Şu anda Lübnan’ın güneyi de Gazze'de Cuma sabahından itibaren tesis edilen geçici ateşkesin etkisi altında ancak hiç kimse güney Lübnan'da ateşkesin sağlanacağını ya da Hizbullah ile İsrail ordusu arasında geniş çaplı çatışmaların yaşanmayacağını garanti edemez.
Elbette gerçek şu ki Gazze savaşı sırasında Siyonist düşmanla direniş çatışmasının ilk aşaması sona erdi ve eğer Siyonistler geçici ateşkesin sona ermesinden sonra saldırganlıklarına devam ederlerse savaşın ikinci aşamasına gireceğiz ve bu ilk aşamadan daha şiddetli olabilir. Aralarında Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım'ın da bulunduğu Lübnan İslami Direnişi'nin yetkilileri, direnişin uzun bir savaşa hazır olduğunu ve işgalcilerin Gazze'ye yönelik saldırılarını yeniden başlatmak isterlerse direnişten daha önce görmedikleri bir cevapla karşı karşıya kalacaklarını vurguladı.
Siyonist işgalcilere karşı 2023'teki direniş savaşı henüz resmi olarak sona ermemiş olsa da, Lübnan Hizbullah'ının düşmanla yüzleşmenin ilk aşamasındaki başarıları da dahil olmak üzere direnişin elde ettiği başarılarına da bakmak gerekiyor.
Hizbullah'ın Gazze savaşının ilk aşamasındaki başarıları
Hizbullah'ın Siyonist orduyla mücadelesinin ilk aşamasındaki başarılarını incelemek, bu hareketin belirlediği hedeflerin yanı sıra Hizbullah'ın İsrail'in Gazze'deki hedeflerine ulaşmasını engellemek için aldığı önlemleri de değerlendirmeyi gerektiriyor. 7 Ekim'de Aksa Tufanı operasyonuna tam desteğini operasyonun başlamasından birkaç saat sonra açıklayan Hizbullah bu açıklamasından bir gün sonra, 8 Ekim'de, Gazze halkını desteklemek için ve güney Lübnan'daki Siyonist saldırganlığa yanıt olarak Siyonist düşmanın mevzilerine karşı askeri operasyonları başlattığını resmen duyurdu.
Hizbullah bu savaşta tarafsız olmayacağını açıkça ifade etti. Hizbullah savaşçıları da Filistinli savaşçılarla omuz omuza düşmana karşı savaştı. Gazze sahasında yaşanan gelişmeler, özellikle Hamas'ın tutumu, Hizbullah'ın Gazze'yi destekleme, savaşın ve direnişin Filistin halkının üzerindeki yükünü azaltma hedefine ulaşmada başarılı olduğunu kanıtlıyor.
Siyonistleri Gazze'de ateşkese zorlamada Lübnan direnişinin rolü
Hizbullah'ın İsrail ordusunun mevzilerine ve Siyonist yerleşim birimlerine yönelik ağır askeri saldırıları, İsraillilerin oradan kaçmasına neden oldu ve düşmana ağır kayıplar verdirdi. Bu saldırılar Siyonistlerin kafasını karıştırdı ve Gazze'deki kara operasyonlarına istedikleri gibi odaklanıp gerçek bir başarı elde edemediler. Bu sayede Siyonist rejimin ateşkesi kabul etmeye zorlanmasında Hizbullah'ın önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Unutmamak gerekir ki bu işgal rejimi siyasi ve askeri liderlerinin Hamas yok edilmeden ve tüm İsrailli esirler serbest bırakılmadan ateşkes olmayacağını iddia etmişlerdi.
Gözlemciler, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına yeniden başlamak istese bile ilan ettiği hedeflerden bir tanesine bile ulaşma şansının olmayacağına inanıyor ve giderek bu hedeflerinden geri çekildiğini görüyoruz.
