Hizbullah’taki güvenilir kaynaklara göre, mevcut durumda Hizbullah gelişmeleri dikkatle izliyor, olayları gözlemliyor ve kendisine yönelik eşi benzeri görülmemiş bir korku kampanyasını değerlendiriyor. Hizbullah, İsrail’in tehditlerine sinirli bir tepki göstermiyor.
Akhbarjahadi.ir sitesinde yer alan analize göre, Hizbullah liderliği, siyonist İsrail’in kapsamlı bir askeri operasyon hazırlığında olduğuna dair herhangi bir olağanüstü işaret görmüyor. Operasyon takvimine dair tüm söylentiler, direnişe yönelik süregelen baskı kampanyasının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Ancak Hizbullah, saldırıların hızının artmasını ve bunun hükümete siyasi baskı kurarak onu gelecek dönemde müzakere seçeneğine yönlendirmeyi amaçladığını öngörüyor.
Hizbullah Soğukkanlılığını Koruyor
Bu nedenle Hizbullah, ırkçı İsrail’in tehditlerine panikle değil, soğukkanlılık ve “yapıcı belirsizlik” içinde karşılık veriyor. Böylece bu tehditler sahada gerçeğe dönüşürse en yüksek düzeyde hazırlığı garanti altına almayı ve uygun şekilde karşılık vermeyi hedefliyor. Hizbullah, ateşkese ve topyekûn savaştan kaçınma taahhüdüne bağlı kalmakla birlikte, geniş çaplı bir İsrail saldırısı ihtimalini de göz ardı etmiyor ve tüm olasılıklara karşı planlar hazırlıyor.
Denilebilir ki taraflar yeni bir çatışma evresine girmiş bulunuyor. Bu aşamada işgalci İsrail, direnişin liderlik yapısı ve altyapısını hedef alan bir dizi operasyonun ardından, siyasi anlam taşıyan hızlı bir askeri başarı elde etmeye çalışıyor.
Hizbullah Geçmiş Savaşlardan Dersler Çıkardı
Açıkça görülüyor ki Hizbullah, geçmiş savaşlardan ve liderlerini hedef alan suikastlardan ağır dersler çıkardı. Ancak bu dersler bugün örgütün askeri doktrininde değişime dönüşüyor. Bu yeni yaklaşımda Hizbullah, durumu daha fazla tırmandırmamak için taktiksel sükûneti ve operasyonel disiplini sürekli hazırlık haliyle birleştiriyor. Artık caydırıcılık yalnızca füzelere değil, dayanıklılığa, hayatta kalma ve yeniden yapılanma kapasitesine dayanıyor.
Her iki taraf da şu anda, hava saldırılarının siyasi baskılarla tamamlandığı, caydırıcılığın ise sabır ve uyum üzerinden yeniden şekillendiği yeni bir dönemin eşiğinde bulunuyor.
3 Senaryo Öngörülüyor
Muhtemel geniş çaplı bir savaş için öngörülen senaryolardan biri üç aşamalı bir planı içeriyor:
Birinci aşama: Sivil, iletişim ve finansal altyapılara yönelik yoğun siber saldırılar
İkinci aşama: Bekaa Vadisi ve Beyrut’a yönelik çıkarma ve kara saldırısı; komuta merkezlerinin hedef alınması ve güneyde tampon bölgenin genişletilmesi
Üçüncü aşama: Yüzlerce hedefe yönelik geniş ve yoğun hava saldırıları
İki Nokta Çok Önemli
Bu çerçevede iki önemli nokta dikkat çekiyor:
ABD’nin bu operasyona sağladığı kapsamlı destek; hem operasyon öncesi lojistik açıdan hem de icra sürecinde. Son günlerdeki saldırıların, siyonistlerin Safed’deki Kuzey Cephesi Komutanlığı karargâhında Amerikalı subayların doğrudan gözetiminde ve komutasında gerçekleştirildiği bildirildi.
Hizbullah açısındansa en kritik mesele, güneyin durumu ve lojistik kapasitedir.
www.kudusgunu.com