Savunma ve Silahlı Kuvvetler Bakanı Tuğgeneral Aziz Nasırzade, bir kez daha aptallık yapması halinde düşmana verilecek yanıtın ne olacağı sorusuna, "Kesinlikle, şimdiye kadar kullanılmamış bir kozumuz var. Son dayatılan savaşta ileri teknoloji ekipmanlarımızı kullanmadık ve bunlardan biri de füzelerdi" şeklinde yanıt verdi.
Qodsna'nın haberine göre, "31 Mordad Savunma Sanayii Günü" münasebetiyle Cuma akşamı özel bir haber programına katılan Tuğgeneral Aziz Nasırzade, İran'ın savunma sanayindeki konumu hakkında açıklamalarda bulundu. Savunma Bakanlığının savunma sanayinden sorumlu olduğunu ve Silahlı Kuvvetleri kapsamlı bir şekilde destekleyerek gerekli tüm altyapıları oluşturma, ekipman üretme, depolama ve günün ihtiyaçlarına uygun şekilde temin etme görevine sahip olduğunu belirtti.
Tuğgeneral Nasırzade, çatışma sahasının özellikleri ve teknolojik gelişmelerin, yeni yaklaşımlar benimsemeyi, güncel olmayı ve düşman teknolojilerine uygun ilerlemeyi zorunlu kıldığını vurguladı.
Bakan, son dayatılan savaşın, hangi alanlarda daha fazla çalışmaları gerektiğini gösteren sahneler sunduğunu ve savunma sanayinin geleceğinin bu gelişmelere göre şekillenmesi ve yapılandırılması gerektiğini kaydetti.
İran Silahlı Kuvvetleri'nin ekipman teknolojilerine değinen Nasırzade, son savaşta sıradan bir tehditle karşı karşıya kalmadıklarını, dünyanın en güçlü ordusunun desteklediği bir tehditle mücadele ettiklerini söyledi. ABD ve bazı Batı-Avrupa ülkelerinin Siyonistleri ekipman ve lojistik olarak desteklediğini, bu nedenle dünyanın en güçlü ordusuyla karşı karşıya olduklarını belirtti. Savaş alanını özel göstergelerle kontrol edip ilerlettiklerini ifade etti.
Tuğgeneral Nasırzade, konuşmasının devamında son bir yıldaki savunma başarılarını ve İran savunma sanayinin gelecekteki vizyonunu detaylandırdı.
Son Bir Yıldaki Önemli Başarılar
Son bir yılda savunma alanındaki en önemli başarıları uzay alanında başarılı fırlatmalar, uydu yapımında yoğun faaliyetler, akıllı ve noktasal vuruşlu ekipmanların tasarlanması ve üretimi, ekipmanların isabet ve akıllı seviyesinin artırılması ve üretim hacminin büyümesi olarak sıraladı.
Gelecek Planları
Silahlı Kuvvetlerin gelecekteki ekipman ihtiyaçlarını temin etmeye yönelik planlamalara değinen Nasırzade, gelecek önceliklerinin çatışma sahasının ihtiyaçlarına göre belirlendiğini ve yeni planlamaların yürürlükte olduğunu söyledi. Son bir yılda akıllı sistemler sayesinde üretim hacminin arttığını, gelecek yıllarda da ekipmanların isabet ve akıllı seviyesini artırma önceliğiyle ilerleyeceklerini belirtti.
Bölgesel Güvenlik ve Ülkenin Savunma Durumu
Bölgesel güvenlik ortamı ve ülkenin savunma durumuna ilişkin değerlendirmeler yapan Bakan, İran'ın olağanüstü coğrafi ve jeopolitik konumuna işaret ederek, ülkenin Doğu ile Batı'yı birbirine bağlayan istisnai bir konumda olduğunu vurguladı.
Tek taraflılığa karşı direniş ve adalet arayışına dikkat çekerek, bölgenin daima başta ABD olmak üzere küresel güçlerin tehdit ve hırslarının hedefi olduğunu, zengin petrol, gaz ve maden rezervlerinin bu alanı daha da hassas ve tehditlere açık hale getirdiğini ifade etti.
