Hamas’ın üst düzey liderlerinden Abdurrahman Şedid, işgalcilerin Katar’a düzenlediği terör saldırısıyla müzakereleri ortadan kaldırmayı hedeflediğini belirterek, Trump’ın son iki yıldır Gazze’ye yönelik soykırım suçlarından asıl sorumlu olduğunu ve Katar’daki terör saldırısında da doğrudan rol oynadığını vurguladı.
Qodsna'nın Şehab Ajansı’na dayandırdığı habere göre, Hamas’ın önde gelen isimlerinden Abdurrahman Şedid, siyonist rejimin Katar’a yönelik terör saldırısı ve Hamas heyetinin merkezini hedef almasıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Terör operasyonları, Hamas’ı Filistin halkının özgürlük ve geri dönüş hayali gerçekleşene kadar siyonist suçlulara karşı direniş yolundan alıkoyamayacaktır” dedi.
Hamas lideri Şedid, Şehab Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Siyonistlerin Doha’da üst düzey Hamas liderlerini hedef alma girişiminin başarısızlığı, Gazze’deki ateşkes için ABD tarafından sunulan yeni teklifin görüşüldüğü sırada gerçekleşti. Bu durum, Nazi işgalcilerin müzakereleri ortadan kaldırma amacını açıkça gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Şedid, Hamas heyetinin Katar topraklarında, arabuluculuk rolü yürütürken siyonist rejim tarafından hedef alındığını ve bunun Netanyahu’nun tüm müzakere sürecini zayıflatmak ve ortadan kaldırmak istediğini gösterdiğini söyledi. Bu suçun, uluslararası hukuk ve BM sözleşmelerinin açık ihlali, Katar’ın egemenliğine, Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin egemenliğine ve aslında tüm Arap egemenliklerine doğrudan saldırı olduğunu belirtti.
Abdurrahman Şedid, Arap ülkelerinden bu Nazi ve asi siyonist rejime karşı kararlı bir tutum almalarını talep etti. Trump ve siyonist rejimin, Trump’ın “son ateşkes teklifi, Hamas için son şanstır” tehdidinin ardından gerçekleşen bu suçtan sorumlu olduğunu vurguladı.
Şedid, “Trump, son iki yıldır halkımıza karşı yürütülen soykırım ve katliam savaşında gerçek bir ortaktır. Hamas olarak, Filistinlilerin beş temel ilkesine dayalı bir ateşkese yol açacak ciddi her teklife açık olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz: kalıcı ateşkes, işgalcilerin Gazze’den çekilmesi, halkımıza yardım ulaştırılması, esir takası ve Gazze’nin yeniden inşası” dedi.
Hamas Siyasi Büro Üyesi Hüsam Bedran da, işgalcilerin Katar’da işlediği suçun, Hamas’ın her zaman dile getirdiği görüşleri doğruladığını belirterek, “Siyonist rejim asla sıradan bir kurum değildir; aşırı ırkçı ve cinayet temelli örgütlerden oluşan bir yapıdır” dedi.
Bedran, “İşgalci ve suçlu siyonist rejim, bölge güvenliği ve istikrarı için gerçek bir tehdittir. Biz Filistinliler ve Hamas hareketi olarak, kendimizi ve kaderimizi tayin etme hakkımızı savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Bedran ayrıca, tüm Filistinli gruplardan, ulusal şahsiyetlerden ve toplum örgütlerinden gelen mesaj ve temasların, Hamas’a Doha’da Netanyahu tarafından işlenen bu suç karşısında dayanışma ve destek ifade ettiğini belirtti.
Hamas lideri, “Hamas liderlerinin kanı, Gazze ve diğer bölgelerdeki çocuklarımızın, yaşlılarımızın ve kadınlarımızın kanından daha değerli değildir. Halkımız için savaşıyor, müzakere ediyor ve siyasi-diplomatik düzeyde de halkımız için çalışıyoruz; hiçbir taraf ulusal rolümüzün önüne geçemez” dedi.
Bedran sözlerini, “Bu suç, liderliğimizin kararlarını veya farklı gruplarla yürüttüğümüz koordinasyonu, tüm Filistinlileri temsil eden ulusal kararımızı sürdürme irademizi etkilemeyecektir” diyerek sonlandırdı.
www.kudusgunu.com
