KATİL İSRAİL İLE TÜRKİYE GİZLİCE NEYİ GÖRÜŞÜYOR?

Gizlice yapılan İsrail-Türkiye “normalleşme” görüşmeleri ortaya çıktı. 

Görüntülenme: 2318 Tarih: 11 Aralık 2020 11:44
KATİL İSRAİL  İLE TÜRKİYE GİZLİCE NEYİ GÖRÜŞÜYOR?

Siyonist İsrail ile ikinci bir normalleşme süreci arayışına girildi.  Uluslararası basının yanı sıra İsrail ve Türkiye medyasına yansıyan haberler Ankara tarafından yalanlanmazken Tel Aviv tarafı ise durumdan memnun gözüküyor. İlk etapta ilişkilerin yeniden büyükelçilik seviyesine getirilmesi planlanırken, anlaşmanın en büyük amacı İsrail’in Doğu Akdeniz’de gasp ettiği doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa’ya satmak. İsrail’in güvenliği için Türkiye ile yapılacak anlaşma, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn ile imzaladığı “normalleşme” anlaşmasından çok daha önemli.

İSRAİL, GASP ETTİĞİ DOĞALGAZI TÜRKİYE ÜZERİNDEN SATMAK İSTİYOR

İsrail rejiminin Türkiye ile yakınlaşmasının en büyük nedenlerinden birisi Doğu Akdeniz’de gasp ettiği Müslümanlara ait olan enerji kaynaklarını Türkiye üzerinden Avrupa’ya satmak.

Türkiye ile İsrail rejiminin 2016 yılında ‘normalleşme’ anlaşması imzalamasının sebeplerinden biri yine buydu. Bu bağlamda Türkiye ve İsrail rejimi yetkilileri arasında görüşmelerde bulunulmuş ve doğalgazın Türkiye’ye taşınmasını sağlayacak boru hattı için prensipte anlaşmaya varılmıştı. Zira Doğu Akdeniz’deki enerjinin Avrupa’ya taşınması noktasında İsrail’in önünde iki seçenekten en maliyetsiz ve güvenli olanı Türkiye üzerinden Avrupa’ya transfer.

Doğu Akdeniz,  uluslararası arenadaki temel gündem maddelerinden birini oluşturuyor. Dünya üzerindeki doğalgaz rezervinin yüzde beşine sahip olduğu ifade edilen bölgedeki denklemde çok sayıda aktör yer alırken son süreçte Türkiye ile işgalci İsrail rejimine dair dikkat çeken gelişmeler yaşanıyor. Uluslararası kaynakların aktardığına göre Türkiye ile İsrail rejimi arasında görüşmeler gerçekleşiyor. Bu bağlamda Türkiye ve İsrail medyasına yansıyan haberlere de bakıldığında Türkiye ile İsrail rejiminin Doğu Akdeniz denklemi kapsamında yakınlaşma göstermesi muhtemel bir gelişme olarak duruyor. “One minute” çıkışı ve Mavi Marmara olayı sonrası İsrail ile her ne kadar ticaret hacmi rekor kırsa da siyasi sahada, kamuoyu önünde küçük pürüzler yaşanmıştı. İsrail merkezli Moshe Dayan Araştırma Merkezi’nin Turkeyscope yayını için kaleme alınan bir makalede emekli Tümamiral ve Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı’nın görüşleri de yer aldı. Söz konusu makalede Doğu Akdeniz’deki duruma dair dikkat çeken sözler sarf eden Yaycı, makalede, Türkiye ile deniz sınır anlaşmasına varmasının İsrail rejimi için daha kazançlı olacağını vurguladı. Bu doğrultuda Siyonist İsrail rejiminde yayın yapan ve İsrail rejimi başbakanı Benjamin Netanyahu’ya yakınlığıyla bilinen Hayom gazetesi, Yaycı’nın görüşlerini manşete taşıdı. 6 Aralık 2020 tarihli baskısında Yaycı’nın Doğu Akdeniz’e ilişkin teklifine manşette yer veren gazetede, enerji hattının geçişi için en uygun adresin Türkiye olduğu dile getirildi. Söz konusu haberde “Türk Amiral Cihat Yaycı, İsrail’in müttefiki GKRY’yi zor durumda bırakacak olan Türkiye ile MEB sınırlandırması konusunda ikili bir anlaşma öneriyor” ifadeleri yer alırken “Türkiye ve İsrail’in Doğu Akdeniz’de iş birliği ve ilişkileri güçlendirme konusunda olumlu sinyaller verdiği” de kaydedildi.

