İran ile İsrail arasında son yıllarda yaşanan istihbarat savaşı, modern çatışmaların en karmaşık ve gelişmiş cephelerinden biri hâline geldi.
İran ile İsrail arasında son yıllarda yaşanan istihbarat savaşı, modern çatışmaların en karmaşık ve gelişmiş cephelerinden biri hâline geldi. Bu mücadele, artık yalnızca geleneksel askeri operasyonlarla sınırlı kalmıyor; “siber ve bilgi savaşı” başlığı altında, büyük veri (Big Data), internete bağlı cihazlar (IoT), cep telefonu dinlemeleri ve üst düzey yetkililerin takibi gibi yeni bir sahada sürdürülüyor.
Bilgi Savaşında Büyük Verinin Kullanımı
“Büyük veri” terimi; sosyal medya platformları, akıllı cihazlar, telefon iletişimleri, banka ve devlet sistemleri gibi çeşitli kaynaklardan toplanan devasa veri hacmini ifade ediyor. Bu savaşın aktörleri, bu verileri akıllıca analiz ederek davranış kalıplarını, güvenlik açıklarını ve sızma fırsatlarını tespit etmeye çalışıyor. İran ve İsrail, makine öğrenmesi ve yapay zekâ algoritmalarını kullanarak bu büyük veri yığınını stratejik ve eyleme dönük bilgiye dönüştürmeyi hedefliyor.
İnternete Bağlı Cihazlar: Yeni Sızma Noktaları
Nesnelerin interneti (IoT) alanındaki hızlı yayılmayla birlikte güvenlik kameraları, akıllı ev sistemleri, bağlantılı araçlar ve hatta tıbbi ekipmanlar internete bağlanmış durumda. Bilgi savaşıyla ilişkili bilgisayar korsanları bu cihazları birer “sızma kapısı” olarak kullanıyor. Bu cihazlara yapılan sızmalar, sadece önemli bilgilerin toplanmasını sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda ciddi siber saldırılara ve operasyonel aksaklıklara da neden olabiliyor.
Cep Telefonları ve Telsiz Dinlemeleri: Gizli Gözler ve Kulaklar
Bilgi savaşlarının en eski ama en etkili araçlarından biri olan iletişim dinlemeleri, hâlâ yoğun şekilde kullanılıyor. Gelişmiş dijital dinleme ve casusluk teknolojileri sayesinde telefon görüşmeleri, kısa mesajlar, telsiz iletişimleri ve hatta çevresel dinlemeler mümkün hâle gelmiş durumda. Farklı kaynaklar, İran ile İsrail arasındaki son çatışmalarda, üst düzey yetkililer, askeri komutanlar ve güvenlik uzmanlarının telefonlarının dinlenmesine yönelik kapsamlı girişimlerin yapıldığını bildiriyor. Bu bağlamda, elektronik harp savaşının üç temel unsuru olan dinleme, yanıltma ve parazit oluşturma tekniklerinin de devreye girdiği belirtiliyor. Bu noktada zararlı bağlantılar, parazitin yerini alabilir.
Üst Düzey Yetkililerin Takibi: Bilgi Savaşında Hedefe Odaklı Hamleler
Kritik konumdaki kişilerin hareketlerinin ve iletişimlerinin izlenmesi, istihbarat operasyonlarının temel hedeflerinden biri olarak öne çıkıyor. Cep telefonu verileri, Wi-Fi sinyalleri ve uydu konum sistemleri analiz edilerek taraflar; yetkililerin bulundukları yerleri, programlarını ve hatta temaslarını belirlemeye çalışıyor. Bu tür bilgiler, sızma, sabotaj ya da düşman hamlelerini önleme operasyonlarının tasarımı için hayati önem taşıyor.
Sonuç
İran ile İsrail arasındaki bilgi savaşı, günümüzde veriye hükmetmenin ve dijital iletişim teknolojilerinden faydalanmanın, ulusal güvenlik ve bölgesel güç açısından belirleyici bir faktöre dönüştüğünü açıkça ortaya koyuyor. Bu mücadele, artan hız ve karmaşıklıkla devam ediyor. İran’ın, siber savunma kapasitesini artırmanın yanı sıra, internete bağlı cihazlar ve büyük verinin neden olabileceği güvenlik zaafiyetlerine karşı da dikkatli olması gerekiyor.
www.kudusgunu.com