Yemen’deki Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdülmelik el-Husi, Gazze’de yürürlüğe giren anlaşma sürecinde Yemen güçlerinin tam teyakkuz halinde kalacağını açıkladı.
YDH'nin haberine göre, El-Husi, bu anlaşmanın İsrail ve ABD’nin hedeflerine ulaşamadığını açıkça ortaya koyduğunu belirterek, Filistin’e destek amacıyla şimdiye kadar 1835 operasyon gerçekleştirdiklerini duyurdu.
Aksa Tufanı Operasyonu’nun ikinci yıldönümü münasebetiyle yaptığı konuşmada el-Husi, Filistin halkına yönelik soykırımın son bulması ve Gazze’de ateşkesin korunmasının en temel talepleri olduğunu söyledi. “Destek cephelerini açmadaki amacımız buydu” diyen Ensarullah lideri, Yemen’in Filistin davasına desteğini artırarak sürdüreceğini vurguladı.
El-Husi, Gazze’deki anlaşmanın, İsrail ve onu destekleyen ABD’nin bu turda beklediği hiçbir hedefe ulaşamadığını gösterdiğini dile getirdi. ABD’nin rolünü “yıkıcı” olarak niteleyen Husi, “Düşman, esirlerini takas olmadan geri alamadı, direnişi bastıramadı, Filistin halkını zorla göç ettiremedi ve tüm planları başarısızlıkla sonuçlandı” ifadelerini kullandı.
Ensarullah lideri, mevcut süreci “önemli bir dönemeç” olarak tanımlayarak, Filistin halkı etrafında güçlü bir şekilde kenetlenme çağrısında bulundu. Yemen cephesinin en yüksek düzeyde dikkat ve hazırlık içinde kalacağını belirtti.
El-Husi, Yemen’in Filistin direnişine destek kapsamında bugüne kadar 1835 operasyon gerçekleştirdiğini, bu operasyonlarda balistik, seyir ve hipersonik füzeler ile insansız hava araçları ve savaş botlarının kullanıldığını açıkladı. Yemen cephesinin hem resmi hem halk düzeyinde en aktif ve istikrarlı direniş hattı olduğunu söyleyen Husi, “Yemen’in etkisi artık küresel ölçekte hissediliyor” dedi.
Kızıldeniz, Bab el-Mendeb, Aden Körfezi ve Arap Denizi’nde İsrail gemilerinin geçişini yasaklama kararının “tarihi bir dönüm noktası” olduğunu belirten Husi, bu kararın başarıyla uygulandığını ifade etti.
Diğer direniş cephelerine de değinen Husi, “Filistin halkını desteklemede en büyük bedeli Lübnan cephesi ödedi; İsrail’le en yoğun ve zorlu çatışmalara girdi” dedi. Irak’tan gelen dayanışmayı öven Ensarullah lideri, İran İslam Cumhuriyeti’nin sürekli desteğine de teşekkür etti.
İsrail’in Gazze’deki saldırılarını “çağın ve yüzyılın suçu” olarak nitelendiren Husi, ABD ile birlikte hareket eden İsrail’in Gazze nüfusunun yüzde 11’ini öldürdüğünü ya da yaraladığını belirterek, bunun modern tarihte eşi görülmemiş bir oran olduğunu söyledi. İsrail’in 1000’den fazla camiyi hedef aldığını, okulların yüzde 95’ini vurduğunu, eğitimi felce uğrattığını ve mezarlıkları dahi bombaladığını vurguladı. Ayrıca gazeteciler, insani yardım çalışanları ve sivil savunma ekiplerine yönelik saldırıların “benzeri görülmemiş bir vahşet” oluşturduğunu dile getirdi.
El-Husi, Aksa Tufanı Operasyonu’nun Filistin davasını tasfiye etme planlarını boşa çıkardığını belirterek, bu operasyonun Filistin halkının 75 yıldır süren Siyonist suçlara verdiği meşru bir karşılık olduğunu söyledi. Düşmanın hedefinin Filistin’in tamamını işgal etmek ve ardından “Büyük İsrail” projesini hayata geçirmek olduğunu kaydetti.
Bazı Arap ülkelerinin İsrail’le ilişkilerini normalleştirmesini “utanç verici” olarak tanımlayan Husi, “Kendine ve değerlerine saygısı olan hiçbir devlet bu suç rejimiyle ilişki kurmayı kabul etmemelidir. Normalleşme, Arap rejimleri için büyük bir kayıptır” dedi. Ayrıca bazı Körfez ülkelerini, İsrail’in casusluk faaliyetlerine zemin hazırlamakla eleştirdi.