Euro-Med Monitor, 22 Ekim Çarşamba günü yayımladığı raporda, Gazze Şeridi’nde İsrail’in işlediği soykırım suçlarının ateşkes yürürlükte olmasına rağmen sürdüğünü açıkladı.
Filistin Enformasyon Merkezi'nin haberine göre, raporda, İsrail ordusunun sivilleri hedef aldığı, ağır abluka uyguladığı, insani yardım ve tıbbi ekiplerin girişini engellediği, ayrıca enkaz kaldırma ve kayıpları arama çalışmalarına ciddi sınırlamalar getirdiği belirtildi.
Gözlemevi, 7 Ekim 2023’ten bu yana 270 binden fazla Filistinlinin öldürüldüğünü, yaralandığını veya tutuklandığını ve bunun Gazze nüfusunun yaklaşık yüzde 12’sine tekabül ettiğini bildirdi. Rapora göre, soykırımın etkileri Gazze’de yaşayan hemen herkesin yaşamını doğrudan etkiledi.
Son iki yılda 75.190 Filistinlinin öldürüldüğü, bunların yüzde 90’ının sivil olduğu ifade edildi. Ölenlerin 21.310’unu çocuklar, 13.987’sini ise kadınlar oluşturdu. Ayrıca 173.200 kişi yaralandı; binlercesi kalıcı engelli hâle geldi. Yaralanmalar arasında uzuv kayıpları, ağır yanıklar, omurga ve göz yaralanmaları ile kalıcı deformasyonlar ve derin psikolojik travmalar yer alıyor. Yaklaşık 40 bin kişi uzun süreli veya kalıcı engelli hâle gelirken, bunların 21 bini çocuklardan oluştu.
Raporda, 45.600 çocuğun anne veya babasından birini ya da her ikisini kaybettiği, binlercesinin ise enkaz altında veya İsrail hapishanelerinde kaybolan yakınlarının akıbetinden habersiz olduğu belirtildi.
Euro-Med Monitor, açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle 482 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini, bunların 160’ının çocuk olduğunu belgeledi. Gazze nüfusunun tamamının İsrail’in kasıtlı aç bırakma politikası sonucu ciddi gıda güvensizliği yaşadığı, yardım girişlerinin sınırlı olmasına rağmen bu durumun değişmediği ifade edildi.
Rapora göre, Gazze halkının yüzde 99’u son iki yılda en az bir kez zorla yerinden edildi. Bu durumun, evlerin yıkımı, tahliye emirleri veya doğrudan saldırı korkusuyla gerçekleştiği aktarıldı. Gözlemevi, Gazze toplumunun sürekli şiddet, ölüm ve yıkım döngüsü içinde toplu bir psikolojik travma yaşadığını vurguladı.
İsrail’in “yak ve yık” stratejisi izlediği belirtilen raporda, Gazze’deki yapıların yüzde 80’inin tamamen yıkıldığı veya ağır hasar aldığı bildirildi. Yıkılan yapılar arasında 555 bin konut birimi, 3.300 sanayi tesisi, 191 medya binası ve 621 okul yer alıyor. Ayrıca okulların ve üniversitelerin yüzde 95’inin, hastanelerin tamamının zarar gördüğü veya yıkıldığı; 890 cami, 3 kilise ve 205 tarihî ile kültürel alanın tahrip edildiği kaydedildi.
Euro-Med Monitor, ateşkesin İsrail’in hesap vermesini engelleyecek bir gerekçe olamayacağını belirterek uluslararası toplumdan acil yaptırım çağrısında bulundu. Açıklamada, İsrail’e karşı ekonomik, diplomatik ve askerî yaptırımlar uygulanması, ulusal ve uluslararası mahkemelerde davalar açılması gerektiği ifade edildi. Öneriler arasında İsrail’e silah ve çift kullanımlı ürün satışının yasaklanması, İsrailli yetkililerin mal varlıklarının dondurulması, seyahat yasakları getirilmesi ve İsrail’e ticari ayrıcalık sağlayan anlaşmaların askıya alınması yer aldı.
Son olarak, Gözlemevi uluslararası topluma Filistin halkının 77 yıldır süren acılarının temel nedenleriyle yüzleşme çağrısı yaptı. Bu çerçevede 1967’den beri işgal altında olan toprakların kurtarılması, apartheid ve yerleşim sisteminin kaldırılması, Gazze ablukasının sona erdirilmesi, İsrail’in savaş suçlularının yargılanması ve Filistinli mağdurların tazmin edilmesi gerektiği vurgulandı. Raporda, Filistin halkının adalet, onur ve kendi kaderini tayin hakkının korunmasının uluslararası toplumun ahlaki ve hukuki sorumluluğu olduğu ifade edildi.
