Fethi Şikaki, direnişin diğer liderleri arasında az rastlanan karizmatik bir kişiliğe sahipti. O, eş zamanlı olarak halk komutanı ve bir Filistin hareketinin genel sekreteri olabilmiş, aynı zamanda sadece Filistin'de değil İslam ve Arap ülkeleri nezdinde ileri görüş ve proje sahibi bir düşünürdü de. Onun araştırmaları, farklı alanlardaki birçok krize çözüm sunabilecek kadar kapsamlıydı.
Şehit Şikaki, 1995 yılının 26 Eylül'ünde, Malta Adalarındaki bir alış veriş merkezine gittiği akşam saatlerinde Siyonist rejim casusu iki motorlu şahıs tarafından 6 el ateş açılarak şehit edilmiştir.
Siyonist rejim meseleleri uzmanı Alyan El Hindi, konu ile ilgili olarak Qodsna'ya verdiği özel röportajda şöyle konuştu:
İran halkının Amerika ve siyonistler karşısında mücahitce sergiledikleri mücadelenin ardından gelen İran İslam İnkılabı ve onun dini, İslami ve ahlaki değerleri, bugün, işgal rejimi karşısındaki Filistin Direniş Cephesinde önemli ve kilit bir rol ifa etmektedir. Filistinliler ile İsrail'in savaşı sadece milli değildir, İslamidir de ve İran da bölgenin İslami direniş dairesinin bir parçasıdır.
Değerli ve muhterem bir şahsiyete sahip şehit Fethi Şikaki'nin, bölgedeki İslami direniş ile İslam'ın ve İslami cihad ruhiyesinin işgalcilere tanıtılmasında çok önemli ve bireysel bir rol ifa ettiğine inanıyorum. O, İsrail'e karşı Filistin tarihinin hiçbir zaman unutmayacağı çok önemli başarılara imza atmış biridir.
Doktor Fethi Şikaki'ye göre Filistin, İslam dünyasındaki tüm meselelerin aslı ve temelidir. Şehit, sürekli derdi ki, şu 3 ilkeye dayandığımız sürece başarılı olup kazanacağız;
1) Filistin İslamsız düşünülemez 
2) İslam Filistinsiz düşünülemez
3) Bu ikisi cihat etmeden ve şehit olmadan elde edilemez.
Ona göre Filistin davası tüm Müslümanlar, milliyetçiler ve solcular için baştan başa Arap ve İslam dünyasının merkezi olmalıdır.
Şikaki, İmam Humeyni'den etkilenerek ve Siyonist rejimle mücadelede tek yol olan direnişe sağlam inancıyla hiçbir zaman Filistin intifadasında gayri müslimlerin işbirliğini görmezden gelmedi. Şikaki'ye göre İslami Cihad hareketinde diğer Filistinli vatandaşlar da siyonist rejime karşı birleşmelidirler. Onun düşünce alanına ilaveten yazıları da İslam'ın ve Müslümanların geleceğine dair keskin, dikkatli ve derin görüşlülüğünün en iyi delil ve şahididir.
İşgalci Siyonist rejim meseleleri uzmanı, bugünlerde bazı Arap liderlerin ihanetlerine değinerek şunları söyledi:
Normalleşme açıkça duyurulmadan önce işgal rejimi, BAE ve Bahreyn gibi Arap ülkeleri arasında perde arkasında ilişkiler vardı.  Yıllar öncesinden Riyad, Abu Dabi, Manama ve Tel Aviv arasında güvenlik işbirliği mevcuttu. Bunlardan dolayı bu liderler arasındaki ilişkileri normalleştirme işi bizi şaşırtmadı.
Ancak şu noktaya dikkat etmeliyiz; Arap liderlerin küstahlığı ve Siyonist rejim ile ilişkilerin normalleştirilmesi olaylarında halk ve hükümet birbirinden ayrılmalı. Normalleşmenin kârı direkt olarak Trump ve Netanyahu'nun cebine gidiyor. Diğer taraftan Trump iç ve dış siyasette önemli ve göze çarpan getirilere sahip değil ve korona virüsün yayılmasıyla iyice güçsüzleşti. Hatta iki büyük eyalet olan Newyork ve Florida'da önemli sorunlar var.
Netanyahu da aynı durumda; iki büyük tehlike yani seçimlerin tekrarlanması yada mahkemede yargılanma ihtimaliyle karşı karşıya ve kapısının önünde gece gündüz işgalci yerleşimciler protesto yapıyor. Ancak sonuç olarak şunu bilelim ki ne olursan olsun ve onlar (Amerika ve Siyonist rejim) ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar bir yere ulaşamayacaklar.
Şehit Fethi Şikaki bugün hayatta olsaydı bize, işgal rejimi ve Arap liderlerin ilişkileri normalleştirme dalgasıyla mücadele yoluna girmemizi tavsiye ederdi. Şehit Şikaki İmam Humeyni (r.a)'nin ruhiyesinden çok iyi faydalanmıştı. İnkılabın yol yordamını çok iyi biliyordu. Kendisini kaybetmiş olmamıza rağmen bugün hâlâ direniş ekseninin Şehit Şikaki gibi yüzlerce örneğe sahip olduğuna eminiz. Ayrıca Şallah ve şehid Süleymani gibi mücadele ehli hayır dolu şahsiyetlerin varlığından faydalanabiliriz.

kudusgunu.com