Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Şarm el-Şeyh’te düzenlenen zirveyi sert sözlerle eleştirerek, bunun İsrail’in savaşla başaramadığını ABD’nin siyaset sahnesiyle elde etmeye çalıştığı bir gösteri olduğunu söyledi.
YDH'nin haberine göre, Şeyh Naim Kasım, Ayetullah Hamenei hakkında hazırladığı araştırma kitabının tanıtımında yaptığı konuşmada, Lübnan’ın egemenliğine yönelik dış müdahaleleri kınadı ve ülkenin bağımsız karar alma iradesinin korunması çağrısında bulundu.
Trump’ın Şarm el-Şeyh’te sergilediği gücün barış niyeti taşımadığını belirten Kasım, zirveyi “İsrail’in savaşla elde edemediklerini Amerikalılar aracılığıyla kazandırmaya çalışma tiyatrosu” olarak nitelendirdi. Ayrıca işgal yönetiminin “Büyük İsrail” hayalinin aslında “Büyük Amerika”ya hizmet ettiğini; Trump döneminde bunun pek çok örneğinin görüldüğünü ifade etti.
Kasım, ABD müdahalesinin Lübnan ve bölgeye ağır zarar verdiğini, ABD’nin yayılmacı projelerinin soykırım ve katliamların öncülüğünü yaptığını söyledi. Beyrut’taki ABD yönetimine ve büyükelçiliğe seslenirken, “Lübnan’ı zayıflatarak Büyük İsrail projesinin bir parçası haline getirme tehditlerine artık son verin” dedi.
Lübnan’ın egemenlik haklarının korunması gerektiğini vurgulayan Kasım, İsrail’in Lübnan’dan arzuladığı sonucu alamayacağını; Washington’un tehditlerini ve temsilcisi Thomas Barrack’ın açıklamalarını eleştirdi. Lübnan’ın istikrarının sağlanmasının, İsrail’in dizginlenmesine bağlı olduğunu belirterek, “Lübnan onurlu bir halktır; büyük bedeller ödemiş ve gerektiğinde yine ödeyecektir. Bu ülke ne Amerika’ya ne de İsrail’e boyun eğmez” ifadelerini kullandı.
Kasım, İsrail’in Lübnan ile gerçekten barış yapmak ya da çatışmayı bitirmek istemediğini, esas amacının Lübnan’ı yutmak ve varlığını ortadan kaldırmak olduğunu tekrarladı. Hizbullah’ın silahsızlandırılmasının sorunu çözeceğini düşünenlerin yanıldığını söyleyerek, direnişin silahlarının Lübnan’ın gücünün ve güvenliğinin bir parçası olduğunu vurguladı: “Tehditlerden etkilenmeyiz; anlaşmayı uygulayın, çünkü Lübnan üzerine düşeni yaptı. Tüm bu taktikler ve baskılar sadece zaman kaybıdır.”
Nevaf Selam hükümetine de seslenen Kasım, egemenliğin korunmasının hükümetin sorumluluğunda olduğunu; doğru adımlar atılırsa ülkenin yeniden inşasının da hükümetin görevi olacağını belirtti. Ayrıca ekonomik ve mali egemenliğin dış güçlerce gasp edilmesine karşı çıktı; Lübnan Merkez Bankası Başkanı’nın vatandaşların parasını kısıtlayacak bir Amerikan memuru olmadığını hatırlatarak bu uygulamalara son verilmesini istedi.
Adalet Bakanı’nın, ABD yaptırımları kapsamındaki Lübnanlılara yönelik kısıtlamalarını da eleştiren Kasım, bakanı “Amerika ya da İsrail’in adli polisi olmamak” konusunda uyardı ve vatandaşların işlemlerinin engellenmesine son verilmesi çağrısında bulundu.
Konuşmasını, çatışmanın “direnç ve umut dolu bir aşamaya” girdiğine dair değerlendirmeyle bitiren Kasım, İsrail’in hedeflerine ulaşamadığını ve ulaşamayacağını söyledi. Netanyahu’nun iddialarına rağmen işgalin istikrar sağlamadığı ve İsrail’in geleceğinin güvence altında olmadığını vurguladı.
