Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, yaptığı konuşmada Gazze Şeridi’ndeki direnişe verilen desteğin doğru ve yerinde bir karar olduğunu vurguladı.
Qodsna'nın haberine göre, Şeyh Naim Kasım, Hizbullah Genel Sekreterliği görevine gelişinin birinci yıldönümünde El-Menâr televizyonuyla yaptığı söyleşide, sınırlarımıza konuşlanmış düşmanın Gazze direnişini yok edip ardından diğer bölgelere yönelmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Kasım, Binyamin Netanyahu’nun “Büyük İsrail” söylemleri ve benzer açıklamalarının bu yaklaşımı ve planı teyit ettiğini kaydetti.
Seyyid Hasan Nasrallah Arzuladığı Makama Ulaştı
Şeyh Kasım, bu savaşa katılımlarının ahlaki, siyasi, inançsal ve itikadi bakımdan doğru ve yerinde olduğunu, benzer bir durum tekrarlansa aynı esas ve ilkeler doğrultusunda aynı kararın alınacağını belirtti.
Seyyid Hasan Nasrallah’ın şehadetine ilişkin, Gazze’ye destek savaşına bağlanmasının, bu katılıma ilişkin önemi zedelemeye ve sorgulamaya yönelik siyasi bir yaklaşım olduğunu söyleyen Kasım, yapılan her şeyin yerinde olduğunu ve Seyyid Hasan Nasrallah’ın da arzuladığı yüce mertebe olan şehadet makamına eriştiğini ifade etti.
Hizbullah’ın lideri, Nasrallah’ın geride partiyi ve ümmeti, hayatı boyunca güçlü biçimde yerleştirdiği öğretileri taşıyabilecek bir şekilde bıraktığını; bunun tek başına büyük ve istisnai bir kazanım olduğunu, zira düşmanın Hizbullah’ta olan olayla partiyi yok edeceğinden emin olduğunu söyledi.
İmam Hamenei Hizbullah'a Her Türlü Desteği Sundu
Şeyh Kasım, İmam Hamenei’nin her türlü desteği Hizbullah’a sunduğunu; savaşın gelişimini, sonuçlarını ve ihtiyaç düzeylerini ayrıntılarıyla takip ettiğini sözlerine ekledi.
Hizbullah’ın geniş perspektife sahip stratejik bir proje olduğunu, halkın meselelerinin ve karşı karşıya oldukları zorlukların çözümüyle ilgilendiğini kaydeden Kasım, Hizbullah yönteminin nasıl uygulanabilir olduğunu anlamak isteyenlerin Hz. Peygamber’in tecrübelerine bakmaları gerektiğini; çünkü İslam’ı yaşam biçimi olarak seçtiklerini ve Hizbullah’ın da aynı yöntemi izlediğini söyledi.
Kasım, Hizbullah İslam yöntemi temelinde kurulduğunda ve direniş projesini başlattığında, bu bayrak altında faaliyet gösteren herkesin en büyük fedakârlıklara hazır olduğunu belirtti.
Biz Yorulmayız
Naim Kasım, “Yorgunluktan ötürü teslim olmak veya geçici zevkler uğruna ilkelerinden vazgeçmek doğal değildir; biz yorulmayız” ifadelerini kullandı.
Şeyh Kasım sözlerine şöyle devam etti: “Bu yolda herkes şehadet arayanlardandır; hem ön cephede bulunanlar hem de bu savaşçıları yetiştiren aileler ve ben de bu şehadet arayanlardan biriyim. Şehadet arayanları yetiştiren yol, gerçekte şehadet arayanlar dışında kimseye yer bırakmaz; şehadet arayan, bir düşüncenin gerçekleşmesi için zorluklara göğüs germeyi kabul eden ve ölmekten korkmayan kişidir.”
Naim Kasım sözlerine şunları ekledi: “Bu kısa sürede ikinci genel sekreteri kaybedeceğimizi beklemiyordum; dediğim gibi hayatım altüst oldu.”
Şeyh Kasım, “Hizbullah tek bir kişi tarafından kurulmadı ve tek bir kişiden ibaret değildir; eğer yanında yardım eden ve görev alan halk olmasaydı, tek bir kişi bunu tek başına başaramazdı.” dedi.
