Türkiye yetkilileri, ırkçı işgal rejimi ile anlaşmazlıkların çözümü için geçen 2 senede yoğun şekilde çaba gösterirken, sahte rejimin Türkiye'deki casusluk faaliyeti, bu kural tanımaz rejimin İslam dünyası aleyhindeki faaliyetlerini sürdürdüğünü kanıtlamış oldu.
Son sıralarda ABD'nin baskısı ve Fars Körfezi kıyısında yer alan bazı gerici Arap yöneticilerinin ihanetiyle Siyonist rejim İsrail bu bölgedeki bazı sözde Müslüman devletlerle siyasi ve ekonomik ilişki kurmuş oldu. İlişkilerin normalleşmesinin yoğun şekilde propagandası yapılırken, çocuk katili İsrail rejimi, Türkiye gibi diğer Müslüman ülkelerde casusluk yaptığı ortaya çıktı.
Türkiye basınında yer alan ifşaata göre, Siyonist rejimin casusluk çetesi, Türkiye'de anti Siyonist Arap aktivistler hakkında bilgi toplamakla meşguldü. Türkiye haber çevreleri, MİT'in son sıralarda MOSSAD için Türkiye'de çalışan 15 kişilik bir casusluk şebekesini çökerttiğini ve 15 üyesini yakaladığını bildirdi.
İşgal rejiminin casusluk faaliyetlerinin ifşa edilmesiyle ilgili olarak Sabah gazetesi yazarlarından Abdurrahman Şimşek, yakalanan İsrail casuslarının en önemli isimlerinden birinin diğer ülkelerdeki Mossad bölgesel elebaşlarıyla doğrudan temas halinde olan ve Konya'da yaşayan bir tıp bilimi öğrencisi olduğunu bildirdi.
Kuşkusuz, Türkiye yönetimi, İsrail rejiminin casuslarından elde edilen bilginin sadece ufak bir kısmını yayınlamıştır. Başka bir ifade ile Türkiye yönetimi, sadece Ankara'nın Fars Körfezi'ndeki Arap ülkeleriyle menfaatleri doğrultusunda olan bilgilerin küçük bir kısmını basına sızdırmıştır. 
Ankara yetkililerinin bildirdiğine göre, İsrail'in Türkiye'nin çeşitli kentlerindeki casusluk şebekesinin faaliyeti, bir sene önce ortaya çıkarılarak, takibe alındı. Batı Asya'daki Müslüman ülkeler başta olmak üzere dünya ülkeleri, ırkçı İsrail rejiminin dış politika hedeflerini gözden geçirmek suretiyle kendi hatalarını kolaylıkla fark edebilirler.
Başka bir ifadeyle, Siyonist rejim daha önce Müslüman ülkeler başta olmak üzere Batı Asya ülkelerine karşı kendi resmi yaklaşımını ortaya koyarken bazı Müslüman ülkelerin liderleri, Siyonist rejim ile ilişki kurmayı tercih etmiştir. Bu bağlamda Siyonist yazarlardan İsrail Şahak, kaleme aldığı "İsrail'in Gerçek Niyetleri" adlı kitabında, İsrail'in dış politikasının ilke ve araçlarına işaretle, bu gerçeklere yer vererek şöyle yazıyor:
"İsrail'in bölgesel politikalarından esas amacı, sadece Batı Asya'da hegemonya kurmak ve Müslüman devletler başta olmak üzere bölge ülkelerini domine etmektir."
Türkiye'de daha önceleri de defalarca işgal rejimi İsrail'in casusluk faaliyetleri ve illegal eylemleri ortaya çıkarılmıştı. Oysa Türkiye, Siyonist rejimi  kuruluşundan sonra onu ilk tanıyan ülkelerden biri sayılıyor.
Daha önceleri Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AK Parti yöneticileri, defalarca yaptığı açıklamasında Siyonist rejimin illegal ve yayılmacı bir rejim olarak nitelerken son sıralarda Ankara'nın Tel-Aviv ile ilişkilerini düzeltmeye ilişkin bir takım çabalarda bulunduğu bildirildi. 
Türkiye'nin eski başbakanı merhum Necmeddin Erbakan, 1992 yılında yaptığı açıklamada, ABD ve İsrail'in kendilerine tamamen bağlı olan Irak'ın kuzeyindeki Kürt bölgelerinde özerk bir bölge kurmak, ardından bu yapıyı Türkiye'nin güneydoğusuna ve diğer bölgelere genişletmek niyetinde olduklarını söylemişti.
Türk yetkilileri de kuşkusuz ırkçı işgal rejiminin Türkiye'yi parçalama dahil bölgeye yönelik emellerine ilişkin gerçekleri bilmekteler.

parstoday