Hamas, siyonist İsrail Bakanlar Kurulu’nun Gazze kentine yönelik işgal ve toplu tahliye kararını sert bir dille eleştirerek, bu adımın açık bir savaş suçu olduğunu vurguladı.
Filistin Enformasyon Merkezi'nin haberine göre, Hamas’ın 8 Ağustos Cuma günü yaptığı açıklamada, kararın siyonist İsrail’in sürdürdüğü soykırım ve zorla yerinden etme politikalarının bir uzantısı olduğu ve Filistin halkına yönelik etnik temizlik düzeyine varan uygulamaların yeni bir aşaması olduğu ifade edildi.
Açıklamada, İsrail’in "işgal" yerine "kontrol" terimini kullanmasının, sivillere karşı işlenen vahşetin sorumluluğundan kaçmaya yönelik bir kelime oyunu olduğu belirtildi. Hamas, bu dil oyununun aynı zamanda İsrail’in Cenevre Sözleşmeleri’ni ihlal ettiğini örtülü biçimde kabul ettiğini gösterdiğini ve bu kararın, Gazze’deki yaklaşık bir milyon Filistinli için doğrudan bir tehdit anlamı taşıdığını kaydetti.
Hamas ayrıca, Gazze’nin işgaline ilişkin bu kararın, Başbakan Netanyahu ve onun aşırı sağcı hükümetinin, İsrailli esirlerin güvenliğini umursamadığını ortaya koyduğunu dile getirdi. Hareket, saldırıların genişlemesinin esirlerin hayatını tehlikeye atacağını bilmelerine rağmen bu adımı atmaktan çekinmeyen İsrail yönetiminin, siyasi hedefleri uğruna esirlerin yaşamını hiçe saydığını vurguladı.
Açıklamada, işgal rejiminin son dönemde yürütülen ateşkes ve esir takası görüşmelerinden ani şekilde çekilmesinin de bu işgal planıyla doğrudan ilişkili olduğu, müzakerelerin olumlu bir sonuca yaklaşmasına rağmen bu plan doğrultusunda geri adım atıldığı belirtildi.
Hamas, Mısır ve Katar’ın arabuluculuğunda yürütülen görüşmelerde ateşkes için gerekli tüm olumlu adımları attıklarını ve işgalin sonlanması ile tüm esirlerin serbest bırakılmasını içeren kapsamlı bir takas anlaşması için hazır olduklarını yineledi.
Bu tehlikeli planın, işgalci güçler için çok ağır bedeller doğuracağı uyarısında bulunan Hamas, Filistin halkının ve direnişin teslim olmayacağını, Netanyahu’nun hesaplarının ve hayallerinin başarısızlıkla sonuçlanacağını vurguladı.
Ayrıca Hamas, ABD yönetimini İsrail’e sağladığı doğrudan askeri destek ve siyasi koruma nedeniyle yaşanan tüm suçlardan sorumlu tuttu.
Son olarak Hamas, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne seslenerek, bu planı engellemek için üzerlerine düşen yasal ve ahlaki yükümlülükleri yerine getirmeleri ve işgal liderlerini işledikleri suçlardan dolayı yargılamaları çağrısında bulundu.
