MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU'NUN İSRAİL ZİYARETİNİN HEDEFLERİ (ANALİZ)

Türkiye ve Siyonist rejim İsrail arasında her şeye rağmen hiç kesintiye uğramayan ve her geçen gün artan ticarete rağmen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun (sözde) Holokost kurbanları müzesini ziyaret etmesi de neyin nesi sorusunu sorduruyor. 

Görüntülenme: 1110 Tarih: 09 Haziran 2022 12:28
MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU'NUN İSRAİL ZİYARETİNİN HEDEFLERİ (ANALİZ)

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 25 Mayıs 2022’de işgal atlındaki topraklara bir ziyaret gerçekleştirdi. 15 yıl aradan sonra ilk kez Türkiyeli bir dışişleri bakanının işgal altındaki topraklara gerçekleştirdiği ziyaret Türkiye medyasında çok fazla yer almasa da İşgalci Siyonist İsrail basını Çavuşoğlu’nun ziyaretini iki ülke ilişkilerinin yeniden normalleşmesi için önemli bir adım olarak duyurdu.  Türk medyası AKP hükümetinin Siyonist rejimle ilişkilerini ileri düzeye taşımasını gizlemek adına konuyu gündeme taşımasa da hem 15 yıl aradan sonra gerçekleşen ziyaret hem de ziyarette dikkatlerden kaçmayan bir gelişme sosyal medyada gündemdeki yerini aldı. Bazı haber siteleri ve sosyal medya kullanıcıları Çavuşoğlu’nun (sözde) Holokost kurbanları müzesine çelenk bırakma anını gündeme taşıdılar.


Türkiye ve İsrail Mavi Marmara, alçak masa krizleri gibi olaylardan sonra karşılıklı olarak büyükelçilerini geri çekmiş, ilişkiler maslahatgüzar seviyesinde ilerlemiştir. Siyasi ilişkilerde görünen bir zayıflama yaşansa da iki ülke arasındaki ticaret hiçbir zaman sonlanmamış aksine her geçen yıl daha da artmıştır. Bu arada İşgalci Siyonist rejim Filistin’e sayısız saldırı düzenlemiş AKP hükümeti ise sadece saldırıları kınamakla yetinmiştir. Siyasi ilişkiler tam olarak kopmamasına ve ticaretin de sürekli artmasına rağmen AKP yönetimi Siyonist rejimle ilişkilerini geliştirmek için neden bu kadar istekli oldu? Ticaretin çarkının döndüğü yerde Erdoğan neden Siyonist Cumhurbaşkanı’nı Ankara’ya davet etti ve Çavuşoğlu neden şimdiye kadar görülmemiş bir protokolle İşgal altındaki topraklara bir ziyaret gerçekleştirdi? 


Türkiye’nin bu normalleşme girişiminde iki hedefinin olduğunu söyleyebiliriz. Birinci hedefi uluslararası ilişkilerdeki yalnızlaşmasını sonlandırmak istemesidir. Şöyle ki Uluslararası ilişkilerinde son dönemde yaşadığı yalnızlaşmayı kırmak için kapsamlı bir normalleşme süreci başlatan Ankara'nın en önemli hamlelerinden biri Doğu Akdeniz'de enerji rekabetinin merkezinde yer alan Tel Aviv ile ilişkileri düzeltme arayışı oldu. Türkiye, İsrail'in yanı sıra Mısır'la da ilişkileri düzelterek Doğu Akdeniz'de uzun süredir yaşadığı tecridi kırmak, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ne karşı elini güçlendirmek ve bölgeden çıkan ve ileride çıkacak doğal gazı kendi toprakları üzerinden Avrupa pazarına sevk edecek bir iş birliği ortamı kurma amacını taşımakta.
Üstelik Ukrayna bunalımının yarattığı yeni enerji kaynağı zorunluluğu, Türkiye'nin bu hedefe ulaşma arzusunu daha da güçlendirmiş durumda.
Türkiye, aynı zamanda başta ABD ile ilişkilerde olmak üzere son dönemde eksikliğini hissettiği Yahudi lobisinin desteği için de İsrail ile diplomatik görüntüsünü düzeltmek istiyor.


