Gazze Sağlık Bakanlığı, 7 Ağustos Perşembe günü yaptığı açıklamada, biri bebek olmak üzere altı sivilin hayatını kaybettiğini duyurdu.
Filistin Enformasyon Merkezi'nin haberine göre, bu ölümlerin nedeni olarak, İsrail’in uyguladığı sistematik aç bırakma politikası, tıbbi desteğin yetersizliği ve kuşatma altında yaşanan ağır insani kriz gösterildi.
Bakanlık, son 24 saat içinde dört kişinin yaşamını yitirdiğini bildirirken, Nasır Tıp Kompleksi’nin de biri bebek olmak üzere iki çocuğun yetersiz beslenme sonucu hayatını kaybettiğini açıkladığını belirtti.
Nasır Tıp Kompleksi’nden edinilen bilgilere göre, 16 aylık Muhammed Zekeriya Usfur adlı bebek, açlık kaynaklı sağlık komplikasyonları nedeniyle yaşamını yitirdi. Tıbbi kaynaklar, hastanelerde yaşanan ilaç ve gıda eksikliğinin, gerekli sağlık hizmetlerinin sunulmasını engellediğini ifade etti.
Sosyal medya kullanıcıları, hastane yatağında zayıflıktan göğüs kemikleri belirginleşmiş bir halde yatan bebeğin görüntülerini paylaşarak kamuoyunun dikkatini çekti.
Aynı tıp kompleksinden yapılan bir diğer açıklamada ise, Mevasi bölgesinde yaşayan 2 yaşındaki bir kız çocuğunun da, şiddetli yetersiz beslenme ve gerekli tıbbi müdahalenin yapılamaması sonucu hayatını kaybettiği bildirildi.
Bu iki çocuğun ölümüyle birlikte, İsrail’in yürüttüğü soykırım savaşı sırasında açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybedenlerin toplam sayısı 199’a ulaştı. Bu kişiler arasında 98 çocuk bulunuyor.
Özellikle bebek ölümleri, Gazze Şeridi’ne yönelik kuşatmanın ağırlaşması, insani ve gıda yardımlarının engellenmesi ile temel ihtiyaçlara erişimin kesilmesi nedeniyle her geçen gün artıyor.
Gazze’deki insani durum her geçen gün daha da kötüleşiyor. Süregelen kuşatma ve ilaç-gıda tedarikinin kesilmesi, krizin derinleşmesine yol açıyor. 7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden soykırım savaşı, bölgedeki kıtlıkla iç içe geçmiş durumda.
İsrail güçleri, 2 Mart 2025 tarihinden bu yana Gazze’ye açılan tüm sınır kapılarını kapattı. Gıda ve tıbbi yardımların büyük kısmı bölgeye ulaşamıyor, bu da kıtlığın daha geniş bir alana yayılmasına neden oldu.
Birleşmiş Milletler’e bağlı kuruluşlar ve yerel yardım örgütleri, kuşatmanın devam etmesi ve yardımların engellenmesi halinde, özellikle çocuklar arasında toplu ölümlerin kaçınılmaz olacağı uyarısında bulunuyor. Sağlık sistemi neredeyse tamamen işlemez hale gelirken, yaşam koşulları her geçen gün daha da kötüleşiyor.