Hizbullah ve Siyonist düşmana karşı Direniş’in Sahadaki Birliği
Hizbullah'ın Gazze savaşında şu ana kadar elde ettiği bir diğer başarı, direniş guruplarının birliğinin pratikte sahadaki somutlaşmasıdır. Hizbullah'ın Siyonist düşmana karşı savaş alanına doğrudan girişi, Irak ve Yemen direnişi de dahil olmak üzere diğer cephelerin girişinin mukaddemesi niteliğinde oldu. Öyle ki, Irak ve Suriye'deki Amerikan üslerinin hiçbiri Irak direnişinin tekrarlanan saldırılarından kurtulamadı. Ayrıca doğrudan Siyonistlerle savaşı başlatan Ensarullah hareketi, gelişmiş füze ve drone operasyonlarıyla herkesi şaşırttı. İsrail gemisinin Kızıldeniz'de ele geçirilmesi, Yemen silahlı kuvvetlerinin Siyonist rejime yönelik operasyonlarının doruk noktasıydı.
Hizbullah'a Lübnan ve bölgede artan Sevgi
Siyasi düzeyde Hizbullah etkili bir bölgesel güç olduğunu bir kez daha kanıtladı; Öyle ki Güney Lübnan'da çatışmaların başlamasının ardından çok sayıda üst düzey Avrupalı yetkili bu ülkeye gelerek Hizbullah'tan savaşın genişletilmesi yönünde adım atmaması talebinde bulundu. Bu sırada Hizbullah yetkilileri Batılılara kararlı bir cevap vererek Direniş’in kendilerine bir garanti vermeyeceğini, çatışmaların yayılmasını önlemek istiyorlarsa işgalcilerin Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurmaları gerektiğini vurguladı.
Hizbullah'ın sevilen konumu bağlamında, güçlerini Lübnan'ı savunmak ve Gazze halkını desteklemek için seferber etmesiyle birlikte bu Direniş gurubu, Lübnan halkı, diğer bölge ülkeleri ve Filistin davasının tüm destekçileri arasındaki popülerliğini ve kendisine duyulan sevgiyi oldukça artırdı. Lübnan'daki bazı batılı partilerin ve Siyonist rejimin paralı askerlerinin bulunduğu bir durumda, Samir Caca ve ona bağlı partiler, halkı direnişe karşı kışkırtmaya çalışıyordu ve Hizbullah'ın Lübnan'ı savaşa sürüklediğini iddia ediyordu. Hizbullah savaşçıları, Lübnan’ın güneyinde kanlarını feda ederek, her türlü saldırıya karşı Lübnan halkının ilk ve en büyük destekçisinin Direniş olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Hizbullah’ın Lübnan Meclisindeki gurubunun başkanı Muhammed Ra'ad'ın oğlu Abbas Ra'ad’ın şehadeti, Hizbullah yetkililerinin halka karşı sözlerinde ve eylemlerinde sadık olduğunu, ülkeyi ve Lübnan halkını savunmak için çocuklarının kanını bile feda etmekten çekinmediklerini gösterdi.
Bölgede mezhep savaşı yaratmayı amaçlayan Amerika merkezli projenin başarısızlığı
Her ne kadar Amerikan ekseni son on yılda bölge Müslümanları arasında mezhepsel farklılıklar yaratmaya çalışsa ve Hizbullah'ı Sünnilere karşı Şii direniş grubu olarak göstermeye çalışsa da bugün Sünni çevrelerin, Hizbullah Şiilerinin Filistin'deki Sünni Müslümanları savunma konusundaki kararlılığını ve gayretini nasıl övdüğünü görüyoruz. Üstelik bu büyük sünni Arap ülkelerinin, söylemde dahi kararlı bir anti-Siyonist tavır alamadıkları bir durumda da gerçekleşiyor.
Lübnan'daki kamuoyu atmosferi incelendiğinde, sadece Müslümanların değil, ülkedeki Hıristiyanların büyük çoğunluğunun da Hizbullah'ın güneydeki performansını onayladığı görülüyor. Lübnan'daki en büyük Hıristiyan hareketinin lideri Cibran Basil, defalarca güneydeki direniş operasyonlarını övdü ve Hizbullah savaşçılarının Siyonist düşmanın saldırganlığına cesurca karşılık verdiğini vurguladı.
Sonuçta Gazze'deki savaş şu aşamada durdurulsa da devam etse de işgalci rejime karşı kendi denklemlerini dayatmayı başaran Hizbullah, mutlaka galip olan taraflardan biri olacaktır. Bundan sonra İsrail, daha önce görmediği yeni bir dizi Hizbullah denklemiyle karşı karşıya kalacak.
tesnim