MALATYA'DAN HÜKÜMETE ÇAĞRI: KÜRECİK NATO RADARINI SÖKÜN ATIN!

img
MALATYA'DAN HÜKÜMETE ÇAĞRI: KÜRECİK NATO RADARINI SÖKÜN ATIN!

Kürecik Nato Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi tarafından 3 Ekim'de cuma namazının ardından Malatya Kernek Meydanı’nda NATO'ya ve Üslerine Hayır Cuması münasebetiyle basın açıklaması düzenlendi.

Malatya Kernek Meydanı'nda düzenlenen basın açıklamasında Gazze’de devam eden soykırıma, Kürecik Nato radarının bir an önce kapatılmasına, Global Sumud Filosuna ve ülkemizdeki Filistin dostlarının haksız yere tutuklanıp yargılanmasına dikkat çekildi. Kudüs'ün kurtuluşu yolunda canını feda eden Hizbullah Genel Sekreterleri Seyyid Hasan Nasrallah ve Seyyid Haşim Safiyuddin rahmetle anıldı. 
Eylemde katılımcılar; ‘Kahrolsun ABD Kahrolsun İsrail’, 'Gazze'ye Selam Direnişe Devam' 'Hamas'a Selam Direnişe Devam', ‘Kürecik Radarı Kapatılsın’, 'Sumud Filosu İnsanlığın Onuru', ‘Laf Değil İcraat Küreciği Söküp At’, 'Yaşasın Küresel İntifada', 'İnsanlık Onuru Siyonizmi Yenecek', 'Yemen'e Gazze’ye Direnişe Bin Selam', 'Hizbullah'a Hamas'a Dierenişe Bin Selam' ve 'Direniş Cephesi Onurumuzdur' sloganlarını attı. 

Basın açıklamasına Malatya Saadet Partisi Yeşilyurt İlçe Başkanı Nihat Şahin ve yönetim kurulu üyeleri ile AGD İl Başkanı Vahdettin Altınova da destek verdi.
Basın açıklamasının metnini Mavi Marmara Gazisi Mehmet Tunç okudu.  
Okunan basın açıklamasının metni şu şekildedir: 

Bismillahirrahmanirrahim 
Değerli basın mensupları Aziz Vatandaşlarımız!
Hepinizi yüce Allah'ın selamı ile selamlıyoruz Cumanız mübarek olsun. 
Bildiğiniz gibi önümüzdeki 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonunun yıl dönümü.  Bu vesileyle 2 yıldır başta Büyük Şeytan ABD olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin ve işbirlikçi İslam ülkelerinin desteğini arkasına alan siyonist rejimin vahşi  saldıları karşısında izzetli bir direniş sergileyen Gazze halkını selamlıyoruz. Yüce Allah'tan şehitlerimize rahmet ve gazilerimize de acil şifa niyaz ediyoruz. Bu vahşi soykırımı gerçekleştiren siyonist rejimi ve ortaklarını da lanetliyoruz. 

Kumarbaz Trump'ın Sinsi Planı 
Dünyanın gözleri önünde Gazze'de tüm bu katliamlar olurken ve çocuklar ablukadan dolayı açlıktan ölürken, geçtiğimiz günlerde
ABD Başkanı kumarbaz Trump 20 maddelik sözde ‘Gazze Barış Planı’nı ilan etti. Bu sinsi plan, Filistin direnişini yok etme çabalarının yeni bir sürümünden ibarettir. Soykırımcıyı aklayan sözde barış planı, Filistin davasını tümüyle tasfiye etmeyi amaçlamakta ve 2 yıldır Filistin direnişi karşısında acziyet yaşayan siyonist rejime sahada elde edemediklerini masada altın tepside sunmaktadır. Katil Netanyahu’nun da itiraf ettiği gibi, bu plan İsrail’in savaş stratejisiyle sonuna kadar uyumludur.

