Bismihi Teala

 

ŞEHİT SERDAR

 

Hani Rabbin, Ademoğullarının sıralarından zürriyetlerini almış ve onları kendi nefislerine karşı şahitler kılmıştır. ' Ben sizin Rabbiniz değilmiyim? Evet (Rabbimizsin), Şahid olduk demişlerdi. (Bu)kıyamet günü biz bundan habersizdik dememeniz içindir. (Araf:172)

 

Ya da ' Bizden önce ancak atalarımız şirk/ ortak koşmuştu, biz ise onlardan sonra gelme bir kuşağız; işleri batıl olanların yaptıklarından dolayı bizi helak edeceksiniz dememeniz için.(Araf:173)

 

 İşte bu misak gününde Serdar da hazırdır ve o da ' EVET' sözüyle Rabbi tasdik ediyordu.

 

 Sonra alemlerin Rabbi: ' Adem'e secde edin' dedik. İblis hariç ( hepsi) secde ettiler. O ise, diretti ve kibirlendi, kafirlerden oldu. (Bakara:34)

 

Dedi ki: " Orada hepiniz inin. Bundan sonra size benden bir hidayet geldiğinde kim benim hidayetime tabi olursa, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (Bakara :38)

 

 Küfr edip ayetlerimizi yalanlayanlar ise; onlar, ateşin halkıdırlar ve orada ebedi kalacaklardır." (Bakara:39)

 

Derken Adem Rabbinden kelimeler aldı bunun üzerine (Allah Adem'in) tövbesini kabul etti.(Bakara:37)      

 

Hak ve batıl, doğru ve yanlış itaat ve isyan, Adem (A.s.) ile iblis gününde ve saflar netleşti.                    

 

 Serdar ezeldi Rabbine verdiği ahd ile bu çileli imtihan dünyasına ayak bastı. Ama şehadet nişanesiyle.           

 

 Serdar,   dünya hayatının bir oyun ve oyalanma, bir süs diyarı olduğu Şuuru ile Tevhid bayrağının altında izzetle yaşamayı tercih etti.

 

 Sömürünün, emperyalizmin, zalimlerin işbirlikçi münafık ve sorumsuz Müslümanların  yaşadığı bir dünya onun için zillet olurdu.          

 

 Bunca mazlumların, ezilen mustazafların ve talan edilen kaynaklara seyirci ve sorumsuz yaşamak elbette Serdarımızın üstlendiği misyona yakışmazdı.    

 

 

O Adem(as)ın, Habil'in izini süren; İblis'e ve büyük şeytan a.b.d. ve işbirlikçilerine ilahi yumruğu indiren zalimlerin korkulu rüyasıydı.                   

 

  Serdar, bir ümmeti Samiri ırkçı iblis olan Siyonizme karşı kıyam eden asrın Musa'sıydı.                

 

 

O, asrın putlarına darbe vuran İbrahim (as) müjdecisiydi.

 

Serdar, asrın tağutlarının, sermayedar karunların ve belamların kirli tuzaklarını bozmak için kıyam eden ve kendisini feda eden Zekeriya'nın, Yahya ve İsa'nın takipçisiydi.

 

Alemlere rahmet olarak gönderilen Muhammed Mustafa (s.a.a) için Ali (a.s) için Fatıma (s.a) ve Malik Eşter, Kerbela şehidi İmam Hüseyin (a.s) Ebul Fazl Abbas ve Zeynebi Kübra ne ise, Serdar'ın görevi ve misyonu o idi.

 

Serdar, Rehberine muti, ezilen bütün mazlumların uyanması için üfürülen Sur'un sesiydi.

 

O, Eba Salih'in ayak seslerinin habercisiydi.

 

O, şu mübarek ayet-i kerimenin muhatabıydı:

 

Müminlerden öyle erkek adamlar vardır ki Allah ile yaptıkları ahide sadık kalırlar. Böylece onlardan kimi adağını yerine getirdi kimi beklemektedir. Onlar hiç bir değiştirme ile (ahidlerini) değiştirmediler. (Ahzab:23)

 

Orada rahatsın ve rahat ol. Gözlerin arkada kalmasın. Zira taşıdığın bayrağı taşıyanlar vardır.

 

Selam sana ey Serdar!

Ezeli ve ebedi kalacak olan aşkın şehidi serdara selam olsun.

Yemen, Filistin, Irak, Lübnan, Suriye, İran ve Maduro'nun serdarına selam olsun!..

 

Hicri 22 Cemaziyelevvel 1443

Ahmet Muhtar

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.