Filistin Enformasyon Merkezi'nin haberine göre, Gazze Şeridi’ndeki su krizi alarm verici seviyelere ulaştı. Şu anda nüfusun yalnızca yüzde 10’u temiz içme suyuna erişebiliyor, geri kalan büyük çoğunluk ise ciddi bir susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya.

UNICEF’in Gazze’deki temsilcisi Rosalia Polin, UNICEF’in resmi internet sitesinde yaptığı açıklamada, Kasım 2024’te yaklaşık 600 bin kişinin temiz suya erişiminin sağlandığını, ancak daha sonra bu erişimin tekrar kesildiğini belirtti.

Birleşmiş Milletler ajanslarının verilerine göre, yarısından fazlası çocuk olmak üzere 1.8 milyon kişi, acil su, arıtma sistemleri ve sağlık yardımı bekliyor. Bu kriz, Gazze’deki elektrik kesintilerinin ardından daha da kötüleşti, çünkü su arıtma tesisleri çalışamaz hale geldi.

BM ve İnsan Hakları Kuruluşlarından Tepki

BM’nin Filistin topraklarındaki insan hakları özel raportörü Francesca Albanese, İsrail’in Gazze’ye elektrik tedarikini kesmesini sert bir dille eleştirdi.

Albanese, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, İsrail’in elektrik akışını durdurmasının su arıtma tesislerini devre dışı bıraktığını ve bunun temiz suya erişimi tamamen engellediğini belirterek, "Soykırım alarmı!" ifadesini kullandı.

Öte yandan, 2 Mart’ta İsrail basınında yer alan haberlere göre, İsrail’in Gazze’ye yönelik yeni bir saldırı planladığı iddia edildi. Planın; elektrik ve su kesintisini, hedefli suikastları, Gazze’nin kuzeyindeki Filistinlilerin güneye zorla göç ettirilmesini ve savaşın yeniden başlatılmasını içerdiği öne sürüldü.

Ayrıca, geçtiğimiz pazar günü İsrail, Gazze’ye insani yardım girişini durdurdu. Bu gelişme, Filistinlilerin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğine dair ulusal ve uluslararası insan hakları kuruluşlarının uyarılarına yol açtı.

Ateşkes Sürecinde Belirsizlik

Mart ayının başında Gazze’de ateşkesin 42 gün süren ilk aşaması sona erdi. Ancak İsrail, ikinci aşamaya geçmeye veya savaşı sona erdirmeye yanaşmıyor.

Siyonist İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze’deki İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını sağlamak için takas anlaşmasının ilk aşamasını uzatmaya çalışıyor. Ancak bunu, Filistin tarafına herhangi bir taviz vermeden ve daha önce kabul ettiği insani ve askeri yükümlülükleri yerine getirmeden yapmayı hedefliyor. Bu tutum, hükümetindeki aşırı siyonist grupları memnun etmeye yönelik bir strateji olarak değerlendiriliyor.

Hamas ise İsrail’i ateşkes anlaşmasının tüm maddelerine uymaya zorlamak istiyor ve ikinci aşama müzakerelerinin derhal başlatılması çağrısında bulunuyor. Hamas, bu süreçte İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesini ve savaşın kalıcı olarak sona ermesini talep ediyor.