Hamas’ın silah bırakması ve yönetime katılmaması yönünde hazırlanan ve birçok İslam ülkesinin imzasını taşıyan bildiride, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkeler ilk kez ortak tutum sergiledi.
Bildiride ayrıca, Gazze’de "Birleşmiş Milletler himayesinde geçici bir uluslararası istikrar misyonunun" konuşlandırılması önerildi.
World Israel News (WIN) sitesinin haberine göre, Arap Birliği ve Türkiye, 7 Ekim'de Hamas tarafından düzenlenen Aksa Tufanı Operasyonu’nu ilk kez resmen kınayarak, örgüte silah bırakma çağrısında bulundu.
22 üyeli Arap Birliği, Avrupa Birliği ve 17 ülkenin daha imza attığı “New York Bildirgesi”, Hamas’ın Filistin yönetiminde yer almaması gerektiğini net şekilde ifade etti. Bildiriye imza atan ülkeler arasında Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, Katar, Ürdün ve Lübnan gibi, İsrail-Filistin meselesinde farklı çizgilerde duran aktörler yer aldı.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, bildiriyi “tarihi ve benzeri görülmemiş” olarak tanımlarken, Arap ülkelerinin Hamas’a karşı bu derece net bir tutum almasının bir ilk olduğunu söyledi. Bildiride, tüm tarafların şiddet eylemleri kınanırken, Hamas’ın 7 Ekim saldırısındaki rolü özellikle vurgulandı.
Bülent Arınç’ın Sözleri Yeniden Gündemde
Bildirinin Türkiye tarafından da imzalanması kamuoyunda dikkat çekerken, bazı yorumcular eski TBMM Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın 7 Ekim sonrasında yaptığı açıklamaları hatırlattı. Arınç, Hamas’ın askeri gücünü sorgulayarak, “Biz bu ülkede elbette sizin haklarınızı gözetiriz ama bunun barış içinde olması lazım” demişti. Katar ve Kuveyt gibi ülkelerin Hamas’a verdiği desteği geri çektiğini, Türkiye’nin ise yalnız kaldığını ifade eden Arınç, örgütün attığı adımların sonuçlarını sorgulaması gerektiğini dile getirmişti.
Filistin İçin Diplomatik Çözüm Vurgusu
Yedi sayfalık bildiride, Gazze ve Batı Şeria’yı kapsayan, Filistin Yönetimi’nin kontrolünde ve silahlardan arındırılmış bir Filistin devleti kurulmasına destek verildi. Metin, Hamas’a savaş sonrası herhangi bir siyasi rol tanımıyor ve kalıcı barışın yalnızca diplomatik yollarla sağlanabileceğinin altını çiziyor. “Ne savaş, ne işgal, ne terör, ne de zorla yerinden etme barış ya da güvenlik getirebilir. Tek çözüm siyasidir” ifadesine yer verilen bildirgenin, Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na sunulması planlanıyor.
Suriye ve Lübnan da İmzacılar Arasında
İsrail ile diplomatik ilişkileri bulunmayan ve geçmişte Hamas’a destek veren Suriye ve Lübnan’ın da bildiriyi imzalaması dikkat çekti. Bu gelişme, özellikle ılımlı Arap ülkeleri arasında İsrail’le ilişkilerin normalleşmesine ve bölgesel istikrar arayışına yönelik eğilimin arttığı şeklinde yorumlandı.
İsrail’den Eleştiri Geldi
İsrail'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Danny Danon ise bildiriyi eleştirerek, “Dünyada teröristlerle mücadele edenler var, bir de gözlerini kapatanlar” ifadelerini kullandı. WIN haber sitesi, bildirinin Hamas’ın silahsızlandırılması için somut bir mekanizma içermediğini ancak verdiği siyasi mesajın oldukça net olduğunu belirtti. Haberde, “Hamas’ın Filistin siyasetindeki rolü artık Arap dünyasında bile sorgulanıyor” ifadesine yer verildi.
Eylül ayında BM Genel Kurulu’nda gündeme gelmesi beklenen bildirinin ardından, diplomatik trafik ve iki devletli çözüme yönelik uluslararası baskının artacağı değerlendiriliyor.