FİLİSTİNLİLERİN HAKKI OLAN DOĞALGAZI SATMAYA BAŞLADI

Bilindiği üzere İsrail, Müslümanların hakkı olan doğalgazı 2020’nin başında gasp edip Avrupa’ya satmaya başlamıştı. İsrail Enerji Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, 15.01.2020 itibarıyla İsrail doğalgazının Mısır’a gönderilmeye başlandığı belirtildi. Açıklamada ayrıca, İsrail’den giden gazın bir kısmının Mısır’da sıvılaştırılarak Avrupa’ya da ihraç edileceği ifade edildi. İsrail’e ait Leviathan ve Tamar doğalgaz sahalarının işletmesini elinde bulunduran şirketler ile Mısır’ın Dolphinus Şirketi’nin 2019’da yaptığı anlaşmaya göre, İsrail, 15 yıl boyunca 19,5 milyar dolar değerindeki 85 milyar metreküp gazı Mısır’a ihraç edecek.

İSRAİL İÇİN TÜRKİYE İLE ANLAŞMAK “NORMALLEŞME” ANLAŞMASINDAN ÇOK DAHA ÖNEMLİ

Doğu Akdeniz’de bulunan enerji kaynağının Avrupa’ya taşınması noktasında Türkiye’yi köprü olarak kullanmak isteyen işgalci İsrail rejiminin son süreçte Ortadoğu’da atmış olduğu adımlar dikkat çekiyor. Donald Trump’ın ABD başkanlığı sürecinde İslam coğrafyası açısından son derece tehlikeli adımlar atan İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn ile “normalleşme” anlaşması imzalamıştı. Siyonist İsrail’in güvenliği bakımından Türkiye ile anlaşmaya varılması Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn ile imzaladığı “normalleşme” anlaşmasından çok daha büyük önemi haiz.

İSRAİL, GASP ETTİĞİ DOĞALGAZI TÜRKİYE ÜZERİNDEN SATMAK İSTİYOR

İsrail rejiminin Türkiye ile yakınlaşmasının en büyük nedenlerinden birisi Doğu Akdeniz’de gasp ettiği Müslümanlara ait olan enerji kaynaklarını Türkiye üzerinden Avrupa’ya satmak. Zira Türkiye ile İsrail rejiminin 2016 yılında ‘normalleşme’ anlaşması imzalamasının sebeplerinden biri olarak “Doğu Akdeniz’deki gazın Avrupa’ya ulaştırılması amacıyla oluşturulacak boru hattı projesinde ortaklık etmek” hususu gösteriliyordu. 28 Haziran 2016 tarihinde imzalanan normalleşme anlaşmasıyla Mavi Marmara davası rafa kaldırılmış, ikili ilişkiler yeniden hız kazanmıştı. Hatta bu bağlamda Türkiye ve İsrail rejimi yetkilileri arasında görüşmelerde bulunulmuş ve doğalgazı Kıbrıs üzerinden yahut doğrudan denizden Türkiye’ye taşınmasını sağlayacak boru hattının inşa edilmesi noktasında prensipte anlaşmaya varılmıştı. Söz konusu durum Türkiye medyasına da yansımıştı.

