Uluslararası uzmanlar ve analistler, Hamas Siyasi Büro Başkanı ve “Aksa Tufanı” operasyonunun komutanı şehit Yahya Sinvar’ı karizmatik, cesur ve ilkelere bağlı bir lider olarak tanımladı.
Uluslararası analistler, Sinvar’ın Filistin halkına ilham verdiğini ve Hamas’ı güçlü bir direniş örgütüne dönüştürdüğünü vurguladı.
Qodsna’nın bildirdiğine göre, büyük mücahit ve lider “Ebu İbrahim” lakaplı şehit Yahya Sinvar, geçen yıl 17 Ekim 2024’te Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinde Siyonist işgal güçleriyle yaşanan saha çatışmaları sırasında şehit düştü. O, son ana kadar cesaretle savaşmış ve işgalcilere karşı direnişini sürdürmüştü.
Sinvar, Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas’ın Gazze’deki kuruluşunun ilk dönemlerinden itibaren hareketin askeri kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugayları’na katıldı ve 2005 yılında Han Yunus Tugayı komutanlığı görevine getirildi.
Sinvar, 7 Ekim’de Aksa Tufanı operasyonuna liderlik etti. 22 yıl süren tutukluluğunun ardından 18 Ekim’de serbest bırakıldı ve 17 Ekim’de savaş meydanında şehit düştü.
Sinvar, Hamas güvenlik yapılanmasının yönetimi ve Gazze’deki Siyasi Büro Başkanlığı da dahil olmak üzere çeşitli görevler üstlendi. Nihayetinde, Tahran’da şehit düşen İsmail Heniyye’nin ardından, Hamas Hareketi 16 Ağustos 2024’te yayımladığı açıklamada Yahya Sinvar’ın, şehit Heniyye’nin yerine Hamas Siyasi Büro Başkanı olarak seçildiğini duyurdu. Sinvar, şehadetine kadar Hamas’ın liderliğini yürüttü.
Qodsna’nın İngilizce servisinin muhabiri, şehadetinin birinci yıldönümü dolayısıyla çeşitli uluslararası uzman ve şahsiyetlerle röportajlar gerçekleştirdi. Bu röportajların öne çıkan bölümleri şöyle:
Kanadalı gazeteci ve Mısır’ın El-Ahram gazetesinde yazar olarak görev yapan “Erik Walberg”, Yahya Sinvar hakkında şunları söyledi:
“Yahya Sinvar, Müslüman, karizmatik, cesur ve ilkelerine bağlı bir liderdi. Onun şehadeti hafızalarımızda daima yer edecektir. Hâlâ onu ölümcül şekilde yaralanmış halde, bir sandalyede otururken, kendisine son darbeyi indiren katil insansız hava aracına taş fırlatırken hayal ediyorum. Bu sahne, onun cesaretinin sembolü olarak aklımdan hiç çıkmayacak.”
Vietnam Savaşı katılımcısı, tanınmış Amerikalı yazar ve “Veterans Today” dergisinin genel yayın yönetmeni Gordon Duff ise şu ifadeleri kullandı:
“Yahya Sinvar, yıkıntılar ve harabeler arasından kaçmayı reddeden bir adamdı. Başkaları güvenlik, sürgün ya da siyasi uzlaşı arayışında olabilirken o, Gazze’de kalmayı seçti – bir sembol olarak değil, tam bir varlık olarak. Halkının yediği ekmeği yedi, onların yıkılmış binalarında yaşadı. Sadece bir karargâhtan komuta etmedi; insansız hava araçları tepelerinde dolaşırken bile sokaklarda yürüdü. Onu farklı kılan buydu. Acıdan uzak değildi – onu bizzat teninde hissediyordu. Zaferi soyut bir kavram olarak değil; hayatta kalma, onur ve teslimiyeti reddetme ölçütleriyle değerlendiriyordu. Onun 2024 Ekim’inde ölümü, Hamas’ın sonu değildi – aksine, bu hareketin kutsanmasıydı. Şehitler bir hareketi zayıflatmaz, tersine onu kutsallaştırırlar. Sinvar, yaşamının değerinin ölümünde değil, şehadetinin tutuşturduğu kıvılcımlarda yattığını herkesten iyi biliyordu.”
İngiliz ekonomist, üniversite profesörü, akademik eserlerin yazarı ve “Hıristiyan Adalet Konseyi” üyesi Prof. Rodney Shakespeare ise Qodsna’ya yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Yahya Sinvar olağanüstü derecede cesurdu. Her Hamas lideri ve müzakerecisinin günlük olarak suikast tehdidi altında yaşadığı bir ortamda, o bu tehditle sükûnet ve metanetle başa çıktı ve Filistin halkına ilham verdi.”
Amerikalı siyasi aktivist ve “Filistin Destek Kampanyası” üyesi Paul Larudee de Yahya Sinvar hakkında şunları söyledi:
“Yahya Sinvar, Hamas’ın istisnai bir lideriydi. O, Hamas’ı bugün hâlâ tam kapasiteyle etkili bir direniş örgütü haline getirdi. İsrail ordusunun Gazze’yi tamamen yıkmasına rağmen Hamas, son derece etkin bir savaş gücünü korudu ve son iki yılda işgalcilere binlerce kayıp ve zarar verdirdi. Bu durum, birçok Siyonist askerin artık askere gitmeyi reddetmesine yol açtı.”
Larudee, Sinvar’ın Hamas’ın ahlaki ilkelerinin de bir örneği olduğunu vurguladı ve şöyle dedi:
“Sinvar, sivillere zarar vermekten ya da yaralıları tahliye için görevlendirilen silahsız düşman birimlerine ateş açmaktan kaçındı. Hatta Hamas’ın elindeki İsrailli esirler, kendilerine yapılan insani muameleden övgüyle söz etti ve gardiyanlarına teşekkür etti.”
www.kudusgunu.com
