İsrail’in geçen yıl Aralık ayında işgal ettiği Şeyh (Hermon) Dağı’nı, ileri teknolojiye sahip radar ve gözetleme sistemleriyle donatarak bir istihbarat üssüne dönüştürdüğü bildirildi.
YDH'nin Aram News’ten aktardığına göre, Suriye kaynakları söz konusu dağın “gelişmiş casusluk ve izleme cihazlarıyla” donatıldığını açıkladı.
Kaynaklar, bölgenin en yüksek noktası olan Şeyh Dağı’nın stratejik önemine dikkat çekerek, burayı elinde bulunduran tarafın Lübnan, Suriye, Irak ve çevresindeki geniş alanlarda faaliyetleri onlarca kilometre mesafeden izleyebildiğini vurguladı. İsrail’in dağa kurduğu radarların Suriye ve Lübnan içlerindeki hareketliliği, hatta Irak sınırına kadar uzanan iletişim trafiğini takip edebildiği belirtildi.
İsrail’in bu stratejik noktadaki kontrolünü bırakmak istememesinin, HTŞ rejimiyle sürdürülen güvenlik anlaşması görüşmelerini zora soktuğu ifade edildi. Haberde, son dönemde ABD arabuluculuğunda taraflar arasında bir dizi görüşme yapıldığı, bu temasların İsrail’in Şeyh Dağı, Kuneytra, Yermuk Havzası ve Suriye’nin güneyindeki diğer bölgeleri işgal etmesinin ardından bir güvenlik düzenlemesine ulaşmayı hedeflediği kaydedildi.
Aram News’in haberine göre, HTŞ rejimi İsrail’den, Beşşar Esed yönetiminin düşüşünden sonra işgal edilen bölgelerden çekilmesini ve 1974’te belirlenen ateşkes hattına dönmesini talep ediyor. Ancak İsrail’in, özellikle Golan ve Şeyh Dağı üzerindeki taleplerden vazgeçilmediği sürece geri adım atmayı reddettiği bildirildi.
Şeyh Dağı’nın İsrail açısından hem savunma hem saldırı operasyonlarında stratejik bir üs olarak görüldüğü, ayrıca buradan Suriye ve Güney Lübnan’dan gelebilecek sızma girişimlerinin takip edilebildiği aktarıldı. Dağın aynı zamanda önemli su kaynaklarını barındırdığı ve bu nedenle İsrail’in kontrolünün, bölgedeki Suriye ve Ürdün’ü kapsayan su rezervleri üzerinde üstünlük sağladığı vurgulandı. Bu nedenle, İsrail’in Şeyh Dağı’ndaki hakimiyetini tehdit eden her türlü önerinin Tel Aviv açısından “istihbarat üstünlüğünün kaybı” anlamına geldiği ve bunun İsrail’in kırmızı çizgisi olduğu ifade edildi.
Haberde ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin 2019’da İsrail’in Golan üzerindeki egemenliğini tanımasının ardından Tel Aviv’in geri çekilmeye yönelik tüm önerilere karşı daha katı bir tutum sergilediği hatırlatıldı.