Abdülbari Atvan, BM Güvenlik Konseyi’nin Gazze’yle ilgili son 2803 sayılı kararını değerlendirerek, bu kararın 1948 Nekbesi’nde İsrail rejiminin kurulmasını ve 750 binden fazla Filistinlinin topraklarından sürülmesini sağlayan kararın birebir kopyası olduğunu söyledi.
Qodsna'nın aktardığına göre Abdülbari Atvan, söz konusu kararın Pazartesi gecesi kabul edilmesinin, ABD’nin uluslararası meşruiyet kılıfı altında Gazze’yi fiilen işgal etmesi, işgal rejiminin kurtarılması, son iki yılda işlediği katliam, soykırım, etnik temizlik, aç bırakma ve yıkım suçlarından aklanması anlamına geldiğini yazdı.
BM Kararı İsrail'e Ödül Niteliğinde
Atvan, 13 ülkenin kabul oyu, Çin ve Rusya’nın çekimser oyuyla ve hiçbir vetonun kullanılmadığı şekilde geçen bu kararın, İsrail’e adeta bir ödül niteliği taşıdığını belirtti. İsrail’in soykırım ve Gazze halkını aç bırakma ile elde edemediği hedeflerin bu kararla kendisine verildiğini ifade ederek, kararın gerekçesinin “ateşkesin sağlanması” olarak sunulduğunu aktardı.
Atvan, kararın, 1948 Nekbesi’nde İsrail rejiminin oluşturulmasını ve yüz binlerce Filistinlinin yerinden edilmesini mümkün kılan kararın birebir benzeri olduğunu vurguladı.
BM Kararı Direnişi Sonlandırmayı Hedefliyor
Söz konusu kararda işgalci rejimin ve işlediği katliamların kınandığı tek bir ifade bulunmadığını, iki devletli çözümden veya bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasından hiç bahsedilmediğini belirten Atvan, kararın Filistin halkına kendi işlerini yönetemeyen bir halk muamelesi yaptığını söyledi. Ayrıca bu kararın direnişi sonlandırmayı, direnişi silahsızlandırıp tamamen ortadan kaldırmayı hedeflediğini ifade etti.
BM Kararı Netanyahu ve Kabinesini Kurtarmayı Amaçlıyor
Ray el-Yevm genel yayın yönetmeni Atvan, kararın amacının İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve kabinesini kurtarmak, İsrail’e yönelik küresel öfkeyi azaltmak olduğunu yazdı. Soykırımın durdurulmasının tüm ilahi ve uluslararası hukuklarda garanti altına alınmış meşru bir hak olduğunu, katile ödül verilmemesi gerektiğini vurguladı.
Filistin halkının merhamet dilenen bir halk olmadığını, İsrail işgalinden ABD işgaline geçmenin hiçbir farkı bulunmadığını, hatta ikincisinin birinciden daha kötü olduğunu belirtti. ABD’nin askeri, mali ve diplomatik desteği olmasa işgal rejiminin bir gün bile dayanamayacağını ifade etti.
Trump Gazze Sakinlerini Göç Ettirmeyi Hedefliyor
Atvan, ABD Başkanı Donald Trump’ın planlarının da farklı başlıklar altında Gazze sakinlerinin hızlı bir şekilde göç ettirilmesini hedeflediğini belirterek, bu planların su götürmez şekilde hesaplanmış ve ayrıntılı programlarla, özellikle “gönüllü çıkış” gibi adlar altında dünyanın farklı bölgelerine hızlı nüfus aktarımını amaçladığını yazdı. Bunun ya Amerikan baskısı ve tehditleriyle ya da Arap ve Avrupa finansal teşvikleriyle yapılacağını ifade etti.
Tanınmış analist Atvan, Filistin halkına karşı yürütülen yıkıcı savaşın durdurulmasından yana olduklarını, ancak suçluların ödüllendirilmesine, hedeflerine uluslararası örtüyle ulaşmalarına, meşru Filistin direnişinin tasfiyesine ve Aksa Tufanı’nın Filistin davasını küresel gündemin üst sırasına taşıyan kazanımlarının yok edilmesine karşı olduklarını belirtti. Filistin halkının teslim olmayacağını ve ABD-İsrail tuzağına düşmeyeceğini vurguladı. Direnişin süreceğini ifade etti.