Savaş Boyunca İran'a Gitmeyi Kabul Etmedim
Hizbullah Genel Sekreteri sözlerine şöyle devam etti: “Hiçbir zaman yalnızlık hissetmedim; diğer kardeşlerle ve Hizbullah Şurası üyeleriyle danışıyor, kararları topluca alıyorduk ve askeri komutanlarla da istişare ediyorduk.”
Naim Kasım sözlerine şunları ekledi: “Savaş boyunca İran’a gitmeyi kabul etmedim; hem kişisel ahlaki kaygılar hem de sahadaki durum ve muharebenin yönetimi nedeniyle. Bu muharebeyi komutanlar ve liderleriyle birlikte Hizbullah yönetti. ‘El-Ulli’l-Bas’ operasyonu süresince genel sekreter ile askeri komutanlar arasında iletişim ve temas düzenli olarak sağlanıyordu.”
Şeyh Kasım sözlerine şöyle devam etti: “Binyamin Netanyahu’nun evinin hedef alınması, konutunu veya kendisini hedeflemeye yönelik kasıtlı bir eylemdi ve bu bir istihbarat başarısıydı. Tel Aviv düzenli olarak hedef alındı ve bu, düşmana acı verici darbeler indirme amacıyla yapılan girişimlerden biriydi.”
Hizbullah İle Emel Fikir Birliği İçinde
Kasım, Hizbullah ile Emel Hareketi arasındaki ve genel sekreterle Nebih Berri arasındaki ilişkinin, Seyyid Hasan Nasrallah’ın kurduğu ve istediği düzeyde olduğunu belirtti. “Tüm safhalarda bu ilişkiler aynı düzeyde, fikir birliği içinde ve tek bir prensip ve anlayış temelinde gerçekleşmiştir.” dedi.
Hizbullah Genel Sekreteri, “Hizbullah beklenen iyileşmeyi sağlamış olsa da dünyaya ilan ediyoruz ki elimizde sadece bir çubuk bile olsa direniş devam edecek ve durmayacağız.” ifadelerini kullandı.
Şeyh Kasım şöyle devam etti: “Biz direniş olarak savunma için hazırız, savaş başlatmak için değil ve savaş başlatma kararı da yoktur; fakat savaş dayatılırsa, elimizde tek bir parça çubuk bile olsa siyonist düşmanla mücadele ederiz. Dünyada bir direniş grubunun yapabileceği en yüce ve onurlu eylemi gerçekleştirdik; hükümetle birlikte ateşkese razı olduk ve bu 10 ay boyunca tek bir mermi bile sıkmadık, düşmana cevap vermedik çünkü ülkenin huzura kavuşmasını ve düşmana saldırı bahanesi vermemeyi istiyoruz. Ancak bu durum düşmanı durdurmadı.” dedi.
İsrail ve Amerika Lübnan'da Fitne Çıkarıyor
Şeyh Kasım, “İsrail ve ABD sorun çıkarıyor; Lübnan’da fitne çıkarmak ve diğerlerini direnişe saldırmaya teşvik etmek istiyorlar.” ifadelerini kullandı.
Hizbullah Genel Sekreteri, Lübnan direnişinin vatansever bir direniş olduğunu ve diğerlerinin “siz ve biz” mantığından vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.
Şeyh Kasım şöyle dedi: : 'Belirli bir caydırıcılık düzeyi mevcut, ancak bu düzey savaşın önüne geçemeyebilir; yine de düşmanın hedeflerine ulaşmasını engelleyebilir.'
Hizbullah Genel Sekreteri, onlara, yapılmış olan anlaşmayı uygulamalarını ve bunun herkesin yararına olduğunu söyledi.
Şeyh Kasım sözlerine şunu ekledi: Düşmana ilan ediyorum ki “El-Ulli’l-Bas” muharebesinde hedeflerinize ulaşamadınız ve bundan sonra da ulaşamayacaksınız.
