AKSA TUFANI HAKKINDA ORTAYA ATILAN ŞÜPHELERE CEVAP (ANALİZ)

img
AKSA TUFANI HAKKINDA ORTAYA ATILAN ŞÜPHELERE CEVAP (ANALİZ)

Bazı yorumcular Aksa Tufanı operasyonunu stratejik bir “hesap hatası” olarak tanımlasa da mevcut veriler, bu operasyon gerçekleşmemiş olsaydı dahi siyonist rejimin Direniş Cephesi’yle bir savaşa girmesinin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.

Tesnim'de yayınlanan analize göre, Aksa Tufanı, aslında oyunun kurallarını değiştirmeyi amaçlayan önleyici bir hamleydi. Operasyonun ikinci yıldönümünün yaklaşması, son iki yıldaki askeri gelişmelerin ışığında bu süreci yeniden tartışma konusu haline getirdi.

Aynı zamanda müzakere sürecinde ortaya çıkan yeni dinamikler ve Hamas’ın Trump planına verdiği ön onay, “Aksa Tufanı Filistin davası ve Direniş Cephesi açısından faydalı mı oldu?” sorusunu yeniden gündeme taşıdı. Özellikle iki yıldır süren savaşın ardından Gazze’de 70 binden fazla kişinin şehit olması, 200 binden fazlasının yaralanması ve bölgenin büyük oranda yıkıma uğraması bu sorunun önemini artırdı. Ayrıca Siyonist rejimin Gazze’nin önemli bir kısmını fiilen işgal etmesi, tartışmaları daha da derinleştirdi.

Savaşın başka bir boyutunda ise Hamas’a destek için cepheye giren Hizbullah, Eylül 2024’te en ağır saldırılara maruz kaldı. Bu saldırıların en dramatik sonucu, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın şehadetiydi. Eleştirmenlerin bir kısmı ayrıca, 18 Aralık 2024’te Beşar Esad hükümetinin devrilmesini de Aksa Tufanı’nın dolaylı bir sonucu olarak değerlendiriyor. Şam’ın düşüşünü, Hizbullah’ın cephe gerisinde aldığı darbelerin bir yansıması olarak görüyorlar.

Bununla birlikte, 7 Ekim operasyonunu “hesap hatası” olarak nitelendiren yaklaşımlar iki açıdan sorgulanabilir. İlk olarak, Aksa Tufanı Siyonist rejimin özellikle Suudi Arabistan başta olmak üzere Arap ülkeleriyle normalleşme adımlarına karşı bir tepkiydi. Hamas, yavaş yavaş yok oluşa sürüklenmek yerine bu operasyonla direnme kararı aldı. Böyle kapsamlı bir saldırının sert bir karşılık doğuracağı öngörülüyordu. Direniş Cephesi’nin geçmiş çatışmalardan edindiği deneyimler, uzun ve zorlu bir sürecin kaçınılmaz olduğunu açıkça gösteriyordu.

Ancak Hamas, yirmi yılı aşan savaş ve ekonomik kuşatma koşullarında sessiz bir çöküşü kabullenmek yerine, riskli fakat tarihî bir hamleyle dengeleri değiştirmeyi seçti. Bugün yaşanan tüm acılara rağmen Filistin meselesi yeniden küresel gündemin merkezinde. Kuzey Amerika’dan Doğu Asya’ya kadar birçok ülkede Filistin’e destek gösterileri düzenleniyor. Dahası, Avrupa’daki bazı geleneksel müttefik ülkeler bile artık bağımsız Filistin devletini tanımaya başladı. Oysa 7 Ekim öncesinde bu ülkeler, İsrail ve ABD’yle ekonomik ilişkilerini korumak adına böyle bir adım atmaktan kaçınıyordu.

İkinci açıdan bakıldığında, Aksa Tufanı yalnızca siyasi bir “intihar saldırısı” değil, aynı zamanda askeri ve güvenlik düzleminde planlanmış bir önleyici operasyondu. Hamas yetkilileri, Siyonist rejimin Hamas liderliğini hedef almayı planladığını defalarca dile getirmişti. Bu bilgi, yalnızca Gazze’deki Hamas liderleri arasında değil, Direniş Cephesi genelinde de biliniyordu. Siyonist rejim, yalnızca Hamas’ı değil, Lübnan’daki Hizbullah’ı da “sıfır anı” saldırısıyla vurmayı planlıyordu. İsrail Kanal 12’de yayınlanan “Çağrı Cihazı Operasyonu” belgeselinde, dinleme cihazlarıyla donatılmış sistemlerin Eylül 2023’te Lübnan’a yerleştirildiği ve operasyonun aylar öncesinden istihbarat kurumlarının gündeminde olduğu ortaya konmuştu.

Bu durum, Hizbullah’ın Gazze savaşına doğrudan katılmasa bile saldırıdan kaçamayacağını gösteriyor. Dahası, yerleştirilen casus sistemler nedeniyle olası kayıpların bugünkünden çok daha fazla olabileceği değerlendiriliyor.

Gerçekte Direniş Cephesi ile siyonist rejim arasındaki savaş yıllar önce başlamıştı; Aksa Tufanı bu savaşın görünür patlama noktası oldu. Bu süreçte Direniş Cephesi, siyonist rejime ciddi darbeler indirdi, ancak kendi cephesinde de ağır kayıplar verdi. Fakat temel fark, bu kez inisiyatifin Direniş Cephesi’nde olmasıydı. Eğer Aksa Tufanı gerçekleşmemiş olsaydı, Direniş Cephesi düşman saldırılarını tamamen hazırlıksız karşılayacak ve çok daha ağır sonuçlarla yüzleşecekti. Bugün savaş hâlâ sürüyor; Direniş Cephesi mücadelesini kesintisiz biçimde devam ettiriyor ve siyonist rejime bir an bile nefes aldırmıyor.



Makaleler

Döviz Kurları

Güncel

Hava Durumu

Link kopyalandı!