İMAM HAMENEİ: NETANYAHU VE REJİMİN DİĞER SUÇLU LİDERLERİ İDAM EDİLMELİDİR

Ayetullah Hamenei, direniş cephesinin geleceğinin bugünden çok daha güçlü ve geniş olacağını vurgularken, siyonist rejimin Gazze ve Lübnan’daki savaş suçlarını sürdürmesine rağmen sahada galip gelemeyeceğini belirtti. "Netanyahu için çıkarılan tutuklama kararı yeterli değil; onun ve diğer suçlu liderlerin idam kararı verilmelidir," diye ekledi. 

Görüntülenme: 97 Tarih: 25 Kasım 2024 16:43
İMAM HAMENEİ: NETANYAHU VE REJİMİN DİĞER SUÇLU LİDERLERİ İDAM EDİLMELİDİR

Bugün sabah saatlerinde İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamenei, toplumun farklı kesimlerinden binlerce Gönüllü Halk Gücü (Besici)  ile yaptığı görüşmede, bu eşsiz oluşumun İran'ın kültüründen, milli kimliğinden ve tarihinden kaynaklandığını belirtti. Besic faaliyetlerinin güçlendirilmesi ve nitelik kazandırılmasının önemine dikkat çeken Ayetullah Hamenei şu ifadeleri kullandı:
"Besîcî düşünce ve mektebi, iki temel esas üzerine kuruludur: Allah’a iman ve özgüven. Bu iki üstün özellik, küresel istikbarın politikalarını ve planlarını kesinlikle alt edecektir."

Ayetullah Hamenei, direniş cephesinin geleceğinin bugünden çok daha güçlü ve geniş olacağını vurgularken, siyonist rejimin Gazze ve Lübnan’daki savaş suçlarını sürdürmesine rağmen sahada galip gelemeyeceğini belirtti. "Netanyahu için çıkarılan tutuklama kararı yeterli değil; onun ve diğer suçlu liderlerin idam kararı verilmelidir," diye ekledi.

Besîc’in özünde bir kültürel, sosyal ve askeri ağ olduğunu ifade eden Rehber, bu oluşumun köklü bir tarih ve İran kimliğine dayandığı için kalıcı olduğunu söyledi. "İmam Humeyni, 4 Kasım 1979’da ABD Büyükelçiliği’nin işgal edilmesinden yaklaşık üç hafta sonra, 26 Kasım’da Besîc’i kurarak, büyük bir tehdidi büyük bir fırsata dönüştürdü ve bu mübarek ağacı ülkenin sosyal, kültürel ve askeri toprağına dikti," dedi.

Besîc’in askeri boyutunun sadece bir yönü olduğuna dikkat çeken Ayetullah Hamenei, Besîc’in öncelikle bir düşünce, mektep ve mantık olduğunu belirtti. Bu mektebin, iman ve Allah’a güven ile özgüvene ve kendi kabiliyetlerine güvene dayalı olarak çeşitli alanlarda belirgin bir rol oynadığını ve sonuçlar ürettiğini ifade etti.

Besîc’in cesaret, yenilikçilik, hızlı hareket, geniş görüş açısı, düşmanı tanıma ve farklı tehditlere duyarlılık gibi özelliklerinin bu iki temelden kaynaklandığını belirten Rehber, "Allah’a inanmanın sonucu, insanın O’na tevekkül etmesi, güvenmesi ve ilahi vaatlere kesin bir şekilde inanmasıdır," dedi.

Ayetullah Hamenei, Besîcî bireylerin ve Besîc örgütünün Allah’a olan imanının, insanın kainatın tüm unsurlarının Allah’ın ordusu olduğuna inanmasını sağladığını ifade etti. "Eğer Allah’ın bir kulu olursak, bu ordu Allah’ın sünnetleri doğrultusunda bize yardım edecektir; tıpkı geçmişte farklı alanlarda ve dönemlerde gördüğümüz gibi," dedi.

Özgüvenin ve kendine inanmanın sonuçlarını açıklarken, Ayetullah Hamenei, insanların kendi kapasitelerini, karar verme gücünü, iradesini ve harekete geçme yeteneklerini keşfetmesinin önemine vurgu yaptı. "Bu yeteneklerin keşfi ve kullanımı, küresel istikbarın planlarının tam tersidir," dedi.

Ayetullah Hamenei, istikbarın her zaman halkların yeteneklerini küçümseyerek ve onları aşağılayarak üzerlerinde hakimiyet kurmaya çalıştığını belirtti. "Kur'an ayetlerine göre Firavun, halkını aşağılayarak onları kendisine itaat etmeye zorluyordu. Ancak Firavun, bugünkü Amerika ve Avrupa liderlerinden daha asildi; çünkü bu liderler yalnızca kendi halklarını değil, diğer halkları da aşağılamaktadır," dedi.

