MUHSİN MEHDİYAN İRAN İLE SİYONİST İSRAİL ARASINDAKİ SAVAŞIN SONUÇLARINI DEĞERLENDİRDİ

img
MUHSİN MEHDİYAN İRAN İLE SİYONİST İSRAİL ARASINDAKİ SAVAŞIN SONUÇLARINI DEĞERLENDİRDİ

Fars Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Muhsin Mehdiyan, kaleme aldığı makalesinde, İsrail’in son 12 günlük çatışmalarda yaşadığı ağır kayıpları ve çözüme dair ipuçlarını değerlendirdi.

YDH'nin haberine göre, Muhsin Mehdiyan, yalnızca askeri ve siyasi alanlarda değil, dünya kamuoyunun İran ve direniş güçleri lehine dönüş yapmasında da önemli işaretler görüldüğünü vurguladı. Ona göre, tüm bu gelişmeler, İsrail’in geleceğini her zamankinden daha belirsiz hale getiriyor. Ne İsrail ne de ABD planladığı hedeflere ulaşabildi. İran da henüz nihai amacına tam olarak varmamış olsa da, sahadaki kesin zaferin tartışmasız biçimde İran İslam Cumhuriyeti’ne ait olduğunu savunuyor.

Mehdiyan, İran’ın bu mücadelede yalnızca askeri değil, aynı zamanda tarihi ve ahlaki bir misyon üstlendiğini belirterek, “Biz, kötülüğü ve fitneyi dünyadan silmek için ayağa kalktık. Yolumuz bugün her zamankinden daha net,” ifadelerini kullanıyor. Ona göre, İsrail ve ABD’nin temel hedefleri başarısızlığa uğradı; oyunun kurallarını değiştiren ve sahayı yeniden şekillendiren ise İran oldu.

İsrail, “varoluş savaşı” verdiğini söylerken, İran bu varlığı ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Siyonist rejimin üç temel hedefi vardı: İran’ın İslami sistemini devirmek, nükleer kapasitesini yok etmek ve füze kabiliyetini ortadan kaldırmak. Ancak Mehdiyan’a göre, bu hedeflerin hiçbiri gerçekleşmedi. İsrail kendi ifadeleriyle “bunu başaramayacaklarını” itiraf etti. İran’ın nükleer altyapısı hâlâ ayakta ve “bilim bombalanamaz” gerçeği herkesçe kabul edildi. Füze saldırıları ise İsrail’i sığınaklara itti ve psikolojik üstünlük tamamen kaybedildi.

Tüm bu sürecin sonunda, İsrail’in itibarının sarsıldığını, moral çöküntüsü yaşadığını ve geleceğe dair güveninin yok olduğunu söyleyen Mehdiyan, bu durumun “on işaretle” açıkça görüldüğünü ifade ediyor. Dünya kamuoyu direniş hareketine destek veriyor, halkların kalbi İran’la atıyor. İran içindeki ulusal birlik, artık sadece duygular değil, ortak düşman tanımları ve net bir dayanışma üzerine inşa ediliyor. Uluslararası hukuk, bütün eksikliklerine rağmen İran lehine dönmeye başladı. İran’ın caydırıcılığı bölge dengelerini baştan aşağı değiştirdi. Direniş ekseni yeniden canlandı. Amerika’nın bölgedeki en büyük üssüne yapılan saldırı küresel hegemonyayı sarstı. ABD, bölgedeki nüfuzunu kaybetti. Artık masada müzakere değil, sahada direniş var. Siyonistlerin güvenlik miti çöktü; hiçbir yer artık onlar için güvenli değil. İçeride ise hainlerin maskesi düştü, kontrol altına alındı.

Mehdiyan, “Şimdi sorun: Bu savaşın kazananı kim?” diye soruyor ve yanıtlıyor: İran mutlak zaferin eşiğinde, nihai aşamaya yalnızca bir adım kaldı. Ona göre Siyonist rejimin yıkılması artık uzak bir ihtimal değil, yakın bir gerçeklik.

Mehdiyan, çatışmanın ilk aşamasının sona ermesiyle birlikte, kazanımların kalıcı olması için beş stratejik adım öneriyor:

Birincisi, nükleer stratejide yeni bir yönelim. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın taraflı tavrı nedeniyle, İran’ın şeffaflıktan “stratejik belirsizlik” politikasına geçmesi gerektiğini savunuyor.

İkincisi, iç sabotajlara karşı daha kapsamlı bir yaklaşım. Sabotajın arkasındaki dış bağlantılar tespit edilip, sadece güvenlik değil, istihbarat ve askeri düzeyde de müdahale edilmesi gerektiğini söylüyor.

Üçüncüsü, Siyonist medya unsurlarıyla mücadele. Özellikle Iran International gibi medya organlarının askeri tehdit düzeyinde görülüp, bunlara karşı istihbarat, siber ve askeri araçları kapsayan bir planlama yapılması gerektiğini vurguluyor.

Dördüncüsü, ülke içindeki yasadışı nüfusun düzenlenmesi. Kaçak yaşayanların sistemli biçimde sınır dışı edilmesi ve vatandaşlık yönetiminin kökten yenilenmesi gerektiğini belirtiyor.

Beşincisi, ulusal birliğin korunması. Halkın doğru bilgilendirildiği her durumda, İslam Cumhuriyeti’nin arkasında sıkı durduğunu vurgulayan Mehdiyan, medya yönetiminin içerikten yasaya, siber alan düzenlemesinden altyapıya kadar kapsamlı biçimde güncellenmesini öneriyor.

Bu stratejik planın, İran’ın sadece askeri değil, ideolojik ve toplumsal düzlemde de kalıcı zaferini güvence altına alacağını dile getiriyor.



Makaleler

Döviz Kurları

Güncel

Hava Durumu

Link kopyalandı!