TÜRKİYE İLE ANLAŞMAK İSRAİL İÇİN CAZİP GÖRÜNÜYOR

Türkiye ile işgalci İsrail rejimi arasındaki muhtemel bir yakınlaşmanın İsrail rejimi için cazip bir durum olacağı ifade ediliyor. Zira Doğu Akdeniz’deki enerjinin Avrupa’ya taşınması noktasında İsrail’in önünde iki seçenek bulunuyor. Bu seçeneklerden biri bölgedeki enerji kaynağını Güney Kıbrıs Rum Kesimi üzerinden Doğu Akdeniz Boru Hattı (Eastern Mediterranean Pipeline – EastMed) ile Avrupa’ya taşımak. İsrail rejimi için bir diğer seçenek ise söz konusu enerjinin Türkiye üzerinden Avrupa’ya transfer edilmesi. Bahsi geçen iki seçenekten biri olan Türkiye ihtimali İsrail için daha güvenli ve daha ucuz maliyetli olarak duruyor. Kısacası Müslümanlara ait olan enerji kaynaklarını gasp eden İsrail rejimi için Doğu Akdeniz denkleminde Türkiye ile birlikte hareket etmek cazip bir ihtimal olarak görünüyor.

İLİŞKİLER YENİDEN BÜYÜKELÇİLİK SEVİYESİNE GETİRİLECEK

Türkiye ile İsrail rejimi arasında somut gelişmelerin yaşanacağı tahmin edilirken geçen günlerde ortaya atılan önemli bir iddia da bulunuyor. Bu doğrultuda uluslararası yayın yapan Al-Monitor isimli yayın organında çıkan bir haberde Türkiye ile İsrail rejimi arasında istihbarat görüşmeleri gerçekleştirildiği ifade edildi. Öte yandan söz konusu haberde Türkiye-İsrail rejimi ilişkilerinin yeniden büyükelçilik seviyesine getirilmesinin planlandığı da aktarıldı.  İsrail rejimi medyasındaki ifadelerin yanı sıra Al Monitor’de yer alan iddialar da taraflarca yalanlanmazken Türkiye’deki Yahudi cemaatinin yayın organı olan Şalom Gazetesi de son sayısındaki manşete Türkiye-İsrail ilişkilerini taşıdı. 9 Aralık 2020 tarihli baskısında “Türkiye-İsrail ilişkilerinde hareketlilik” manşetini kullanan gazetede, “Yabancı basında, Türkiye ve İsrail arasında ilişkilerin düzeltilmesi yönünde, iki ülke yetkilileri arasında gerçekleşen gizli görüşmeler yapıldığı iddia edildi.” denildi. Öte yandan Şalom Gazetesi yazarı Karel Valansi de konuya ilişkin bir yazı kaleme aldı. Valansi, söz konusu yazısında ekonominin Türkiye ile İsrail rejimi arasındaki anlaşmazlıktan en az yara alan sektör olduğunu söyleyerek, “İkili ilişkilerin felaket anı diyebileceğimiz Mavi Marmara olayından sonra dahi ticaret hacmi artarak devam etti. Bu da iki ülkenin ilişkilerinde siyaset ile ekonomiyi ayırt edebildiklerini, bunu başka alanlara da uygulayabileceklerini gösteriyor” dedi. Gerek son süreçte Türkiye cephesinde ortaya konan açıklamalar, gerek Moshe Dayan Araştırma Merkezi’nin Turkeyscope yayınındaki makale, gerekse de Şalom, Al Monitor ve İsrail basınındaki haberlerde yer alan ifadeler ortaya ilginç bir tablo koyuyor: Ateş olmayan yerden duman çıkmaz

