Lübnanlı analist Fadi Budiyye, Tel Aviv’in son dönemde Güney Lübnan’daki Hizbullah lider ve komutanlarına suikast düzenlediğine dair iddialarını yalanladı.
Lübnanlı analist Fadi Budiyye, Tel Aviv’in son dönemde Güney Lübnan’daki Hizbullah lider ve komutanlarına suikast düzenlediğine dair iddialarını yalanlayarak, bu suikastların Hizbullah’ın yeni yapısıyla hiçbir bağlantısı olmadığını, örgütün askeri yapısını yeniden inşa ederek düşman için bir “hayalete” dönüştüğünü vurguladı.
Hizbullah Bir Gölge Güce Dönüştü
Tasnîm Haber Ajansı Farsça Servisi’nin aktardığına göre, Lübnan’daki “el-Meraya” kanalının müdürü Budiyye, İsrail rejiminin Hizbullah liderlerini hedef aldığı yönündeki tekrarlanan iddiaları reddetti ve son suikastların, Lübnan İslami Direnişi’nin yeni askeri ve örgütsel yapısıyla ilişkili olmadığını belirtti. Budiyye’ye göre Hizbullah, kurumsal ve askeri yapılanmasını, hatta operasyonel planlarını yeniden düzenleyerek Tel Aviv'in takip etmekte zorlandığı bir gölge güce dönüştü.
Hizbullah İsrail İçin Çözülmez Bir Bilmecedir
Batı Asya bölgesinin önde gelen analistlerinden Budiyye, Tasnîm’e verdiği özel röportajda, İsrail’in bir yıl boyunca Hizbullah’ı yok ettiğine dair propagandasını değerlendirerek şu soruyu sordu: “Eğer İsrail 2024 savaşı sırasında sahada Hizbullah’ı yenilgiye uğrattıysa, neden aradan bir yıl geçmesine rağmen hâlâ direnişin silahsızlandırılması dosyasını takip ediyor ve bu konuyu görüşmek üzere özel temsilcilerini Beyrut’a gönderiyor?”
Budiyye, Hizbullah’ın sahip olduğu kapasite ve tarihsel tecrübe sayesinde geçen yıl boyunca örgütsel yapısını, askeri konseyini, iletişim ağını ve operasyon planlarını yenilediğini ve böylece İsrail için çözülmesi zor bir bilmeceye dönüştüğünü belirtti.
İsrail Hizbullah Hakkında Yalan Propaganda Üretiyor
Analist, Tel Aviv’in son aylarda Güney Lübnan’da Hizbullah komutanlarının öldürüldüğü iddialarına da değinerek, bu haberlerin çoğunun işgal altındaki topraklarda yaşayan İsraillileri tatmin etmeyi ve onları “Hizbullah yok ediliyor” algısıyla kandırmayı amaçlayan propaganda olduğunu söyledi. Buna karşın, Hizbullah’ın askeri konsey yapısında, örgütlenmesinde ve operasyonel planlarında temel değişiklikler yapıldığına işaret ederek, “Bugün Hizbullah, Siyonistler için her yerde aradıkları fakat hiçbir yerde bulamadıkları bir hayalete dönüşmüştür” dedi.
Şara Doğu İle Batı Arasında Denge Kurmak İstiyor
Suriye’deki geçici Başbakan Ahmed Eş'şara'nın son dönemde ABD ve Rusya ile yaptığı diplomatik temasların perde arkasına değinen Budiyye, yeni Şam yönetiminin, geçen yıl yaşanan olumsuz tecrübelerden ders çıkararak, dış politikasında Doğu ile Batı arasında denge kurmaya çalıştığını söyledi.
Budiyye, Ahmed el-Şara hükümetinin göreve gelir gelmez, Şam ile Moskova arasındaki eski ilişkiler nedeniyle Rusya’yla diyaloğa kapı aralamadığını, Moskova’yı adeta düşman olarak gördüğünü, ancak Suveyda başta olmak üzere ülke içinde artan huzursuzluklar ve İsrail saldırılarının ardından bu tavrın değiştiğini ifade etti.
Türkiye Denge Siyaseti Tavsiye Ediyor
Türkiye’nin devreye girerek Şam yönetimine dış politikada denge tavsiye ettiğini anlatan Budiyye, bu doğrultuda Suriye Dışişleri Bakanı Es’ad el-Şibani’nin Moskova’ya gönderildiğini, bu ziyarette Ahmed el-Şara'nın kardeşi Hüseyin el-Şara'nın da hazır bulunduğunu aktardı. Hüseyin el-Şara'nın Rus eşi ve bazı nüfuzlu Rus çevrelerle bağlantıları nedeniyle önemli rol oynadığı ifade edildi.
Şibani’nin Moskova’da yaptığı görüşmelerde Beşar Esad’ın iadesini talep ettiği ancak Rusya’nın bunu kesin şekilde reddettiği belirtildi. Buna karşın tarafların, Rus ordusunun Humeymim üssündeki faaliyetlerinin sürdürülmesi, Üssün lojistik merkez olarak kullanılması, Lazkiye’nin Tartus limanının idaresi, Humeymim-Kamışlı hattında askeri hareketlilik ve Suriye banknotlarının Rusya’da basılması gibi konularda anlaşmaya vardığı aktarıldı.
Suriye tarafı ayrıca İsrail sınır hattında Rus ordusunun kontrol noktalarına geri dönmesini talep etti ancak Moskova bu konuda daha fazla görüşme gerektiğini bildirdi. 15 Ekim 2025’te Ahmed el-Şara'nın Moskova ziyareti sırasında askeri iş birliğine dair yeni düzenlemeler yapıldığı belirtildi.
İsrail Süreçten Memnun
Suriye yönetiminin aynı zamanda bölgesel düzeyde de denge siyaseti izlediği, Suudi Arabistan-Birleşik Arap Emirlikleri ekseni ile Türkiye-Katar ekseni arasında denge kurmaya çalıştığı ifade edildi.
Budiyye, İsrail’in bu süreçten kısmen memnun olduğuna dikkat çekerek, İsrail istihbaratının Şam’ın kalbine kadar nüfuz ettiğini, Esad dönemine ait önemli belgeleri çaldığını, ülkenin iç işlerine karıştığını ve “Davud Koridoru” projesi kapsamında Suriye topraklarını işgal ettiğini söyledi.
Bölge uzmanı, ABD’nin ise Suriye’deki ana aktör olmaya devam ettiğini, Suriye petrol kaynaklarına el koyma hedefiyle birlikte İsrail’in güvenliğini Şam’ın kalbine kadar koruma stratejisi izlediğini belirtti. Budiyye, Washington’un aynı zamanda Suriye üzerinden Hizbullah’a yardım ve lojistik desteği kesmeyi amaçladığını, ABD’nin Batı Asya’da yeniden başat güç olma hedefi doğrultusunda tüm bölgesel değişimlerin Suriye ve Irak’tan başlatılmak istendiğini vurguladı.
www.kudusgunu.com
