"Muhammed, sadece bir peygamberdir; ondan önce peygamberler gelip geçtiler. Acaba o ölür veya öldürülürse, geriye mi döneceksiniz? Kim geriye dönerse, Allah'a hiçbir zarar veremez. Allah, şükredenleri (yakında) mükâfatlandıracaktır."

Âl-i İmran Suresi/144. Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Hüccetu’l İslam Muhammed Şeyhülislami: ‘İlahi peygamberlerin, büyük insanların ve etkili şahsiyetlerin bir toplumun kaderinde özel etkisi vardır. Bazı çekicilikleri vardır. Bazen bu çekicilikler insanların onların peşinden gitmesine, yanlarında olmalarına sebeb olur.

Bu, özetle bayrakları altında toplanmalarına, onlar için çalışmalarına sebeb olur. Tüm insanlar iyi birer rehber olamaz. İyi rehberin bazı çekicilikleri, bugünün deyimiyle özel bir karizması olmalı.

Ancak bir rehberin şahsiyetinden daha önemli olan onun düşünce yapısı, bakış açısı, mantığı ve ekolüdür. Halk için söylediği sözlerdir. En azından Kur'an’ın mantığında bu böyledir.

Doğrudur, Allah'ın evliyaları çekicidir.

Allah'ın evliyaları, Allah'ın nuruyla insanları kendilerine çekebilirler.

Ancak önemli olan, Allah'ın velisine cezbolmuş insanların yolu kaybetmemelidir.

O şahısta yok olmamalıdırlar. O şahıs Allah'ın velisi olsa dahi…

Ancak o şahıstan daha önemli olan, o insanın sahip olduğu ekol, düşünce, inanç ve bakış açısıdır.

Eğer insanlar diğer insanlarda yok olursa, o gittiğinde, dünyadan gittiğinde, şehit olduğunda, öldürüldüğünde ya da normal bir ölümle dünyadan gittiğinde inançlarda sorun, hata ve değişimler meydana gelir.

Âl-i İmran suresi 144. ayette, Allah’ın, eğer Kur'an ayetlerine bakarsanız görürsünüz, Peygamberi ne kadar sevdiğini ve ne kadar Hazreti Resul (s.a.a)e karşı hassas olduğunu görürsünüz. Kur'an ayetlerinde bu tamamen açıktır.

Çok açık bir şekilde şöyle buyuruyor: Hz. Peygamber de diğer Peygamberler gibi yalnızca bir Peygamberdi. Ardından bir soru soruyor. Bu soru çok önemli. Buyuruyor ki; "Eğer Peygamber dünyadan göçerse, ya da öldürülürse, siz Peygamberden önceki döneme geri mi döneceksiniz?" Bu çok kötü.

Sanki Peygamber hiçbir iş yapmadı. Siz, tüm dikkatinizi Peygamberin ekolüne vermek yerine, Peygamberin söylediği söze dikkat etmek yerine, Peygamberin kaşına gözüne tutuldunuz.

Daha sonra Allah diyorki, bu inanç doğru değil, ve bilinki Allah’a hiç bir zarar ulaşmayacak. Siz Allah'ın dininin etrafından dağıldığınızda Allah için birşey değişeceğini zannetmeyin.

Ancak bu, sizin dindarlığınızın, Peygambere olan ilgi ve alakanızın da sıkıntılı olduğunu gösterir. Bugün bizim birçoğumuz böyleyiz. Bazı insanlara karşı aslında şahsi bir ilgimiz var, eğitim alanında, siyaset alanında. Birçokları babalarına karşı böyleler, özel bir ilgi alakaları var babalarına karşı.

İyi, çok da iyi bu. Fakat dikkat etmeliyiz. Babayı sevmek ilgi beslemek çok iyi. Ama babadan da önemlisi onun sahip olduğu bakış açısı. O sende yerleşmeli.

Eğer birinin İnkılap Rehberine karşı ilgisi varsa, bu çok da iyidir, çok iyi bir olaydır, çok değerlidir.

Ancak bizler İmam Hamenei’nin deyimiyle, "Biz, bu Velayet-i Fakih'de erimek sözünü anlamadık."

Bu önemli bir cümle. Onun şahsiyetinden daha da önemlisi, elbette şahsı da çok önemli, ancak o Peygamberden daha önemli değil. Allah gayet net bir şekilde diyorki; Peygamber önemli bir varlık, çok önemli bir şahıs, Allah'ın sevgilisi, ama sizler dindarlığınızı bir şahsa bağlarsanız, o şahıs dünyadan göçtüğünde, herşeyiniz altüst olur.

40 küsur yıllık İslam Cumhuriyeti nizamında bazı insanları gördük ki, İmam (r.a) dünyadan göçtükten sonra herşeyleri değişti, başka insanlar oldular.

Hatta şu an birinin onların geçmişini okumasını istemiyorlar. İmam’ın zamanındaki geçmişlerinden utanç duyuyorlar. Bu, yazık değil mi!?

Belli ki, bu insan İmam’ın itikadına inanmak yerine, İmam’ın kaşına gözüne vurulmuş.

Bunun Kur'an açısından bir değeri yoktur. Her zaman aklımızda olsun! "Acaba o ölür veya öldürülürse, geriye mi döneceksiniz?’’ Ne zaman inancınızın ne kadar sağlam olduğunu görmek isterseniz, bu ayeti kendiniz için gözden geçirin. Böylece inancınızın ayarını öğrenmiş olursunuz. Selamun aleykum ve rahmetullah.’

kudusgunu.com