TAHRAN ZİRVESİNİN SONUÇLARI (ANALİZ)

Türkiye cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İran ziyareti sonrasında gazetecilerin sorularını cevapladı ve önemli açıklamalarda bulundu. 

Görüntülenme: 900 Tarih: 23 Temmuz 2022 16:34
TAHRAN ZİRVESİNİN SONUÇLARI (ANALİZ)

Recep Tayyip Erdoğan bu bağlamda Amerika'nın Fırat'ın Doğusundaki varlığı ile ilgili olarak "Amerika, bir defa Fırat’ın doğusunu terk etmek durumunda. Astana sürecinden çıkan tespit bu. Buradan çıkacak bir netice Türkiye’nin de beklentisidir. Çünkü oradaki terör örgütlerini besleyen Amerika. Çekildiği anda veya bu terör örgütlerini beslemediği takdirde bizim işimiz kolaylaşacaktır." dedi.

Amerikan ordusu Suriye'nin bazı bölgelerini işgal ederken, ülkenin petrolünü de çalıyor ve mali ve silahlı terör hareketlerine katkıda bulunuyor. Açıktır ki bu durum Suriye hükümetinin ve halkının zararınadır ve gelecekte bölge bağımsız ülke ve milletlerinin sorunlarını daha da artıracaktır.

Aynı zamanda, deneyimler Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri ile herhangi bir ittifakın, Amerika'ya dostluk eli uzatan ülkelerin başarısız kalacağı ve bu sözde dostluğun sona ereceğini göstermiştir. Bu kapsamda Astana sürecinin garantör ülkelerinin yedinci toplantısı İran, Rusya ve Türkiye cumhurbaşkanlarının katılımıyla Salı akşamı Tahran'da gerçekleştirildi.

Astana sürecinin liderlerinin Tahran'daki toplantısının en önemli kısımlarından  biri de İslam İnkılabı lideri ile görüşmesi ve tavsiyelerine dikkat etmesi oldu. Ayetullah Hamanei,  Rusya ve Türkiye cumhurbaşkanları ile yaptığı görüşmede yaptığı açıklamalarda, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması konusunu çok önemli gördüğünü ve kuzey Suriye'ye yönelik bir askeri saldırıyla ilgili bazı gelişmelere atıfta bulunarak şunları vurguladı: " Askeri bir girişim kesinlikle hem Suriye'ye hem de Türkiye'nin ve bölgenin zararına olacak ve Suriye hükümetinin beklediği siyasi eylemi gerçekleştiremeyecek" dedi.

İslam İnkılabı Lideri ayrıca Türkiye Cumhurbaşkanı'nın terör örgütlerine olan nefretine işaret ederek, "Terörle mücadele edilmelidir. Ancak Suriye'ye yapılacak bir askeri saldırı teröristlere de fayda sağlayacaktır. Elbette teröristler belirli bir grupla sınırlı değildir." 

Son zamanlarda, bu ülkenin cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere, Türkiye'nin üst düzey yetkilileri, Suriye'ye yeni bir askeri saldırı hazırlıklarından bahsettiler. Aslında, eğer Türk askeri operasyonları Suriye'de yapılırsa, Batı bağlantılı milisler ve tekfirci terörist gruplar bundan bir şekilde yararlanmaya çalışacak ve Amerika'yı yanında tutmaya odaklanacaktır.

Gerçek şu ki, Beşar Esad hükümetinin zayıflaması, terör hareketlerinin güçlenmesine yol açacaktır.

Türkiye ordusu terörle mücadele bahanesiyle Suriye'nin kuzey ve kuzeydoğu bölgelerini birkaç yıldır işgal ediyor. Bu girişim, Suriye hükümeti ve halkı ve uluslararası toplum tarafından kınanmış durumda. Şam'ı yöneten yasal hükümet, Türkiye'nin askeri harekatını Suriye'nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün ihlali olarak değerlendiriyor.

Sonuçta  Türkiye Cumhurbaşkanı'nın son açıklamalarına göre, Ankara hükümetinin Tahran'daki görüşmeden sonra Suriye'deki meşru Beşar Esad hükümetini zayıflatmak niyetinde olmadığı görülüyor. Bu durum, Tahran toplantısının önemli ve olağanüstü başarılarından biri olarak kabul ediliyor ve çok önemli.

Astana sürecinin garantör ülkelerinin yedinci toplantısı, geçtiğimiz Salı akşamı (19 Temmuz) Tahran'ın ev sahipliğinde, İran, Rusya ve Türkiye cumhurbaşkanlarının katılımıyla gerçekleştirildi. Astana görüşmeleri, 2017 yılında Suriye çatışmalarının çözülmesi ve savaşın, yerinden edilenlerin belirsiz durumlar ve yıkımın sona erdirilmesi amacıyla İran ve Rusya'nın girişimi ve Türkiye'nin desteğiyle başladı.

Astana toplantısının veya Suriye barış toplantısının ilk turu, İran, Rusya ve Türkiye'nin katılımıyla Ocak 2017'de Kazakistan'da gerçekleştirildi. Astana barış sürecinin üç garantör ülkesi olan İran İslam Cumhuriyeti, Rusya ve Türkiye, Suriye krizinin sona erdirilmesi konusunda bazı görüş ayrılıkları yaşıyor. Kuşkusuz her üç ülkenin de özellikle teröristlerle mücadele alanında ortak hedefleri var. Bu ortak noktalara rağmen, ilgili ülkelerin Suriye meselesindeki bazı ihtilafları, şimdiye kadar Suriye krizinin sona ermesini engellemiştir.

parstoday

Yorumlar