KORSAN İSRAİL'İ İNTİFADA KORKUSU SARDI

Filistinlilerin son bir haftada iki şehadet eylemini gerçekleştirmesi, Siyonist yetkililerini yeni bir intifadanın başlayabileceği konusunda endişelendiriyor. 

Görüntülenme: 1094 Tarih: 24 Kasım 2021 19:32
KORSAN İSRAİL'İ İNTİFADA KORKUSU SARDI

Yaklaşık bir hafta önce işgal altındaki Kudüs'ün eski bölgesinde bıçakla bir grup işgal askerine düzenlenen saldırı sonucu 2 Siyonist yaralandı. Siyonist askerler, eylemi gerçekleştiren Filistinli genci ateş açarak şehit ettiler. 21 kasım pazar günü de Hamas hareketi üyelerinden Fadi Abu Şuheydim, işgal altındaki Kudüs'te düzenlediği eylemde birkaç Siyonisti öldürüp yaraladıktan sonra, işgal askerlerince açılan ateş sonucu şehit oldu.

Bu şehadet eylemleri bir açıdan direniş için dönüm noktası sayılıyor. Çünkü Arap ülkeleri İsrail rejimi ile normalleşme sürecini takip ettiği ve İngiliz yönetiminin de Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas'ı terör örgütü olarak ilan ettiği bir sırada sözkonusu eylemler gerçekleşti. İngiliz yönetiminin Hamas'ı terör örgütü ilan etmesinden sonra, Filistinliler ile İsrail rejimi arasında çatışmaların artabileceği bekleniyordu. Başka bir deyişle, Şeyh Fadi Abu'nun şehadet eylemi, İngiliz yönetiminin yasadışı kararı ve ilişkilerin normalleşmesine karşı gösterilen bir tepkiydi.

Bu bağlamda açıklama yapan Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri, Pazar günü birçok Siyonist'i öldüren ve yaralayan işgal altındaki Kudüs'te Şeyh Fadi Ebu Şuheydim'in şehadet operasyonunu direniş tarihinde bir dönüm noktası olarak nitelendirdi.

Ziyad el-Nehale Pazartesi günü Şehit Fadi'nin ailesini telefonla arayarak taziyelerini bildirirken, ''Şeyh Fadi'nin Mescid-i Aksa'yı savunmak için attığı adım, cihat tarihinde bir dönüm noktası olduğu kadar direniş yolunda da bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.'' dedi.

Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri, Kudüs'ü işgalci güçlerin ve Siyonist yerleşimcilerin saldırılarına karşı savunmanın Mescid-i Aksa'nın kapıları önünde Siyonist rejimin güvenliğini kıran Şehit Fadi gibi insanlara ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Diğer bir konu da her iki operasyonun işgal altındaki Kudüs'te gerçekleşmesiydi. Bu durum, Filistinliler'in Kudüs'ü kendi tarihi ve mezhebi kimlik simgesi olarak görerek, asla Kudüs hakkındaki yasadışı kararları kabul etmeyeceklerini gösteriyor. 1987 ve 2000 yıllarında Kudüs'e düzenlenen saldırılar 1. ve 2. intifadaya ve geçtiğimiz aylardaki baskınlar da 12 günlük savaşa yol açtı.

Diğer önemli bir nokta da, şehadet eylemlerinin Siyonistler'in endişe ve korkusuna yol açması hakkındadır. İngiliz yönetiminin Hamas aleyhindeki kararı ve bazı Arap ülkeleriyle ilişkilerin normalleşmesinin sarhoşluğuna kapılan Siyonistler, bu operasyonların ardından askeri gücünü alarma geçirdiler. Öyle ki, işgal rejimi Başbakanı Neftali Bennet, Kudüs'teki şehadet eylemine gösterdiği tepkide, güvenlik güçlerini teyakkuza geçirdiğini duyurdu.

Aslında, şehadet eylemleri, gelişmeleri, Filistin direnişinin lehine değiştirmiştir ve bu gruplar, Hamas'ın terör örgütü olarak ilan edilmesi gibi kararların etkisi altında kalmadığı gibi, direnişi sürdürmek için daha kararlı olmuş bulunuyorlar.

İsrail rejimindeki gelişmeleri takip eden uzmanlardan Hasan Abduv, Filistin el Yevm'e yaptığı açıklamada, Şehit Fadi'nin Kudüs'teki kahramanca eyleminin Kudüs ve Batı Şeria'da şehadet eylemlerinde çığır açacağını belirtirken, Arap dünyasının ünlü uzmanlarından Abdulbari Atvan da,  Hamas'ın Batı Şeria'daki etkinliğinin arttığını ve bu hareket üyelerinin sahip oldukları yeterli ve gerekli silahlarla, işgal rejimine karşı silahlı eylem düzenleyebileceğini vurguladı.

parstoday

Yorumlar