Lübnan Hükümeti Üzerine Düşeni Yapmalı
Hizbullah Genel Sekreteri şunları söyledi: Ateşkes sonrasında işleri Lübnan hükümetine bıraktık; savunma, egemenliğin uygulanması ve saldırıların önlenmesi hükümetin sorumluluğundadır. Hükümete diyoruz ki gereğini yapın; şimdi on ay geçti ve siz küçük bir adım bile atamadınız. Bu durum uzun sürmeyebilir ve hükümet, direnişe gelip İsrail’e karşı nasıl mücadele edileceği konusunda anlaşma talep edebilir.
Hizbullah Genel Sekreteri, sözlerine şunu ekledi: Biz, her yere göz koyan bir düşmanla karşılaştığımızda, Lübnan, Filistin, Mısır ve Suriye’yi savunuyoruz. Şu anda Hizbullah’ın varlığı işgalci düşmanla doğrudan ilişkilidir; bu, direnişin bir etkinlik değil, bir tepki olduğu anlamına gelir.
Direniş Halk Tabanlı Olmalıdır
Şeyh Naim devamla şunları söyledi: Lübnan ordusunun düşmana karşı yetersizliği göz önüne alındığında, direnişin halk tabanlı olması gerekir ve bu direniş ile ordu arasında koordinasyon olmalıdır.
Hizbullah Genel Sekreteri, içerde silah ve silahsızlık konusunda nasıl davranılacağına karar verecek olanın Lübnan hükümeti olduğunu, bunun İsrail ile ilgili bir mesele olmadığını belirtti.
Şeyh Kasım, Filistin’in kurtuluşu ve işgale karşı direniş konusunda İran İslam Cumhuriyeti ile aynı görüşte olduklarını söyledi ve şunu vurguladı: 'Son nefese kadar savunma ve direnme kararı aldık; eğer düşman isterse direnişi silahsızlandırma girişimini kendisi denesin.'
Hükümetin Yeniden İnşa Sorumluluğu Var
Hizbullah Genel Sekreteri, hükümetin yeniden inşa sorumluluğu bulunduğunu, imkânlar ölçüsünde yeniden inşa çalışmalarına başlaması gerektiğini ve kendilerinin de ellerinden geldiğince yardım edeceklerini kaydetti.
Şeyh Kasım, Gazze’deki Hamas’ın durumu nedeniyle daha fazla bir kazanım elde etme imkânı olmadığını ve Lübnanlı esirlerin serbest bırakılamadığını söyledi.
Lübnanlı esirlerin kurtarılmasından hükümetin sorumlu olduğunu ve bu dosyanın takip edilmesi ve daha fazla adım atılması gerektiğini ifade etti.
Hizbullah Genel Sekreteri, Nevaf Selam hükümetine karşı iyimser olduklarını, onunla iş birliği yapmak istediklerini, anlaşmazlık istemediklerini, ülkenin birlik ve bütünlüğünü ve hükümetin başarılı olmasını arzu ettiklerini sözlerine ekledi.
Başbakanla Aramda Sorun Yok
Şeyh Kasım, başbakanla aralarında bir sorun olmadığını, iş birliğine hazır olduklarını ve başbakan bir adım atarsa kendilerinin on adım atacaklarını söyledi.
Hizbullah Genel Sekreteri, Lübnan ordusunun vatansever ve vatan dostu bir ordu olduğunu, geçmişte ve bugün iyi performans sergilediğini ve direniş olarak onların yanında olduklarını ifade etti.
Şeyh Kasım, parlamento seçimlerinin öngörülen zamanda ve mevcut kanunlara göre yapılması gerektiğini; seçimlerin geciktirilmesinin fayda sağlamayacağını, aksi halde başka amaçlar güdüldüğünü söyledi.
Hizbullah Genel Sekreteri, işleri düzene koymak için seçimlerin yapılmasını istediklerini, bu yolla varlık alanlarını kanıtlamak istediklerini ve belki parlamentodaki dengelerin de değişebileceğini sözlerine ekledi.
Şeyh Kasım şunu vurguladı: Yasalar tüm Lübnan vatandaşlarına haklar tanımıştır ve hiçbir yetkili Amerika’nın kararlarını ve taleplerini uygulama yetkisine sahip değildir.
www.kudusgunu.com