Özgürlük Tüneli operasyonunun mimarı ve Filistin direnişinin önde gelen isimlerinden Mahmud el-Arda, Yemen halkının Filistin davasına yönelik kararlı desteğini övgüyle anarak, direnişin zafer kazanana dek süreceğini vurguladı.
YDH'nin haberine göre, serbest bırakılmasının ardından yaptığı açıklamada Mahmud El Arda, Yemen’in Hz. Muhammed’in (s.a.v.) “imanın ve hikmetin kaynağı” olarak tanımladığı vasıfları somutlaştırdığını söyledi.
El-Arda, Yemen halkının Filistin ve Gazze direnişine verdiği desteği “onurlu ve sarsılmaz” olarak nitelendirerek şu ifadeleri kullandı: “Yemen halkı, insanlığın özü ve Arapların kalbidir. Peygamber, ‘İman Yemenlidir, hikmet Yemenlidir’ buyurmuştur. Allah dilerse, Kudüs’e yönelecek geminiz Sina Dağı’na ulaşacak ve Yemen askerleri bu kötülüğü ortadan kaldıracaktır.”
Filistin direnişine verdiği destekten dolayı Yemen halkına teşekkür eden el-Arda, “Filistin için ayağa kalktınız, liderleriniz ve askerleriniz büyük fedakârlıklarda bulundu, şehitler verdiniz. Bu asil tutum asla unutulmayacak; iyiliğiniz ve direnişiniz kalbimizde yaşamaya devam edecek. Yemen direnişine selam olsun.” dedi.
Siyonist işgalin hapishanelerinde tutulan Filistinli liderlerin, Yemen’in aktif tutumu karşısında derinden etkilendiklerini belirten el-Arda, Yemen’in Filistin direnişine sağladığı desteğin “moral ve stratejik bir güç” oluşturduğunu söyledi.
İşgal rejiminin hapishanelerindeki Filistinli tutukluların durumuna da değinen el-Arda, koşulları “benzeri görülmemiş derecede zor” olarak tanımladı. Tüm esir liderlerin ve savaşçıların yakın zamanda serbest kalmasını umut ettiğini belirterek, “Bugüne kadar elde edilen başarılar büyük bir kazanımdır, bu mücadele tüm tutsakların özgürlüğüyle tamamlanmalıdır.” ifadelerini kullandı.
El-Arda, Filistin halkının karşılaştığı en büyük sorunlardan birinin “iç bölünme” olduğunu hatırlatarak, hapisteki lider Mervan Barguti’nin ulusal birliği yeniden tesis edebilecek bir figür olduğunu dile getirdi. Direniş yolunun zafer elde edilene kadar süreceğini vurgulayan el-Arda, Yemen’in “onurlu duruşunun ve samimi desteğinin” Filistin halkı tarafından asla unutulmayacağını belirtti.
Gazze’deki soykırımın tırmanmasıyla birlikte Yemen’in Kızıldeniz’de yürüttüğü deniz ve füze operasyonlarının, İsrail ve onun bölgedeki ortaklarına ait gemileri giderek daha fazla hedef aldığı bildiriliyor.
Uzmanlar, bu gelişmelerin bölgesel caydırıcılık dengesinde “stratejik bir dönüşüm” anlamına geldiğini değerlendiriyor. Yemen’in yürüttüğü deniz kampanyası, savaş sahasındaki direnişi ekonomik baskıya dönüştürerek işgal rejimini “yeni lojistik güzergâhlar oluşturmak ve artan maliyetleri karşılamak” zorunda bıraktı.