Irkçı israil’in dünya halklarının vicdanında mahkum edildiği ve uluslararası siyasette izole edildiği bir vasatta, böyle bir planın ana çerçevesinin aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 8 bölge ülkesi tarafından onaylanması, siyonist rejim için yeni bir nefes borusunun oluşmasını mümkün kılmıştır. Güçlüyle uzlaşarak güçlünün şerrinden korunmayı amaçlayan bu acziyet yüklü politika, direnişin temsil ettiği şerefli duruşu mücrimleştirmeye katkı sunmanın yanı sıra zulmü harlayan yeni bir siyasi atmosferin öne çıkmasına kapı aralamaktadır.

Bu sözde barış anlaşmasında, Hamas’a esirleri serbest bırakması için 72 saat verilirken, katil İsrail’e herhangi bir zaman koşulu dayatılmamaktadır.  Direnişe silahlarını teslim etme şartı koşulurken işgalci İsrail’in geri çekilmesi muğlak ifadelere bağlanmaktadır. Filistinlilerin zihin yapılarını ve perspektiflerini değiştirmeyi merkeze alırken İsrail terör şebekesinin bakış açısına dair en ufak bir eleştiri getirmeyen; Gazze’nin güvenliğini ‘Uluslararası İstikrar Gücü’ne devrederken, Filistinlilerin failliklerini hiç sayan yeni-sömürgeci bir anlatıyı besleyen bu “teslimiyet planı”, sadece ve sadece siyo-emperyal tahakkümün Ortadoğu’da yeni bir perde açmasıdır.

İşbirlikçi Rejimlere Uyarı 

Ne acıdır ki bu plana teşne olan ülke liderleri, yönetim pratiğinden yeniden inşa planlarına, silahsızlanmadan ekonomik sömürüye kadar pek çok maddeye itiraz etmeleri gerekirken, planın açıklanmasının hemen ardından “efendiyi tazim” yarışına girmiş ve bu tiyatrodaki rollerini oynamak için tüm benlikleriyle hazır olduklarını ifşa etmişlerdir. Garantör olarak isimleri öne çıkacak olan bu ülkelerin soykırımcıyı mahkum etmek yerine Filistin direnişine teslim bayrağı açtırma girişimleri büyük bir utanç olmanın yanı sıra mevcut düzendeki işbirliklerini de ortaya koymaktadır.

Gazze’nin içinde bulunduğu zor durumu öne sürüp bu planın son şans olduğunu fısıldayarak Hamas’ı yoğun baskıya maruz bırakanlar, Filistin direnişine yönelik en büyük ihanetin ortakları konumundadırlar. Söz hakkı direnişin iken, kınamalardan başka adım atmayan uzlaşmacı cephe taraftarlarının Filistin’in şerefli evlatlarına akıl hocalığına soyunmaları kendilerinde içkin olan kibir dünyasının dışa yansımasıdır. Bu plana ilişkin son sözü söyleme hakkı Hamas, FHKC, İslami Cihad gibi tüm direniş gruplarınındır. Katar’da Hamas heyetini ikna çabaları, ABD öncülüğünde takip edilen direnişi teslim alma projesine katkı sunmaktadır. Unutulmamalıdır ki direnen, Filistin’i emperyalizme karşı savunan bu gruplardan azade bir Filistin mümkün olmadığı gibi, silahların teslimi Filistin’e barıştan çok işgal, baskı ve sömürü getirecektir. Bu bağlamda, diline iki devletli çözümü dolayanlar, Trump’ın metninde zoraki yer alan “Filistin Devleti”nin Netanyahu’nun hiçbir şekilde gündeminde olmadığını ve Filistin’in geleceğinin tek garantörünün direniş olduğunu anlamak zorundadır.

Gazze Direnişinin Yanındayız 

Bizler, direnişin taraftarları olarak Gazze direnişinin her daim yanında olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz. Zalimlerin planlarının olduğu bir dünyada onurlu halkların kılıcının keskin olduğuna ve bir gün hesap sorma sırasının ezilen halklara geleceğine iman ediyoruz. Bu anlaşmanın garantörü olarak zikredilen teslimiyetçi zihinlere değil, izzeti tercih eden direnişçilere tüm benliğimizle güveniyoruz. Onların yolunu kendimize rehber edinerek, her türlü emperyalist hedef ve düzene karşı başkaldırıyoruz. 