"Güçlü Olmalıyız, Zayıflık Gösterirsek Düşman Daha Saldırgan Olur"
Siyonist rejimin bölgede ABD politikalarını yürüttüğünü belirten Tuğgeneral Nasırzade, Batılıların Çin gibi bir ülkenin ekonomik olarak büyümesine ve İran gibi ideolojik özelliklere sahip bir ülkenin Batı karşısında durmasına tahammül edemediğini, bu yüzden İran'ı kendileri için tehdit olarak gördüklerini söyledi. Ülkenin güvenlik ortamının küresel gelişmelerden etkilendiğini ve düşmanların İslam Cumhuriyeti'nin bereketli ömrü boyunca birçok engel çıkardığını ifade etti.
Uluslararası sistemde sadece güçlülerin hayatta kalmasına izin verildiğini vurgulayan Bakan, bölgesel çatışmaların geleceğinin İran'ın gücüne bağlı olduğunu söyledi. "Zayıflık gösterirsek düşmanlar daha saldırgan hareket edecektir. Bugün askeri güç olmadan ekonomi ilerlemez. Savunma Bakanlığı olarak Silahlı Kuvvetlerin saldırı ve savunma kapasitelerini güçlendirecek altyapıları oluşturmakla mükellefiz" dedi.
12 Günlük Savaş ve Yumuşak-Sert Güç Dengesi
12 günlük savaşta İran'ın zaferinin iki anahtar faktörü olarak sert ve yumuşak gücü gösteren Nasırzade, caydırıcılık için bu iki gücün birleşimine sahip olunması gerektiğini belirtti. "Zayıflık gösterirsek düşman daha saldırgan olacaktır. Onlar insan haklarına ve uluslararası hukuka bağlı değiller; bu yüzden güçlü olmalıyız" dedi.
Sert gücün (askeri) ve yumuşak gücün önemli olduğunu vurgulayan Bakan, 12 günlük savaşta zaferi sağlayan iki faktörden birinin saldırı kabiliyeti olduğunu, düşmana ağır darbeler vurduklarını, diğerinin ise yumuşak güç ve ulusal birlik olduğunu söyledi. Bu iki gücün birleşiminin düşmanın yeniden saldırmaya cesaret etmesini engelleyeceğini ifade etti.
Füze Geliştirmeleri ve Savunma Sistemleri
İran'ın sadece füze geliştirmeye odaklandığı iddialarını reddeden Nasırzade, başka önceliklerinin de olduğunu belirtti. 12 günlük savaşın kara ve deniz alanlarına da yayılması halinde diğer savunma ekipmanlarını da kullanacaklarını, tüm alanlarda program ve önceliklerinin olduğunu ve savaş deneyimlerinin kendilerine yeni öncelikler kazandırdığını söyledi.
Ülkenin savunma yeteneği hakkında bilgi veren Bakan, hiçbir savunma sisteminin tamamen delinmez olmadığını, İsrail'in işgal altındaki topraklarda kullandığı Patriot ve Demir Kubbe gibi en güçlü sistemlerin bile saldırıları tamamen önleyemediğini belirtti.
Elektronik Savaş ve Yeni Teknolojiler
Son olaylara atıfta bulunarak, savunma açısından ilk darbede bir miktar hasar aldıklarını ancak zamanla başarılar elde ettiklerini, savaşın ikinci haftasında çok sayıda insansız hava aracını düşürebildiklerini söyledi. Bu zorlu mücadelenin, güçlü bir rakiple yapılan bir tatbikat gibi, Silahlı Kuvvetlere çok değerli deneyimler kazandırdığını ve gelecekteki savunma gücü üzerinde olumlu bir etkisi olacağını ifade etti.
Düşmanın sürekli olarak İran'ın savunma ve saldırı yetenekleri hakkında bilgi topladığını belirten Nasırzade, kendilerinin de aynı şeyi yaptıklarını söyledi. Amaçlarının araştırma ve yenilik yoluyla, düşmanı şaşırtacak yeni teknolojilerden yararlanmak olduğunu belirtti.
"Kasım Basir Füzesini Savaşta Kullanmadık"
12 günlük savaşta "Kasım Basir" füzesinin kullanılıp kullanılmadığı sorusuna, bu füzenin savaşta kullanılmadığını söyledi. Bu füzenin, elektronik savaş önlemlerine karşı korunacak yeni bir teknolojiyle donatılmış, en isabetli noktasal vuruşlu füzeleri olduğunu ifade etti.
