aden Körfezi ve Kızıldeniz’de ortak stratejik tehditlerle karşı karşıya olduklarını belirterek, güvenlik, savunma, askeri alanlar ve Babülmendep Boğazı’nda seyrüsefer özgürlüğünün güvence altına alınmasını kapsayan çok boyutlu bir stratejik iş birliği kurabileceklerini yazdı.

Gazete, İsrail’in Somaliland’ın bölgedeki stratejik konumundan yararlanarak her türlü tehditle mücadele edebileceğini, buna karşılık Somaliland’ın da savunma ve güvenlik sektörünü geliştirmek için İsrail’in askeri ve savunma kapasitesinden faydalanabileceğini ve bölgedeki deniz ve güvenlik tehditlerine karşı İsrail’le iş birliği yapabileceğini aktardı.

Haberde ayrıca, Somaliland için İsrail tarafından tanınmanın ardından elde edilecek en büyük kazancın, ABD’nin de bu bölgeyi tanımasının önünün açılması olduğu, bunun da Washington’un birçok müttefikini aynı yönde adım atmaya teşvik edeceği belirtildi.

Siyonistlerin Afrika Boynuzu’ndaki emelleri

Öte yandan Afrika işleri uzmanı yazar ve siyasi analist Abdulkadir Muhammed Ali, El Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada, İsrail’in Somaliland’ı tanıma adımının çok eski bir stratejiyle bağlantılı olduğunu ve bu rejimin 1950’li ve 1960’lı yıllardan bu yana Afrika Boynuzu’yla ilgilendiğini söyledi.

Ali, Gazze Şeridi ve Güney Lübnan’da direniş hareketlerinin ortaya çıkmasının, ardından bölge genelinde bu dalganın yayılmasının ve Türkiye’nin bölgede artan rolünün, siyonist rejimin Afrika Boynuzu’na olan ilgisini artırdığını ifade etti. Somaliland’ın stratejik konumunun, Aden Körfezi ve Babülmendep Boğazı’na hâkim olmasının, İsrail’i bu bölgeyi tanımaya iten nedenlerden biri olduğunu vurguladı.

Arap yazar, Somaliland’da varlık göstermenin Tel Aviv’e Yemen’deki Ensarullah hareketi hakkında casusluk yapma ve bölgedeki deniz trafiğini izleme imkânı sağladığını, Somaliland’ın tanınmasının ise bu bölgeyi çevresinden kopararak İsrail’in kontrolü altındaki bir alana dönüştürdüğünü kaydetti.

Üniversite öğretim üyesi ve siyonist rejim uzmanı Dr. Muhannad Mustafa da, İsrail’in Somaliland’ı tanımasındaki başlıca hedeflerden birinin Ensarullah cephesine yaklaşmak, Kızıldeniz’de deniz ulaşımını kontrol etmek ve Somali’de Türkiye’nin nüfuzuna karşı koymak olduğunu söyledi.

Bu Arap analist, İsrail’in bir diğer stratejik hedefinin de herkese, Orta Doğu bölgesini aktif biçimde yeniden şekillendirdiği ve bu değişimin hızını kontrol ettiği mesajını vermek olduğunu belirtti.

El Cezire Araştırma Merkezi kıdemli araştırmacısı Dr. Liqa Makki ise, siyonist rejimin Somaliland’ı tanıma kararının, Gazze’den Filistinlileri sürme ve onları ayrılıkçı Somaliland bölgesine yerleştirme çabalarından ayrı değerlendirilemeyeceğini ifade etti.

Makki, ancak İsrail’in bu hedefinin önünde çok sayıda engel bulunduğunu belirterek, Filistinlilerin en ağır koşullarda bile sürgünü kabul etmediklerini, ayrıca Somaliland’ın hiçbir şekilde uluslararası meşruiyete sahip olmadığını ve dünyadaki hiçbir ülke ya da uluslararası aktör tarafından tanınmadığını vurguladı.

www.kudusgunu.com



Makaleler

Döviz Kurları

Güncel

Hava Durumu

Link kopyalandı!