Hamas Siyasi Büro Üyesi ve müzakere heyeti üyesi Dr. Gazi Hamad, El Arabi televizyonuna verdiği özel röportajda, ateşkes müzakerelerinde yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.
Gazi Hamad, Hamas’ın her zaman ateşkese ulaşma konusunda yapıcı, esnek ve ileri adımlar attığını belirterek, yaşanan gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulundu.
“İsrail Heyetinin Çekilmesi ve ABD’nin Tutumu Sürpriz Oldu”
Hamad, Hamas’ın rasyonel ve objektif bir teklif sunduğunu, bu teklifin büyük ölçüde Amerikan arabulucusu Brett McGurk’ün önerisine yakın olduğunu vurguladı. “Arabulucuların da ifade ettiği gibi, nihai bir anlaşmaya her zamankinden daha yakındık,” diyen Hamad, İsrail heyetinin müzakerelerden ani çekilmesinin ve ABD Başkanı'nın sert açıklamalarının kendilerini şaşırttığını söyledi.
ABD’nin ve müttefiklerinin bu süreçte tehdit dili kullandığını ifade eden Hamad, “Trump ve McGurk’ün dili tehdit ve dayatma üzerine kurulu oldu. Oysa biz gerçekçi ve kapsamlı bir çözüm önerdik. Yardımların ulaştırılması, 60 gün sonrası sürecin garantileri gibi tüm başlıklarda net teklifler sunduk” dedi.
“Müzakereler, Savaş Kadar Kritik Bir Cephe”
Hamad, müzakere sürecini Gazze’deki direnişle eşdeğer önemde gördüklerini belirterek, “Bu masa başı savaşıdır. İsrail, sahada elde edemediğini masada dayatmak istiyor. Biz buna karşı çıktık” ifadelerini kullandı.
Gazze halkının beklenti ve umutlarını yansıtacak bir anlaşma için yoğun mücadele verdiklerini kaydeden Hamad, İsrail’in yardım süreçlerini kendi çıkarlarına göre şekillendirmek istediğini ve yardımın içeriği, miktarı, ulaştıran kurumlar ve dağıtım mekanizmaları üzerinde tam denetim kurma çabasında olduğunu söyledi.
Hamas’ın bu dayatmalara karşı 19 Ocak 2025 tarihli anlaşma çerçevesini savunduğunu belirten Hamad, yardımların Birleşmiş Milletler, Filistin Kızılayı ve 2 Mart’tan önce Gazze’de çalışan uluslararası kurumlar aracılığıyla adil bir şekilde dağıtılmasını talep ettiklerini dile getirdi.
“İsrail, Geri Dönüşü Açık Bir Savaş İstiyor”
İsrail’in, Gazze’de geniş güvenli bölgeler kurma ve bu bölgelerin kontrolünü elinde tutma arzusuna da değinen Hamad, “Başta Gazze’nin %40’ında kontrol talep ediyorlardı. Morag Koridoru ve sözde insani şehir projeleri gündemdeydi,” dedi.
Bu planlara şiddetle karşı çıktıklarını ve İsrail’in bu dayatmalarını önemli ölçüde geri püskürttüklerini vurgulayan Hamad, “Açıkça söylüyorum, İsrail bu anlaşmaya savaşın bir gün biteceğini gösteren hiçbir ifade konulmasını istemedi. Biz ise savaşın dönüşünü engelleyecek kesin ifadeler için ısrar ettik,” dedi.
“İki Yol Vardı: Ya Zafer Ya Teslimiyet”
Hamas olarak iki seçenekle karşı karşıya kaldıklarını belirten Hamad, “Ya zayıf, teslimiyetçi bir anlaşmayı kabul edecektik ya da onurlu bir çözüm için direnecektik,” diyerek halkın iradesine uygun şekilde zorlu ama kararlı bir yolu tercih ettiklerini ifade etti.
Zayıf bir anlaşmanın Gazze'nin %40-50'sinde İsrail kontrolü, yardımlarda İsrail denetimi ve savaşın geri dönüşüne açık bir zemin oluşturacağına dikkat çeken Hamad, “Biz sabretmeyi ve susmayı tercih ettik. Bu sayede birçok kazanım elde ettik,” dedi.
“Gazze İnsani Şehri Projesi ve Yardım Dağıtım Noktalarını Kaldırttık”
İsrail’in “Gazze İnsani Şehri” adı altında yeni bir kontrol mekanizması kurmak istediğini, bu kapsamda yardım dağıtım noktaları tesis ettiğini hatırlatan Hamad, bu merkezlerin önünde çok sayıda Filistinlinin hayatını kaybettiğini söyledi. “Bu merkezler yardım değil, kaos, ölüm ve yıkımı temsil etti. Şu ana kadar yaklaşık 1000 kişi bu noktalarda can verdi,” dedi.
Bu uygulamaların tümünü kaldırmayı başardıklarını belirten Hamad, “Biz gerçekçi ve uygulanabilir bir çözüm önerdik. Hamas hiçbir zaman anlaşmaya ulaşmanın önünde bir engel olmadı,” diyerek sözlerini tamamladı.
www.kudusgunu.com