Son bir yılda yeni nesil füzelerin test edildiğini duyuran Bakan, çok yeni teknolojilere sahip güçlü füzelere sahip olduklarını belirtti. Bu füzelerin, düşman savunma sistemlerinden kaçmak ve hedefe ulaşmak için manevra kabiliyetine sahip çok gelişmiş savaş başlıkları olduğunu söyledi. Bunun, füzenin sadece bir yörüngeye göre hareket etmesini değil, aynı zamanda hareketli olmasını sağlayan tamamen yeni bir teknoloji olduğunu açıkladı.
Diplomatik ve Ekonomik İş Birliği
Düşmanın ateşkes talebine de değinen Nasırzade, savaşın 15 gün devam etmesi halinde Siyonist düşmanın son üç günde hiçbir füzeyi vuramayacağını söyledi. Özellikle çok katmanlı savunma sistemleri olan füzelerle baş etmenin kolay olmadığını, savaşın devamının kesinlikle düşman aleyhine olacağını ifade etti.
"Khorramshahr 5" füzesine değinen Nasırzade, savaşta kullanılan füzelerden çok daha güçlü savaş başlıklarına sahip füzeleri olduğunu belirtti. Hem sıvı hem de katı yakıtlı füze üretiminde yüzde 100 kendi kendine yeterlilik sağladıklarını ve dışarıya bağımlılıklarının olmadığını, savaş sırasında bile üretimin devam ettiğini söyledi.
Sanayi ve İnovasyon
Savaşta elde edilen deneyimlere değinerek, ülkenin karmaşık ve geniş coğrafyasını kullandıklarını ve üretim altyapılarını gizli yerlerde kurduklarını belirtti. Bazı hammaddelerde veya küçük parçalarda, fabrika kurmanın maliyetli olması nedeniyle küçük bir bağımlılık olabileceğini ancak ihtiyaç halinde iç üretim yapabileceklerini söyledi.
Üniversiteler ve bilgi tabanlı şirketlerle geniş iş birliğine değinen Bakan, bugün sekiz binden fazla özel şirketle çalıştıklarını, bunlardan bin 450'sinin bilgi tabanlı şirket olduğunu belirtti. Teknoloji kampüsleri kurduklarını, üniversiteler ve üniversite cihat teşkilatıyla yakın iş birliği içinde olduklarını, bu ağ sayesinde savaş zamanında bile üretimin devam ettiğini ifade etti.
Yapay Zekâ ve Gelecek
Savunma sanayinde yapay zeka kullanımının temel bir zorunluluk olduğunu belirten Bakan, bu alanda düşmana göre geride olduklarını, onların yıllardır bu konuda çalıştığını ancak kendilerinin geç başladığını söyledi. Şu anda altyapıyı oluşturduklarını ve yetenekli gençleri işe aldıklarını, yavaş yavaş yapay zeka ile donatılmış ekipmanlara yöneleceklerini ifade etti.
Savunma diplomasisi konusuna değinerek, Şanghay Örgütü Savunma Bakanları toplantısına katıldığını ve orada bulunmalarının şaşkınlık ve takdirle karşılandığını söyledi. O toplantıda kendisine, "Savaşın ortasında buraya gelmeniz, kazandığınız anlamına geliyor" denildiğini, bu katılımın çok iyi yankılandığını belirtti.
Silah İhracatı ve Uzay Başarıları
Çeşitli ülkelerle savunma ilişkilerine değinen Nasırzade, birçok ülkeyle siyasi ve savunma ilişkileri olduğunu, silah alışverişi yaptıklarını, hem sattıklarını hem de satın aldıklarını söyledi. Bu durumun ülkeler arasında yaygın bir uygulama olduğunu, hatta bazı ülkelerde savunma sanayi altyapısı ve fabrikalar kurduklarını, bunlardan birini Eylül ayı sonuna kadar açacaklarını söyledi. Dünyanın İran'ın savunma yeteneğine inandığını ve savunma ürünlerine talebin arttığını ekledi.
Ülkenin uzay başarılarına da değinen Bakan, bu yıl içinde iyi fırlatmaların olacağını, aktif olarak uydu yapmaya devam ettiklerini söyledi. Uydu fırlatma füzeleri ve yörünge transfer teknolojisi üzerinde çalıştıklarını ve çok iyi bir seviyeye ulaştıklarını belirtti.
Son olarak, teknoloji alanında iyi başarılar elde edeceklerini ve Silahlı Kuvvetler'in, düşmanın küstahlık yapmasına izin vermeyeceğine dair İran halkına söz verdiklerini söyledi.
www.kudusgunu.com