Aşdod merkezli haber portalı Ashdod Net, bu durumu "kaygı verici bir gelişme" olarak nitelendirerek, onlarca İsrailli'nin İran hesabına çalıştığını ve İsrail’e karşı casusluk faaliyetinde bulunduğunu belirtti.
Tesnim'in haberine göre, İsrail’de yayın yapan İbranice medya organları, son dönemde güvenlik ve istihbarat kurumlarında İran istihbaratının ülke içerisindeki etkisine dair artan kaygı ve kafa karışıklığını gündeme taşıyor. Söz konusu endişe, Savaş Bakanı'nın konutu ve eski Başbakan’ın ziyaret ettiği bir hastane yakınına kamera yerleştirecek kadar ileri giden iki İsrailli'nin faaliyetlerinin açığa çıkmasıyla daha da derinleşti. Bu gelişmeler, İsrail'deki İran bağlantılı istihbarat faaliyetlerinin, siyonist çevreler açısından ciddi bir tehdit haline geldiğini gösteriyor.
Aşdod merkezli haber portalı Ashdod Net, bu durumu "kaygı verici bir gelişme" olarak nitelendirerek, onlarca İsrailli'nin İran hesabına çalıştığını ve İsrail’e karşı casusluk faaliyetinde bulunduğunu belirtti.
Bir başka İbranice haber kaynağı ise konuyla ilgili hazırladığı detaylı raporda, İran’a çalışan casusların ilk başta önemsiz görevlerle sahaya sürüldüğünü, zamanla ise stratejik alanları gözlemlemeye, hassas bilgileri toplamaya ve hatta üst düzey yetkilileri takip etmeye başladıklarını bildirdi. Bazı vakalarda hedef alınan yetkililerin suikasta uğraması ihtimali bile gündeme getirildi.
Raporda, günümüzde farklı siyasi ve sosyal kesimlerden çok sayıda İsrailli’nin maddi kazanç karşılığında casusluk yaptığı vurgulanıyor. Bu olgunun İsrail tarihinde benzeri görülmemiş bir durum olduğu ifade edilirken, "İsrailliler parayla ülkelerini satıyor" yorumları dikkat çekiyor. Haberde ayrıca, son iki yılda tespit edilen casus sayısının, İsrail’in 75 yıllık tarihinde açığa çıkarılan toplam casus vakasını geride bıraktığına dikkat çekildi.
2024 yılında 24, 2025’in ilk aylarında ise 10 İsrailli casusluk suçlamasıyla tutuklandı. Son olarak 7 Ekim sonrası yakalanan 18 yaşındaki bir Aşdodlu genç, İran için casusluk yaptığı gerekçesiyle gözaltına alındı.
Toplamda 19 farklı casusluk girişimi engellenmiş durumda ve bu bağlamda şu ana kadar 34 İsrailli yargı önüne çıkarıldı. Güvenlik birimleri, bu durumun İsrail için doğrudan ve ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturduğunu belirtiyor.
Bir güvenlik yetkilisi, bu casusluk dalgasının münferit kişilerle sınırlı olmadığını, toplumun farklı kesimlerine yayılmış çok daha geniş çaplı bir olgu olduğunu vurguladı. Casuslukla suçlanan kişiler arasında gençler, yaşlılar, göçmenler, yerli İsrailliler, dindarlar, laikler, Araplar ve Yahudiler bulunuyor. Ortak noktaları ise para karşılığında çalışmaları.
Raporda, İsrail halkının güvenlik kurumlarına olan bağlılığının zayıfladığı ve halk arasında ekonomik sıkıntıların casusluk faaliyetlerine zemin hazırladığı yorumlarına da yer verildi. İsrail istihbaratı, şu an yüzlerce İsrailli'nin İran için çalıştığını ve onlarca ajanın aktif operasyonlar yürütmeye hazır olduğunu tahmin ediyor.
Yedioth Aharonot gazetesi, tutuklanan Aşdodlu gençlerden birinin, eski Başbakan Bennett’in akrabası gibi davranarak hastaneye sızdığını ve odanın fotoğraflarını çekmeye çalıştığını yazdı. Bir başka tutuklu olan Moshe Atias ise Bennett’in yakın arkadaşı kimliğine bürünerek Meir Hastanesi’ne girdi ve burada gizli video çekimi gerçekleştirdi.
Siyonist Kanal 12 televizyonu ise, İran istihbaratının İsrail içindeki etkisinin büyüklüğü nedeniyle, yakalanan casuslar için ülkenin en gizli cezaevlerinden birinde özel bir bölüm hazırlandığını bildirdi. Bu bölüm, kuzeydeki (işgal altındaki Filistin) gizli bir cezaevinde bulunuyor ve bugüne kadar en az 15 kişi buraya transfer edildi.
Söz konusu cezaevi oldukça sıkı güvenlik koşullarına sahip. Tutuklular günde sadece 7 dakika duş alabiliyor, hücrede 23 saat geçiriyor ve sigara dahil birçok hakları kısıtlanmış durumda. Elektronik cihazlara erişim yok; hücrelerde sadece yatak, bir çarşaf, sabun, diş fırçası ve bir havlu bulunuyor. Görüş hakları ise üç ayda birle sınırlı ve sıkı gözetim altında gerçekleştiriliyor.
İsrail Hapishane Otoritesi’nden üst düzey bir yetkili, bu özel birimin casuslukla suçlanan kişiler için hazırlandığını, bu kişilere terörist muamelesi yapıldığını ve her tutuklunun koşullarının, oluşturduğu tehdidin düzeyine göre belirlendiğini belirtti.
Kanal 12’nin haberine göre, bu uygulamaların amacı sadece cezalandırma değil; aynı zamanda halkı benzer faaliyetlerden caydırmak. Rapor, İsraillilerin gözünü korkutmak ve İran için casusluk yapma girişimlerini önlemek adına bu koşulların bilinçli olarak sertleştirildiğini ortaya koyuyor.
Tutuklulardan biri ailesine gönderdiği mesajda, "Günde sadece 7 dakika sıcak duş alabiliyorum. Hücremde çok az ışık var, gözlerim zarar gördü. Hücreden her çıkışımda gözlerim kapatılıyor," diyerek cezaevi koşullarının ağırlığını anlattı.
