Hamas’ın Yemen’deki temsilcisi Muaz Ebu Şemale, Gazze için önerilen 60 günlük ateşkes planına ilişkin ABD ile sürdürülen ön temaslarda halen çözülmemiş önemli sorunlar bulunduğunu açıkladı.
YDH'nin haberine göre, El-Mesire televizyonuna verdiği sabah röportajında Ebu Şemale, ABD ile yürütülen ön uzlaşı sürecinin bazı temel başlıklarını paylaştı. Buna göre, taraflar arasında konuşulan maddeler şu şekilde özetleniyor:
-
İsrail'in Gazze'deki askeri faaliyetlerini 60 gün boyunca durdurması,
-
İsrail askerlerinin Gazze Şeridi’nden geri çekilmesi,
-
Sağ kalan 10 İsrailli esirin iki ayrı aşamada serbest bırakılması.
Ayrıca, bu süreç boyunca kalıcı bir ateşkese ulaşılması yönünde ABD’nin garantörlük üstlenmesinin öngörüldüğü belirtildi.
“İsrail Tüm Esirleri Geri İstiyor”
Ancak Muaz Ebu Şemale, tabloyu “belirsiz” olarak niteledi. Görüşmelerde en büyük pürüzün, İsrail’in elindeki tüm esirlerin yani 20 kişinin serbest bırakılmasını şart koşması olduğunu vurguladı.
“Hamas Müzakere Gücünü Teslim Etmez”
Ebu Şemale, Hamas’ın bu konuda net bir çizgi izlediğini ve hareketin elindeki müzakere gücünü “suçlu bir düşmana” teslim etmeyeceğini dile getirdi. İsrail’in asıl hedefinin sadece esirlerini almak değil, aynı zamanda istihbarat sağlamak ve ardından Gazze’deki soykırımı sürdürmek olduğunu savundu. Daha önceki anlaşmalarda da Tel Aviv’in esir değişiminden sonra mutabakatları ihlal ettiğini hatırlattı.
“60 Günlük Ateşkesin Sonrası Belirsiz”
Ebu Şemale, önerilen 60 günlük geçici ateşkesin ardından neler olacağı konusunda net bir güvence olmadığını ifade etti. Ocak ayında üzerinde uzlaşıya varılan anlaşma çerçevesinde ateşkes ve aşamalı İsrail çekilmesinin sağlanacağını, ancak bu sürecin sonunda İsrail’in yeniden saldırıya geçip geçmeyeceğinin belirsizliğini koruduğunu dile getirdi.
ABD’nin sunduğu güvence vaatlerinin yalnızca Başkan Trump’ın şahsi sözlerinden ibaret olduğunu ve bu vaatlerin doğrudan bir ateşkesi değil, yalnızca müzakere sürecini kapsadığını da ekledi.
“Trump’ın Sözlerine Güvenilmez”
Hamas’ın ABD tarafından sunulan garantilere güvenip güvenmediği sorulduğunda ise Ebu Şemale, Başkan Trump’a güvenilemeyeceğini açık bir dille ifade etti. Hamas’ın, ortada güvenilir ve bağlayıcı hiçbir garanti olmadığının farkında olduğunu, İsrail’in de ABD desteğiyle her türlü güvenceyi rahatlıkla hiçe sayabileceğini vurguladı.
Hamas’ın öncelikli hedefinin ise çatışmaları durdurmak, Gazze’deki soykırımı sonlandırmak ve bölge halkına insani yardımların ulaşmasını sağlamak olduğunu yineledi.
“ABD’nin Doğrudan Rolü Netanyahu’ya Baskı Kurabilir”
Ebu Şemale ayrıca, daha önceki ateşkes süreçlerinde İsrail’in aracı devletler üzerinden oyalama taktikleri kullandığını hatırlattı. Ancak bu kez ABD’nin doğrudan sürece dahil olmasının, Tel Aviv’in manevra alanını daralttığını belirtti. Bu durumun, Netanyahu üzerinde baskı oluşturabileceğini ve sabotaj ihtimalini azaltabileceğini dile getirdi. Ebu Şemale, bu gelişmenin ateşkes olasılığını önceki dönemlere kıyasla daha güçlü kıldığını ifade etti.
Son olarak, mevcut müzakere sürecinin önceki girişimlerden farklı olarak doğrudan Hamas ile ABD elçisi arasında yürütüldüğünü ve bu koordinasyonun ateşkes çabalarına yeni bir boyut kazandırdığını belirtti.
Gazze’de Savaşın Son Durumu
Ekim 2023’te başlayan İsrail saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 54 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Şimdiye kadar ateşkes için yapılan girişimler ya başarısızlıkla sonuçlandı ya da İsrail tarafından ihlal edildi.
Bölge ülkeleri ise, uluslararası garantiler içermeyen hiçbir ateşkes planının uzun vadeli barış sağlayamayacağına inanıyor.