Global Sumud Filosu İnsanlığın Onurudur 
Kıymetli vatandaşlarımız ve değerli basın mensupları!
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yıl 27 Eylül'de Aksa Tufanı Savaşı'na her şeyleri ile destek veren Lübnan Hizbullah'ı ve onun iki tane Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah ve Seyyid Haşim Safiyuddin Beyrut'un Dahiye bölgesine siyonist rejimin düzenlediği hava saldırısı sonucu şehit olmuşlardı. Aksa Tufanı savaşı sürecinde Kudüs'ün özgürlüğü yolunda canlarını feda eden bu iki şehidi rahmetle anıyoruz. Yüce Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de de buyurduğu gibi hiç şüphesiz galip gelecek olan Hizbullahtır. 
Bu arada insanlığın küresel vicdan hareketi olan Global Sumud Filosu'na olan desteğimizi yineliyoruz. Siyonist israil bu filodaki gemilere saldırıp kardeşlerimizi esir alıp gemileri gasp ederek vahşi yüzünü tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. Başta Türkiye olmak üzere bu filoda bulunan yaklaşık 50 ülkenin vatandaşlarının devletlerinden siyonist İsrail'e karşı can yakıcı girişimlerde ve misillemelerde bulunmalarını talep ediyoruz. Başta milletimiz olmak üzere tüm halklardan sokaklara ve meydanlara çıkarak Sumud filosuna desteklerini en güçlü şekilde ortaya koymalarını istiyoruz.

Kürecik Nato Radarını Sökün Atın 

Hükümete de taleplerimizi bir kez daha hatırlatıyoruz: Katil İsrail’i besleyen Azerbaycan petrolünün  Türkiye üzerinden gitmesini engelleyin! İsrail’e hileli yollarla devam eden ticareti durdurun! Limanları siyonizme gerçekten kapatın! HÜDA- PAR'ın meclise sunduğu, İsrail ordusunda bilfiil görev alıp soykırıma ortak olanların çifte vatandaşlıklarının iptal edilmesine yönelik kanun teklifini bir an önce mecliste görüşüp kabul edin. Bu siyonist işgal varlığını tanımaktan vazgeçin ve tüm ilişkileri kesin! Siyonist israil'e istihbarat desteği sağlayan Kürecik Nato Radarını ve Amerika'nın hizmetinde olan İncirlik üssünü hemen kapatın. Filistin dostlarını hukuksuz bir şekilde gözaltına almaktan, tutuklamaktan ve yargılamaktan vazgeçin. Filistin konusunda somut ve gerçekçi adımlar atın!


Bir kez daha vurguluyoruz ki; Gazze, Lübnan, Yemen ve dünyanın diğer coğrafyalarında siyonizm ve emperyalizme  karşı mücadele eden tüm hareketlerin yanındayız.  Türkiye’de bu küresel direniş hattının bir parçası olarak sürdürdüğümüz anti-emperyalist ve anti-siyonist mücadelemiz, başta Gazze olmak üzere tüm Filistin özgürleşinceye kadar devam edecektir. Hakkın ve adaletin egemen olacağı bir dünya için yürüyüşümüz uzun soluklu biçimde sürecektir. Rabbimizden niyazımız, bizleri bu yolda sebatkâr ve muvaffak kılmasıdır. 7 Kasım Cuma günü yine bu meydanda buluşmak üzere hepinizi yüce Allah’a emanet ediyoruz.  
Yaşasın Filistin mücadelemiz! Yaşasın direniş kararlılığımız! Yaşasın küresel intifada!

KÜRECİK NATO RADAR ÜSSÜ’NE HAYIR İNİSİYATİFİ

 

 



Makaleler

Döviz Kurları

Güncel

Hava Durumu

Link kopyalandı!