YAHYA SİNVAR KİMDİR?

Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas’ın şehit edilen Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin yerine, Siyonist rejimin her yerde aradığı ve ‘Onun beynine girmeliyiz’ diyerek kendisini tanımladığı Aksa Tufan’ının planlayıcılarından Yahya Sinvar seçildi. Peki kimdir Yahya Sinvar? 

Görüntülenme: 221 Tarih: 04 Eylul 2024 22:32
YAHYA SİNVAR KİMDİR?

Yahya İbrahim Hasan Sinvar (29 Ekim 1962), Filistinli politikacı ve Hamas lideridir. İsmail Haniye’nin yerine geçtiği Şubat 2017’den bu yana Hamas’ın Gazze’deki lideridir. Yahya Sinvar Hamas’ın güvenlik aygıtının kurucularından biridir. İsrail ile işbirliği yaptığından şüphelenilen kişileri öldürmesi ile tanınmıştır.

19 Ekim 1962’de Han Yunus mülteci kampında doğdu.Aslen işgal altındaki Filistin’in Mecdel şehrindendir. 2012 yılında Siyonist rejimin hapishanelerinden serbest bırakıldıktan sonra evlendi ve iki oğlu ve bir kızı oldu.

Orta öğrenimini bu bölgedeki okullardan birinde tamamlayana kadar Cenin kampındaki okullarda okudu. Gazze İslam Üniversitesi’ne girdi ve Arap dili alanında lisans diploması aldı.

 İslam Üniversitesi Öğrenci Konseyi’nde 5 yıl görev yaptı ve kültür ve matematik komitesi sekreterliği ve vekilliğine seçildi. Daha sonra bu konseyin başkanlığını üstlendi ve yeniden buranın temsilciliğine seçildi. (1987-1982)

İslami akım teorisyeni olarak farklı gruplar arasındaki öğrenci panellerinde yer aldı. Şeyh Ahmed Yasin’in yardım ve desteğiyle ‘İslam Sanatına Dönüş’ grubunu kurdu ve liderliğini üstlendi.

Savaşçı ve cihatçı faaliyetleri:

1983 yılında Şeyh Ahmed Yasin başkanlığında Hamas hareketinin güvenlik teşkilatının (Güvenlik Çağrısı) kuruluşuna ilk kez katıldı.

1986 yılında Şeyh Ahmed Yasin tarafından diğer bazı kişilerle birlikte Cihad ve Davet (Mecd) teşkilatını kurmak üzere atandı. Bu örgütün en önemli liderlerinden biri olarak kabul ediliyor. Siyonist düşmanla halk çatışmalarını yönetti ve öncülük etti (1988-1982).

Tutuklamalar:

1982’de direniş eylemlerine katılımının ardından 6 ay süreyle geçici gözaltı. 1985 yılında güvenlik ve direniş eylemlerine katılmaktan dolayı 8 ay süreyle tutuklandı. 1988 yılında tutuklanarak 4 kez ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Hayatının 22 yılını düşman hapishanelerinde geçirdi, bunun yaklaşık 4 yılını tecritte geçirdi.

Cezaevindeki faaliyetleri:

Birkaç yıl boyunca Hamas İslami Direniş Hareketi’nin hapishanelerdeki mahkumlarına liderlik etti. Bazı kardeşleriyle birlikte, en önemlileri 1992, 1996, 2000 ve 2004 yıllarında olmak üzere birçok açlık grevine öncülük etti.

İbranice diline hakimdir ve siyasi ve güvenlikle ilgili yazıları ve çevirileri bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri şunlardır: ‘’ Şabak Her Yerde kitabının çevirisi, 1992 yılında İsrailli Partiler kitabının çevirisi, Hamas Deneyimleri ve Hatası kitabını yazdı. Şabak’ın Faaliyetlerinin İncelenmesi ve Değerlendirilmesi kitabını yazdı.  Güvenlik literatüründe Hamas hareketinin güvenlik deneyimini güçlendiren çok sayıda yazı. Bir Filistinlinin 1967’den İntifada’ya kadar olan mücadele deneyimini anlatan ‘Karanfil Şoku’ adlı edebi bir roman kaleme aldı.’’

Özgürlüğüne kavuştuktan sonraki çalışmaları:

2011 yılında İslami direniş hareketi Hamas ile Siyonist rejim arasındaki ‘Özgürlere Sadakat’ (Gilad Şalit) anlaşması sırasında serbest bırakıldı. Bu anlaşmanın sınırlarının ve koşullarının belirlenmesinde onun büyük etkisi vardı ve bu nedenle Siyonist düşman, bu anlaşmanın gerçekleşmesinden önce onu hücre hapsinde tuttu.

2021 yılında Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki siyasi bürosuna üye seçildi ve bu hareketin güvenlik dosyasının sorumluluğunu üstlendi. Daha sonra 2013 yılında Siyasi Ofis üyeliğine seçilerek bu hareketin askeri dosyasının sorumluluğunu üstlendi.