ERDOĞAN’IN AÇIKLAMALARI DİKKAT ÇEKMİŞTİ! KALIN’IN SÖZLERİ DE HATIRDA

İsrail rejiminin Türkiye ile varacağı olası bir anlaşma uluslararası basında yukarıda şekilde yansırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen günlerde düzenlenen ‘Doğu Akdeniz Çalıştayı’nda dikkat çeken sözler sarf etmişti. Bölgedeki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Doğu Akdeniz’e kıyıdaş tüm bölge ülkelerinin ve Kıbrıs Türklerinin de yer alacağı bir konferans düzenlenmesi önerimiz halen masada duruyor. Muhataplarımızdan, Türkiye’nin uzattığı bu eli havada bırakmamalarını bekliyoruz.” demişti. Erdoğan’ın kullandığı söz konusu ifade “İsrail’e verilen bir mesaj mı?” şeklinde yorumlanmıştı. Öte yandan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da geçen aylarda Demirören Haber Ajansı’na yapmış olduğu bir açıklamada, İsrail rejimi ile siyasi görüş ayrılıklarının olduğunu fakat bu durumun enerji konusunda iş birliği yapmanın önünde bir engel olmak zorunda olmadığını savunmuştu. Kalın, konuya ilişkin olarak, “Evet, bizim de şu anda İsrail ile Mısır ile bazı siyasi görüş ayrılıklarımız var, ihtilaflarımız var. Bunlar enerji konusunda iş birliği yapmanın önüne illa da bir engel olmak zorunda değil. Çünkü hepimiz son tahlilde bu coğrafyanın bir parçasıyız, coğrafyayı değiştiremeyeceğimize göre bu gerçekler ışığında hareket etmemiz gerekir” diye konuşmuştu.

Ekonomik hacim İsrail ile gerginlikten etkilenmemişti

2016’daki Türkiye ile İsrail rejimi arasında varılan ‘normalleşme’ anlaşması süreç içerisinde birtakım gelişmelerin etkisiyle tekrar bozulma yönünde seyretse de ekonomi söz konusu durumdan etkilenmemişti. Türkiye ile İsrail rejiminin yaşadığı tüm gerginliklere rağmen iki aktör arasındaki ekonomik hacim önemli seviyelere gelmişti. Öyle ki “one minute”un yaşandığı 2009 yılında İsrail’le 2 milyar 597 milyon 163 bin dolar olan ticaret hacmi 2019 yılı itibarıyla 5 milyar 548 Milyon 945 bin dolar olmuştu. Söz konusu göstergelerden hareketle iki aktör de ekonomi alanına büyük önem verirken Doğu Akdeniz’deki doğalgaz etrafında yaşanan gelişmeler de bu duruma örnek teşkil ediyor.

İLİŞKİLER YENİDEN BÜYÜKELÇİLİK SEVİYESİNE GETİRİLECEK

* Uluslararası yayın yapan Al-Monitor’da çıkan haberde ise Türkiye ile İsrail rejimi arasında istihbarat görüşmeleri gerçekleştiği ve ilişkilerin yeniden büyükelçilik seviyesine getirilmesinin planlandığı aktarıldı.

ERDOĞAN’IN AÇIKLAMALARI DİKKAT ÇEKMİŞTİ!  KALIN’IN SÖZLERİ DE HATIRDA

* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen günlerde düzenlenen ‘Doğu Akdeniz Çalıştayı’nda yapmış olduğu konuşma “İsrail’e verilen bir mesaj mı?” şeklinde yorumlanmıştı. Öte yandan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da geçen aylarda yapmış olduğu bir açıklamada, “Şu anda İsrail ve Mısır ile bazı siyasi görüş ayrılıklarımız var. Bunlar enerji konusunda iş birliği yapmanın önünde illa da bir engel olmak zorunda değil” demişti.

NETANYAHU’YA YAKIN GAZETE: “TÜRKİYE VE İSRAİL OLUMLU SİNYALLER VERİYOR”

* Benjamin Netanyahu’ya yakınlığıyla bilinen Hayom gazetesi, 6 Aralık 2020 tarihli baskısında emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı’nın Turkeyscope’deki görüşlerini manşetine taşımış ve haberde Türkiye ve İsrail’in ilişkileri güçlendirme konusunda olumlu sinyaller verdiğini ifade etmişti.

ŞALOM DA MANŞETE TAŞIDI

* Şalomm gazetesi de 9 Aralık 2020 tarihli baskısında, “Türkiye-İsrail ilişkilerinde hareketlilik” başlığıyla normalleşme sürecini manşetine taşıdı.

MİLLİ GAZETE/BEKİR ŞİRİN

Yorumlar