Robert Ford, 2023 yılında İngiltere merkezli bir kuruluş tarafından İdlib’e gönderilen bir ekibin, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Colani'yi siyasete kazandırma amacı taşıdığını açıkladı.
YDH'nin haberine göre, Amerika’nın eski Suriye büyükelçilerinden Robert Ford, 2023 yılında İngiltere merkezli bir kuruluş tarafından İdlib’e gönderilen bir ekibin, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Colani'yi siyasete kazandırma amacı taşıdığını açıkladı. Ford’a göre bu girişim, Colani’yi radikal geçmişinden uzaklaştırarak Batı’nın kabul edebileceği bir siyasi figüre dönüştürmeyi hedefliyordu.
Baltimore Dış İlişkiler Konseyi’nin düzenlediği ve “Suriye’de İsyancılar Kazandı... Şimdi Ne Olacak?” başlığını taşıyan konferansta konuşan Ford, İngiltere’nin Çatışma Çözümü Vakfı aracılığıyla kendisine bu projede rol verilmek istendiğini anlattı. Ford’un açıklamaları, kısa sürede sosyal medyada gündem haline geldi.
Ford, özellikle 2023 yılında Colani ile yaptığı görüşmelerin ayrıntılarını da kamuoyuyla paylaştı. Mart ayında başlayan temasların, Eylül’de ikinci bir buluşmayla sürdüğünü ve son olarak 2025’in Ocak ayında, Colani’nin Şam’daki cumhurbaşkanlığı sarayında gerçekleştirdiği üçüncü görüşmeyle sonuçlandığını belirtti. Görüşmelerin medeni bir atmosferde geçtiğini vurgulayan Ford, Colani’nin geçmişteki eylemleri için özür dilemediğini ancak İdlib’deki yönetim pratiğinin farklı olduğunu ifade ettiğini söyledi.
Ford’un açıklamalarına göre Colani, “Irak’ta uyguladığım taktikler, şu an İdlib’deki 4 milyon insanı yönetirken uygun değil,” diyerek bir strateji değişimine işaret etti. Bu açıklamayı bir pişmanlık ifadesi değil, daha çok bir uyum arayışı olarak değerlendiren Ford, Colani’nin zamanla siyasi meşruiyet kazanma çabası içinde olduğunu kaydetti.
Görüşmelerin arkasındaki ekibin, İngiltere ve ABD'den büyükelçiler, strateji uzmanları, istihbarat subayları ve özel danışmanlardan oluştuğunu aktaran Ford, bu sürecin sadece birkaç toplantıyla sınırlı olmadığını, daha önce 2020’de başlatılmış temasların devamı niteliğinde olduğunu belirtti.
Suriye’de yaşanan bu siyasi dönüşüm çabalarının Batı’daki yankıları da sürüyor. Sky News Arabia’ya konuşan Independent Media Group Genel Müdürü Ali Camalo, bu sürecin 2020’de başladığını ve Ford’un ziyaretinden önce Colani ile temas kurulduğunu düşündüğünü söyledi. Camalo ayrıca, İngiliz sivil toplum kuruluşlarının resmi olmayan diplomatik aracı olarak kullanıldığını, CIA gibi doğrudan devlet kurumlarının bu tür projelerde geri planda tutulduğunu ifade etti.
Sızdırılan belgelerle ortaya çıkan başka bir bilgi ise İngiltere’nin, HTŞ’nin Suriye’de yükselişine destek verdiğini gösteriyor. The Grayzone’un incelediği belgelere göre, MI6 ile bağlantılı bazı kuruluşlar HTŞ’yi medya yoluyla meşrulaştırmak ve ılımlı bir görüntü kazandırmak için çalıştı. BBC ve The Times gibi medya kuruluşlarının Colani ile yaptığı röportajlar da bu sürecin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Bu kapsamda, HTŞ'nin geçmişteki el-Kaide bağlantısını sürdürüyor olabileceğine dair şüpheler de artıyor. 2020 tarihli bir belge, HTŞ ile el-Kaide’nin Suriye’nin kuzeybatısında eş zamanlı varlıklarını sürdürdüğünü ortaya koyuyor.
Chicago Üniversitesi’nden siyaset bilimci John Mearsheimer ise Batı'nın Suriye’deki stratejisini eleştirdi. ABD'nin el-Kaide ve IŞİD bağlantılı yapılarla aynı çizgide hareket ettiğini savunan Mearsheimer, bu yapılar üzerinden elde edilen kazanımların uzun vadede tehlikeli sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulundu.
Öte yandan, ABD'nin eski Orta Doğu özel temsilcisi James Jeffrey de sürece dair dikkat çekici bilgiler verdi. Jeffrey, HTŞ lideri Colani ile dolaylı ilişkiler kurduklarını ve temel amacın, onu Esed rejimine karşı korumak olduğunu belirtti. Jeffrey’e göre bu ilişkiler, İdlib’de yaşayan milyonlarca sivilin güvenliği için gerekliydi ve Avrupa ile bazı Arap ülkeleri Colani’nin varlığını kabul etmiş durumda.
Sonuç olarak, radikal bir geçmişe sahip olan Colani’nin siyasi alana taşınma süreci, sadece askeri ya da diplomatik değil; medya, sivil toplum ve istihbaratın eş zamanlı rol aldığı çok katmanlı bir dönüşüm çabasını yansıtıyor.