Eylül 2015’te ABD, adını uluslararası terörizm kara listesine koydu. 2015 yılında Hamas hareketi onu Kassam Tugayları tarafından yakalanan İsrailli esirlerin davasından sorumlu kişi olarak atadı.

Şubat 2017’de Gazze Şeridi’ndeki Hamas İslami Direniş Hareketi Siyasi Büro Başkanı seçildi. Mart 2020’de Hamas İslami Direniş Hareketi’nin siyasi büro başkanlığına yeniden seçildi.

Evi ilki 1988’de, ikincisi 2014’te Gazze Şeridi’ne karşı savaşta ve son kez 2021’de bu bölgeye karşı savaşta olmak üzere 3 kez bombalandı ve yıkıldı.

İsrail’in en büyük hedefi Sinvar’ı öldürmek

İsrail Sinvar’ı, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları’nın 7 Ekim tarihinde gerçekleştirdiği Aksa Tufanı Operasyonu’nun beyni olarak görüyor.

Ayrıca Sinvar, İzzeddin Kassam Tugayları lideri Muhammed Dayf ile birlikte İsrail’in “en çok arananlar” listesinde yer alıyor.

Sinvar’a ulaşmak ve ona suikast düzenlemek, İsrail’in Gazze Şeridi’nde geçtiğimiz Ekim ayından bu yana sürdürdüğü savaşın en önemli stratejik hedeflerinden biri.

Fransız hükümeti ise Kasım 2023’te Sinvar ve Dayf’ın Fransız topraklarındaki olası mal varlıklarının altı ay süreyle dondurulmasına karar verdi.  

İngiltere de, Dayf ve Sinvar’ın da aralarında bulunduğu dört Hamas liderine seyahat yasağı ve mal varlıklarının dondurulmasını içeren yaptırımlar uyguladı.

Avrupa Birliği (AB), ABD’nin 2001 yılında yılında attığı adıma benzer şekilde, ocak ayında Sinvar’ı terör listesine dahil etti.

Ancak tüm bu yaptırımlar, sosyal medya kullanıcıları arasında alay konusu oldu.

Yahya Sinvar; Siyonistlerin Büyük Kabusu

Yahya Sinvar, 2021 yılında gerçekleşen Kudüs’ün Kılıcı Savaşı’nda Kudüs’ü savunmak için Siyonistlerle savaşa girmeye hazır olan tek Arap lider olarak kendisini tanıtmış ve bu da onu kamuoyu nezdinde popüler hale getirmiştir. Siyonist çevreler ve uzmanlar, Filistin halkının Yahya Sinvar’ı Gazze Şeridi, Batı Şeria, Kudüs ve 1948’de işgal edilmiş topraklardaki tüm Filistin ulusunun lideri olarak gördüğünü defalarca itiraf etti.

Sinvar’ın Kudüs’ün Kılıcı Savaşı sırasında yaptığı milli ve destansı konuşmalar ve özellikle 1948’de işgal edilmiş topraklarda yaşayan Filistinlilere yönelik övgüleri, tüm Filistinlilerin Siyonist düşmana karşı birleşmesinde büyük rol oynamıştır. Bu da işgalcileri büyük paniğe sokmuştur.

Siyonistlerin yoğun bir şekilde takip ettiği dönemde Yahya Sinvar, güvenlik önlemleri olmadan Gazze sokaklarına yaptığı saha ziyaretinin ve Filistin halkıyla buluşmasının fotoğraflarını yayınladı. İsrail yetkilileri bu eylemi, İsrail’in güvenlik ve istihbarat teşkilatına atılmış bir tokat olarak değerlendirdi.

Yahya Sinvar’ın Dik Duruşu ve Karizmatik Kişiliği

Yahya Sinvar, düşmana karşı yürütülen psikolojik savaşta da mükemmel rolüyle tanınıyor. İbrani kaynaklara göre, Filistinlilerin İsrail ile savaşta uğradığı birçok kayıplara rağmen Sinvar’ın cesur davranışı ve kararlı konuşmalarının Filistinlilere zafer duygusu verirken Siyonistleri paniğe sokuyor.

Siyonistlerin Yahya Sinvar’ın kişiliğiyle ilgili endişelerinin bir başka nedeni de, onun Hamas’ın siyasi ve askeri kolları arasında mükemmel ve tutarlı bir koordinasyon oluşturmuş olmasıdır. İsrailliler, Sinvar ile İzzeddin el Kassam Tugayları komutanı Muhammed Dayf arasında askeri komuta düzeyinde hiçbir fark olmadığına inanıyor.

Şehit olmaktan zerre korkmayan Yahya Sinvar’ın öne çıkan diğer özelliği ise cesur olmasıdır.

Düşmana karşı mücadeleyi daima sahada yöneten Yahya Sinvar bir defasında düşman yetkililerin kendisine suikast düzenleme tehdidine alaycı bir şekilde yanıt vererek, “Bana verebilecekleri en güzel hediye suikasttir. Artık buradan ayrılıp arabamla evime döneceğim. Nerede yaşığımı biliyorlar, bu yüzden onları bekliyorum.” demişti.

