15 Mayıs Filistinliler için unutulmaz bir gün olarak Siyonistler tarafından göçe zorlanma günüydü.  Nekbe günü Filistinliler açısından topraklarının işgal edilmesi, arazilerine el konulması, göçe zorlanmaları ve 800 bin Filistinli'nin evinden barkından olması ve mülteci durumuna düşmesinin yıldönümüydü. Siyonist Rejim'in bu cinayetinin üstünden 74 yıl geçmektedir. Fakat  ne Filistinlilerin bu açılan yarası unutulmuş ne de işgalci Siyonist Rejimin cinayetleri bitmiştir. 

Bu bağlamda Filistin İslami Cihat hareketi üst düzey üyesi Velid el Kattati, 15 Mayıs günü İran basınına verdiği özel röportajında  Filistin halkının hala Batı tarafından desteklenen Siyonizmin zulmü, işgali ve cinayetlerinden acı çektiğini belirtti. 

İşgalci rejimin cinayetleri hala doludizgin devam ediyor. Son 74 yılda, 27 bin kilometrekarelik bir alanı kaplayan Filistin topraklarının yüzde 85'inden fazlası Siyonistler tarafından işgal edilmiş, ancak rejim yerleşimler inşa etmeye devam ediyor ve Filistin topraklarına ve evlerine açgözlülükle göz dikiyor.

Son 74 yılda Filistin toprakları içinde ve dışında 100'den fazla Filistinli şehit oldu ve Filistin vatanı için ayağa kalkmaya ve işgalci rejime karşı savaşmaya devam edenler de mücadelelerini sürdürdü. İşgalci rejimle savaş kadın, erkek çocuk, genç ve yaşlılar tarafından devam ettirilmektedir. İsrail ile savaşmak için sadece Filistin kimliğe sahip olmak yeterlidir.  Şirin Ebu Akile,  İsrail ordusu tarafından kasten öldürülen ve şehit edilen El Jazzera kanalı için  çalışan ve cinayetlerin örtbas edilmesini engellemeye çalışan Filistinli bir gazeteci olarak bunun son örneğiydi. 

Gazze Şeridi kuşatmasının üzerinden 16 yıl geçti. Gazze dünyanın en büyük açık hapishanesi haline geldi ve halkı güvenlik, sağlık ve gıda açısından ciddi zorluklarla karşı karşıya, ancak yine de işgalci rejimin cinayetlerin devam ettiği görülmektedir. 

Filistin'de uzlaşma ve direniş ikilemi hala var olmasına rağmen ve Filistin Yönetimi, rejimin suçlarına bakılmaksızın onunla uzlaşmayı vurgulamasına karşın, zaman içinde direnişin ağırlığı ve Siyonist rejime karşı direnme talepleri artmış ve bugün direnişe karşı rejim zayıf ve şaşkın duruma düşmüştür. İşgal altındaki topraklarda bugüne kadar 19 Siyonistin ölümüne ve onlarca kişinin yaralanmasına neden olan Filistinlilerin bireysel şehadet ve feda operasyonları, direniş yaklaşımının uzlaşmaya olan üstünlüğünü kanıtlayan açık ve güncel bir belge olduğu kadar, direniş karşısında Siyonistlerin çaresizliğinin de bir kanıtıdır. Buna göre, Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas), Nekbe gününün 74. yıl dönümü vesilesiyle yaptığı açıklamada, işgalden kurtulmanın ve Siyonistlerin karşısına çıkmanın tek yolunun kapsamlı direniş ve başta da silahlı direniş olduğunu ilan etti. 

Son nokta ise; 1948'de Siyonist rejimin kurulmasının Batı'nın tam desteğiyle gerçekleşmesi  ve 74 yıl sonra Batı'nın  Batı Asya bölgesinin kalbindeki bu sahte ve gayri meşru rejimi desteklemeye devam etmesi ve suçlarına ortak olmasıdır. Batı'nın sessizliği ve desteği, Siyonist rejimin suçlarının devam etmesinde önemli bir etkendir. Bu bağlamda Velid el Kattati,  İran Basınına verdiği demeçte, "Sömürgeci Batı, sahte İsrail rejiminin oluşumunda rol oynadı. İğrenç cinayetlerin devamının sorumluluğu, İslam, Arap ve Filistin topraklarının işgaline izin veren uluslararası topluma aittir." diye vurgu yaptı. 

Parstoday