Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, İran’ın askeri ve siyasi kapasitesine duyulan güveni dile getirerek, Batı'nın dayatmalarının reddedilmesi gerektiğini vurguladı.
YDH'nin haberine göre, Direnişin sesi olan el-Ahed gazetesinin 41. kuruluş yıldönümü münasebetiyle verdiği özel röportajda Kasım, hem bölgesel gelişmeleri değerlendirdi hem de iç siyasi gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Şeyh Naim Kasım, el-Ahed'in tarihsel önemine değinerek, bu gazetenin Hizbullah’ın ilk resmi medya organı olduğunu hatırlattı. Halkı bilgilendirme görevini üstlenen bu yayının teknolojik gelişmeleri takip ederek misyonunu sürdürmesi gerektiğini belirtti. Medyanın sorumluluğunu hatırlatırken Kur'an-ı Kerim’den ayetlerle doğruluğun önemine dikkat çekti.
İran ile İsrail arasında devam eden çatışmalar hakkında yöneltilen soruya, savaşın süresinin İsrail’in direnç seviyesine bağlı olduğunu söyleyerek yanıt verdi. İran halkının güçlü, kararlı ve mağlup edilemez olduğuna inandığını belirten Şeyh Kasım, İran liderliğinin bu süreçte büyük bir kararlılıkla hareket ettiğini söyledi. İran’a karşı yapılacak her saldırının, tüm bölgeyi tehlikeye atacağı uyarısında bulundu.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ayetullah Hamenei’ye yönelik tehditlerini küçümseyici bulduğunu belirten Kasım, bu tavrın hem zayıflığın hem de çaresizliğin işareti olduğunu dile getirdi. ABD'nin İran’a dönük her saldırısının bir oyun ve aldatmaca olduğunu ifade eden Şeyh Kasım, İran’ın bu tür hamlelere yıllardır maruz kaldığını, ancak halkın direnişiyle tüm baskıların boşa çıkarıldığını vurguladı.
İran’ın muhtemel başarısının arkasında liderlik vizyonu, halkın birliği ve İslam Devrim Muhafızları’nın kararlılığının olduğunu belirtti. İran’ın askeri kapasitesinin beklentilerin ötesine geçtiğini ifade eden Şeyh Kasım, İsrail'in bu durum karşısında zorlandığını ve Amerikan desteğine ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Lübnan'daki direnişin kalıcı olduğunu ve halkın desteğiyle sürdürüldüğünü belirten Kasım, İsrail'in Lübnan’a yönelik ihlallerine karşı devletin vatandaşlarını koruma sorumluluğunu hatırlattı. Diplomatik girişimlerin desteklenmesi gerektiğini, ancak başarısızlık durumunda alternatif yollarla müdahalede bulunacaklarını söyledi.
Ülke içinde yeniden inşa sürecine değinen Şeyh Kasım, binlerce evin onarıldığını ve on binlerce ailenin barınma ihtiyacının karşılandığını belirtti. Bu çalışmalarla, İsrail’in bölgedeki ayrım ve fitne çabalarının boşa çıkarıldığını söyledi. Sürecin artık devlet tarafından yürütülmesi gerektiğini, ancak kendilerinin de bu konuda engellere rağmen süreci izlemeyi sürdüreceklerini ifade etti.
Lübnan hükümetinin reform çabalarının yetersiz olduğunu vurgulayan Şeyh Kasım, hükümetin Batı'nın taleplerine değil, ulusal çıkarları önceleyen bir programa odaklanması gerektiğini söyledi. Filistin konusuna da değinen Kasım, Netanyahu hükümetinin hedeflerine ulaşamadığını ve Gazze'deki direnişin İsrail’in planlarını altüst ettiğini dile getirdi.
Hizbullah’ın Şehit Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah ile olan hatıralarını da paylaşan Şeyh Kasım, birlikte geçirdikleri uzun yılları, aralarındaki güveni ve dayanışmayı anlattı. Nasrullah’ın öngörüsü, hikmeti ve dirayetiyle her zaman kendisine güven verdiğini, onun konuşmalarını halk gibi sabırsızlıkla beklediğini söyledi. Onu bir yoldaş ve öncü olarak hatırladığını, geride büyük bir miras bıraktığını belirtti.
Hizbullah’ın bugünkü durumu hakkında değerlendirme yapması istenen Kasım, güvenlik zafiyetlerinin düşmanın ileri teknolojisi ve bu teknolojiye dair yeterli bilgi eksikliğinden kaynaklandığını söyledi. Askeri eşitsizliğe rağmen genel tabloyu iyi bildiklerini ve gereken dersleri çıkaracaklarını ifade etti.
Son olarak Lübnan halkına seslenen Şeyh Kasım, direnişin halkın desteğiyle sürdüğünü belirterek yeniden inşa ve reform sürecine bağlı kalacaklarını, Batı vesayetini ise kesinlikle kabul etmeyeceklerini dile getirdi.