Çavuşoğlu’nun İşgal altındaki topraklara gerçekleştirdiği ziyarette Siyonist bakanla yaptığı toplantı sonrası yaptıkları açıklamalarda bunu açık bir şekilde görmekteyiz. 
İki bakanın gerçekleştirdiği toplantı sonrası basına yapılan açıklamada sözü ilk alan İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid "Bir Türk dışişleri bakanının 15 yıllık bir dönem içinde yaptığı ilk ziyaret sonrasında bizler sadece diplomatik ilişkiler ve güvenlik ilişkilerimiz açısından değil, aynı zamanda ekonomik bağlarımız açısından da bir gelişme olduğunu gördük. Amacımız, ekonomik ve sivil işbirliğimiz ile insanlar arasındaki bağlantılarımızı daha da geliştirmek. Ülkelerimiz karşılıklı avantajlarını hem bölgesel hem de küresel anlamda birlikte kullanarak salgın döneminde bile, hatta siyasi gerginliklerin olduğu dönemde bile ekonomik işbirliğini artırmaya sürekli olarak devam etti. Geçen sene içerisinde işbirliğimiz emsalsiz bir boyuta ulaştı. Bu bizim memnuniyetle karşıladığımız bir süreç ancak biz çalışmaları bu haliyle kabul edemeyiz, daha da geliştirmemiz gerek." ifadelerini kullandı.  
Çavuşoğlu; “Sayın bakanın da ifade ettiği gibi birçok alandaki ilişkilerimize yeniden enerji kazandırmaya ve sivil havacılıkla ilgili görüşmeleri yeniden başlatma konusunda karar kıldık. Türkiye ve İsrail en çok karşılıklı ticaret yapan 10 ülke arasında. Yaşadığımız zorluklara rağmen ticaret hacmimiz sürekli olarak artmaya devam etmiştir Geçen sene ticaret hacmimiz 8 milyar doları geçti. Bu seneki hacim de çok ümit verici. Bizler ticaret hacmini ve ekonomik işbirliğini artıma konusunda kararlıyız. Pozitif bir gündemde çalışmak anlaşmazlıkları çözebilir.  
Büyükelçi atama konusunu İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid'in Türkiye ziyareti marjında değerlendireceğiz, en kısa zamanda geleceğini söyledi henüz tarih belli değil. Görüşmeler baş başa da heyetler arası da gayet yapıcı geçti.” açıklamasında bulundu.
Çavuşoğlu’nun Siyonist rejimle işbirliğini artıma konusundaki kararlıyız açıklaması, Siyonist lobinin desteği ile Türkiye’nin uluslararası yalnızlıktan kurtulmanın anahtarı olarak görülmekte. Bununla birlikte Çavuşoğlu’nun ziyaretinin ikinci hedefi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eş başkanı olduğunu duyurduğu BOP projesinin hala Türkiye’nin gündeminde olduğunu ilan etmek ve bunu gerçekleştirme arzusunda olduğudur.
2003’te ABD Dışişleri Bakanı Rice’ın açıkladığı 23 ülkenin sınırlarının yeniden çizileceği BOP projesinin gerçekleşmesi için Türkiye ve İsrail işbirliği elzem görülmektedir. AKP kendisine verilen rolü gerçekleştirebilmek için İşgalci Siyonist Rejimin tüm cinayetlerine karşı basına kınama açıklamaları yapmaktan öteye gitmemiştir. Üstelik BOP’un bir ayağı olan Suriye işgalinde, Siyonist rejimle aynı safta yer almakla birlikte filli olarak Suriye topraklarına girerek Suriye’nin şu an içinde yer aldığı duruma düşmesinde büyük bir rol oynamıştır.

tesnim

Yorumlar