Seyyid Abdülmelik El Husi: "Mescid-i Aksa'yı yıkma planları adım adım ilerliyor, Gazze'deki yardım dağıtımı ise açlığı sistematik hale getirmeyi amaçlıyor"
Yemen'deki Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdülmelik El Husi, siyonist İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik süregelen saldırıları ve 600 günü aşkın ablukasının yol açtığı insani tabloya ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. El Husi, bugün yaptığı konuşmada, yaşananların sadece bugüne ait bir trajedi olmadığını, Filistin halkının 77 yıldır benzer acılara maruz kaldığını vurguladı.
El Husi, işgalci İsrail güçlerinin sistematik suçlarını örneklerle anlattı. Aralarında bir Filistinli doktorun dokuz çocuğunun da bulunduğu sivillerin doğrudan hedef alındığını ve özellikle geceleri yerlerinden edilmiş insanların kasıtlı olarak bombalandığını belirtti. Siyonist düşüncenin temelinde Filistin halkını topraklarından tamamen sürme arzusu olduğunu dile getirdi.
Gazze’ye ulaştırılan yardımların dağıtım sürecine de dikkat çeken Seyyid Abdulmelik El Husi, İsrail’in bu süreci "açlığı mühendislik yöntemiyle yönetmek" şeklinde planladığını söyledi. Söz konusu yardım planını "aldatıcı ve trajikomik" olarak tanımlayan el-Husi, işgalcinin ilaç ve insani yardımların girişini engellediğini, uyguladığı soykırımın temel amacının ise Gazze ve Batı Şeria’daki Filistinlileri zorla göçe zorlamak olduğunu kaydetti.
"Binlerce yardım tırını engelliyor, halkı birkaç lokmaya muhtaç ediyor"
Ensarullah Lideri, İsrail’in on binlerce gıda tırının Gazze’ye girişine izin vermezken, yüz binlerce insanı birkaç lokma yemek için dar alanlarda toplanmaya mecbur bıraktığını söyledi. Bu durumu “suç teşkil eden bir dağıtım mekanizması” olarak niteleyen Husi lideri, yardımların uluslararası hukuka aykırı şekilde organize edildiğini ve bu yöntemleri kabul eden uluslararası aktörlerin, insan haklarını ve tüm uluslararası sözleşmeleri çiğnemeyi kabul etmiş sayıldığını ifade etti.
Siyonist yerleşimcilerin Filistinli ailelerin evlerini basarak kundakladığını, tarım arazilerini ateşe verdiğini hatırlatan el-Husi, Gazze'deki sağlık sektörünün de kasıtlı şekilde hedef alındığını vurguladı. El-Husi, tüm bu eylemlerin nihai hedefinin Filistin halkını Gazze’den zorla çıkarmak ve bölgenin tamamen işgalini sağlamak olduğunu dile getirdi.
Batı Şeria’daki saldırılar sürüyor
Konuşmasında Batı Şeria’daki duruma da değinen el-Husi, işgalci İsrail güçlerinin bölgede yeni yerleşim birimleri kurmaya yönelik kapsamlı planlar yürüttüğünü ve saldırıların her alanda sürdüğünü belirtti. Cinayet, adam kaçırma, gasp ve tarım alanlarının tahrip edilmesi gibi suçların günlük olarak yaşandığını, yerleşimcilerin Filistinlilerin evlerini yakmaya devam ettiğini söyledi.
"Mescid-i Aksa’nın Yahudileştirilmesi hedefi açıktır"
Siyonistlerin Kudüs’ü işgal ettiği tarihi, "İslam ümmetinin en acı hatıralarından biri" olarak tanımlayan el-Husi, Müslümanların bu olayın yıldönümünde sorumluluklarını yeniden hatırlamaları gerektiğini ifade etti. Irkçı İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik neredeyse her gün düzenlediği baskınların amacının caminin İslami kimliğini silmek olduğunu belirtti.
Seyyid Abdulmelik El Husi, işgalcinin Aksa’yı yıkma hedefini saklamadığını, bu hedefin açıkça ilan edildiğini ve atılan adımların da bunu doğruladığını söyledi. Sürekli artan baskınların, Mescid-i Aksa’yı "Yahudi kimliğine uygun bir hale getirme" çabası olduğunu ifade etti.
"Aksa’nın altı kazılıyor, güney duvarı çökmek üzere"
Aksa Camii ve çevresinde sürdürülen tünel ve kazı çalışmalarına da dikkat çeken el-Husi, bugüne kadar 27 tünel ve kazının gerçekleştirildiğini ve bu çalışmaların caminin yapısal olarak çökmesine neden olabileceğini belirtti. El-Husi, Aksa'nın güney duvarının şu anda temelsiz kaldığını ve çökme riskiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Bu kazı çalışmalarının yıllardır sürdüğünü ifade eden el-Husi, planlamaların 2005 yılında başladığını ve 6 yıl önce, dönemin ABD büyükelçisinin katılımıyla resmi olarak başlatıldığını hatırlattı. Bu sürecin "Aksa Tufanı Operasyonu’na tepki olarak değil, uzun vadeli bir yıkım planının parçası olarak" yürütüldüğünü vurguladı. El-Husi ayrıca, Kudüs'ün Yahudileştirilmesi için birçok farklı yöntem kullanıldığını da sözlerine ekledi.
"Siyonistlere yakınlık bir ahlak çöküşüdür"
El Husi konuşmasının sonunda, bazı Arap çevrelerinin İsrail’e duyduğu sempatiye de sert sözlerle tepki gösterdi. Yahudi yerleşimcilere yakınlık gösterilmesini “ahlaki iflas ve fıtri bir hastalık” olarak değerlendirdi. Kur’an’dan ayetler aktararak, bu yaklaşımın hem dini hem de insani değerlerle bağdaşmadığını vurguladı.