Rehber, Besîc’i milli aşağılamanın tam karşıtı olarak nitelendirerek, özellikle Gacar ve Pehlevi dönemlerinde İran’ın aşağılandığını hatırlattı. "Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, İran heyeti Paris Konferansı’na bile alınmamıştı. Ancak devrimle birlikte milli onur yeniden tesis edildi," dedi.

Besîcî düşüncenin engelleri aşma gücüne sahip olduğunu belirten Ayetullah Hamenei, "Besîcî ruhuyla gelen özgüven, halkın aşağılanması ve teslim olması için kullanılan yazılım temelli silahları etkisiz hale getirir. Bu ruh ve bu ruhun getirdiği yetenekler, kesinlikle direniş cephesi üyelerinin Amerika, Batı ve Siyonist rejimin tüm politikalarını alt etmesini sağlayacaktır," diye ekledi.

Ayetullah Hamenei, İmam Humeyni’nin 1962’den itibaren Besîc düşüncesini yerleştirme çalışmaları yaptığını, özgüven, Allah’a iman ve zafer umudunu halk arasında yaydığını belirtti. "Devrimden sonra İmam, Besîc’i her türlü darbeye karşı bir set olarak inşa etti. Besîc, askeri, sosyal, bilimsel, yapılandırma, ülkenin güvenliğini sağlama ve uluslararası arenalarda rol aldı," dedi.

Rehber, sosyal ve bilimsel gücün, siyasi gücü de beraberinde getirdiğini belirterek, "Eğer bir millet, birlik, azim ve aktif güçlerini sahaya sürerek bilimsel ve sosyal kabiliyetlerini gösterirse, uluslararası arenada da güçlü bir şekilde varlık gösterebilir," dedi.

Besîc ruhunun, 2000’lerin sonunda Amerika’nın 20% oranında uranyum tedarik etme konusundaki kötü niyetli planlarını nasıl etkisiz hale getirdiğini örnek gösteren Ayetullah Hamenei, "Amerika, ülkenin ilaç üretimi için gerekli olan bu uranyumu vermemek için o dönem çeşitli oyunlar sergiledi. Ancak Besîc ruhuna sahip bilim insanlarımız, Şehit Şehriyârî gibi, bu uranyumu kendi imkanlarımızla üreterek Amerika’nın oyununu bozdu," dedi.

Rehber, Besîcî kültür ve ruhun yalnızca Besîc örgütü ile sınırlı kalmaması gerektiğini, tüm alanlarda bu ruhun korunmasının önemini vurguladı. Ayrıca, dünyanın birçok ülkesindeki gençlerin kendilerini işe yaramaz hissettiği, zihinsel çıkmazlara saplandığı ve intihara yöneldiği bir ortamda Besîcî düşüncenin bu tür çıkmazları aşacak bir yöntem sunduğunu ifade etti.

Ayetullah Hamenei, Besîc’in hedef ve ideallere sahip olmasını büyük bir avantaj olarak değerlendirerek, "Besîcî, İslam toplumu ve İslam medeniyetini kurmayı, adaleti tesis etmeyi hedefler ve ölümden korkmadan bu yolda ilerler," dedi.

"Besîcî, siyonist rejimi yok edeceğinden emindir," diyerek sözlerini sürdüren Rehber, Besîc faaliyetlerinin kalite ve derinlik kazanmasının önemine işaret etti. "Besîc bayrağı, halkın haklarını ve gerçeği savunan bir bayraktır ve her zaman dalgalanmalıdır," dedi.

Son olarak, Filistin ve Lübnan’daki mevcut duruma değinen Ayetullah Hamenei, "Evleri, hastaneleri ve sivilleri bombalamak bir zafer göstergesi değildir. Düşman ne Gazze’de ne de Lübnan’da galip gelemeyecek," dedi.

Ayetullah Hamenei, bu savaş suçlarının Filistin ve Lübnan halkını direnişe daha fazla teşvik ettiğini belirterek, "Genç Filistinli ve Lübnanlılar, ister savaş meydanında olsun isterse olmasın, ölüm tehdidi altındaysa, direnişten başka bir yol göremeyeceklerdir," dedi.

Rehber, direniş cephesinin genişlemesinin kesin bir zorunluluk olduğunu vurgulayarak, "Bugün genişleyen direniş cephesi, yarın bugünkünden birkaç kat daha büyük olacaktır," dedi.

Görüşmenin başında Besîc-i Mustazafin Teşkilatı Başkanı General Gulamreza Süleymani, Besîc’in kapasite ve yeteneklerini anlatarak, Besîcîlerin ülkeye hizmet etmeye her zaman hazır olduklarını ifade etti.

Yorumlar