Bu bağlamda işgalci rejimin bir güvenlik yetkilisi İbrani gazetesi Haaretz’e yaptığı açıklamada, Yahya Sinvar’ın çok tehlikeli bir komutan haline geldiğini ve İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik politikalarını değiştirmesi gerektiğini vurgulamıştı.

Aksa Tufanı Operasyonunun Mimarı!

7 Ekim 2023’te gerçekleştirilen Aksa Tufanı operasyonunun ardından Yahya Sinvar, rejimin ilk hedefi haline geldi. Siyonistler 2011 yılında Yahya Sinvar’ın serbest bırakılmasından bu yana onu suikastla ortadan kaldırmaya çalışıyor. Onlar Kudüs’ün Kılıcı Savaşı sırasında bu hedefe ulaşmakta başarısız oldu.

Siyonistler, Yahya Sinvar’ı 7 Ekim operasyonunun mimarı görüyor ve Gazze savaşının üzerinden 10 ay geçmesine rağmen hâlâ tüneller vasıtasıyla savaşı yönettiğini itiraf ediyor.

Siyonist ordu birçok kez Yahya Sinvar’a ulaştığını iddia ederken, İbrani gazetesi Haaretz, Sinvar’ın sağlık durumunun iyi olduğunu ve Gazze’de çok sayıda İsrailli esirle görüşerek onlara İbranice olarak güvende olduklarını ve zarar görmeyeceklerini söylediğini yazdı.

Eski İsrail istihbarat yetkilisi Michael Koubi, Yahya Sinvar hakkında, “Gölge adam Yahya Sinvar, İsraillileri yanıltmada ve psikolojik korku oyunda başarılı. O asla pes etmeyecek ve İsrail’i vurmak için elinden geleni yapacak.” demişti.

Hamas, İsrail’e Meydan Okuyan Bir Mesajla Haniye’nin yerine Sinvar’ı Seçti

Hamas Hareketi, İsrail tarafından İran’ın başkenti Tahran’da şehit edeilen İsmail Haniye’nin yerine Gazze Şeridi’ndeki lideri Yahya Sinvar’ın Hamas Siyasi Büro Başkanı olarak seçildiğini duyurdu. Hamas Hareketi tarafından dün akşam yazılı olarak yapılan kısa açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“İslami Direniş Hareketi Hamas, şehit lider İsmail Haniye’nin yerine, hareketin Siyasi Büro Başkanlığına Komutan Yahya Sinvar’ı seçtiğini ilan ediyor.”

İsrail tarafından Gazze Şeridi’nde kuşatma altında tutulan ve peşine düşülen Sinvar’ın, Hamas Siyasi Büro Başkanı olarak seçilmesi İsrail için sürpriz oldu.

Filistin adları açıklanmayan kaynaklar, “Bu İsrail’e bir meydan okuma mesajıdır. Eğer onu tehlikeli, eli kanlı, terörist ve öldürülmesi gereken biri olarak görüyorlarsa, işte kendi elleriyle öldürdükleri esnek diplomat şehit Haniye’nin yerine şimdi Sinvar geçiyor” dediler. Hamas içindeki istişareler hakkında bilgi sahibi olan bir kaynak, meseleyi Gazze’nin çözdüğünü belirterek, “Bu hem İsrail’e hem de İsrail dışındakilere bir meydan okuma mesajıdır. Mevcut aşamada pusula Sinvar ve Gazze’dir” şeklinde açıklama yaptılar.

Karar Filistinlileri şaşırtırken Sinvar’ın Hamas Siyasi Büro Başkanlığına seçildiği haberi İsrail’in gündemine bomba gibi düştü. İsrail basını, Haniye’nin yerine ‘en tehlikeli adamın’ seçildiğini ve sonrasında Gazze’den nasıl roketler atıldığını yazdı.

Yedioth Ahronoth gazetesi yazarı, İsrailli analist Avi Issacharoff, “Hamas kendisine liderlik etmesi için en tehlikeli adamı seçti. İsmail Haniye’nin öldürülmesinin ardından 7 Ekim katliamının faillerinden biri olan Sinvar, resmen örgütün en güçlü adamı haline geldi. Hamas’ın 50 üyeli Şura Konseyi’nin kararı Sinvar’a duyulan güvenin ve Hamas’ın Gazze Şeridi’nde iktidarda kalmasını sağlamanın bir ifadesiydi” değerlendirmesinde bulundu.

Gazze, geçtiğimiz birkaç yıl içinde Hamas içinde önemli bir güç olarak ortaya çıktı. İran ve Lübnan’daki Hizbullah Hareketi’ne yakın olan Sinvar tarafından temsil edilen askeri hareketi ön plana çıkardı. Hamas, Gazze Şeridi’nde şimdiye kadarki en kötü durumunu yaşarken, güç Gazze’nin elinde kalmaya devam etti.

kaynak: acil.news

Yorumlar