AMOS HAREL ATEŞKES ANLAŞMASINI DEĞERLENDİRDİ

İsrailli askeri analist, Filistinlilerin, çatışmanın bedellerine rağmen dirençlerini bir zafer olarak çerçeveledikleri yorumunda bulunarak varlık içinde siyasi çalkantıların devam ettiğini, yerleşimcilerin ‘acı bir gerçekliğe’ uyandıklarını bildiriyor; dış dayatmaların rejimin iç siyasi yapısını bozabileceğini öngörüyor. 

Görüntülenme: 71 Tarih: 17 Ocak 2025 01:55
AMOS HAREL ATEŞKES ANLAŞMASINI DEĞERLENDİRDİ

İsrailli Liberal Siyonist gazete Haaretz’in askeri analisti Amos Harel’in iddiasına göre, İsrailli tutuklular ve Filistinli rehineler anlaşması Katar'da ‘’Hamas'ın bazı taahhütlerinden vazgeçmesi ve yeni engeller yaratmasıyla’’ son dakika pürüzleriyle karşılaştı.

Harel, Başbakan Benyamin Netanyahu’nun Doha'daki heyete ‘’yeni engellere rağmen sağlam durmaları talimatını verdiğini ve gün boyunca ABD, engelleri aşmak ve anlaşmayı sonuçlandırmak için büyük çaba sarf ettiğini’’ kaydetti.

Bu arada Netanyahu’nun, İsrail'in Philadelphia güzergahından çekilmeyeceği ya da ‘’Hamas yok edilmeden’’ savaşı durdurmayacağı konusunda ısrar ettiği geçmişteki tüm açıklamalarından uzaklaştığı bildiriliyor.

Ateşkesin gerekli ve zamanında olduğunu savunan Harel, ‘’hükümetin Hamas'ı yok etme ve ortadan kaldırma vaatleri her zamankinden daha boş görünüyor.’’ diyerek, yaklaşık bir hafta içinde, çoğu Nahal Tugayı'ndan olmak üzere 15 işgal askerinin Beyt Hanun’daki çatışmalarda öldürülmesini hatırlatıyor.

Aynı bağlamda, İsrail güçlerinin Beyt Hanun'da karşılaştığı düşman mevzilenmesi ordunun beklediğinden daha büyük ve güçlüydü ve görev için tahsis edilen birlikler ve araçlar çok küçüktü.

Bir olayda, bir tanka karşı büyük bir patlayıcı cihaz patlatıldı. Hamas direnişçilerinin bunu işgal hava kuvvetlerinin kasabaya attığı patlamamış bir bombadan yaptığı ortaya çıktı.

İsrail içindeki siyasi dinamiklerin müzakere sürecine baskı ve zorluk kattığını açıklayan Harel, ‘’İsrail'deki iç muhalefetin büyüdüğünü ve aşırı sağcı partilerin görüşmeleri sabote etmek için aktif bir şekilde kampanya yürüttüğünü’’ bildirdi.

Ayrıca, İsrailli tutukluların kademeli olarak serbest bırakılması aileler arasında gerginliğe ve bölünmeye neden oluyor çünkü Rehineler ve Kayıp Aileleri Forumu'ndaki ilk aşamada serbest bırakılacakların aileleri ile ikinci aşamadakiler arasında gerginlik tırmanıyor.

En önemlisi de, askeri analist İsrail savunma teşkilatı Netanyahu'nun stratejik hesaplarına karşı temkinli olduğunu belirterek savunma hiyerarşisindekilerin Başbakan’a ve düşüncelerine şüpheyle yaklaştığını aktarıyor.

Kısacası, Netanyahu'nun eylemleri kendi hesap verebilirliği konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Netanyahu'nun ordunun savaşla ilgili soruşturmalarını tamamlamasını ve üst rütbelilerin kapsamlı istifalarını talep etmesi güçlü bir yankı uyandıracak, ancak aynı zamanda neden istifa etmediği sorusunu da gündeme getirecek.

Ancak analist ‘’asıl engelin ilk aşamanın tamamlanmasından sonra, anlaşmanın uygulanmaya başlamasından yaklaşık altı hafta sonra ortaya çıkacağını’’ iddia ediyor ve ekliyor:

‘’Hiç kimse Hamas'ın sözünü tutacağına ve ikinci aşamayı uygulayacağına dair söz veremez. İşlerin nasıl gideceğine karar verecek olan kişi ABD'nin seçilmiş Başkanı Donald Trump.’’

Harel, Trump'ın en büyük hedefinin bölgesel anlaşmaları içerdiğini iddia ederek sıralıyor:

‘’ABD-İsrail ortak saldırısına gerek kalmadan İran'ın nükleer projesini dizginleyecek bir çözümü dayatmak, Suudi Arabistan ile ABD (ve Trump ailesi) için karlı bir ittifak ve muhtemelen İsrail-Suudi normalleşmesi. Trump'ın küçük ayrıntılar için çok az sabrı ve yolun sonunda onu bekleyen -onun gözünde- bir Nobel Barış Ödülü var.’’

Planlarına uymanın İsrail'in çıkarına olacağını ima eden Trump, İsrail'in kendi çıkarları için girişimlerini desteklemesi gerektiğini öne sürüyor.

İsrailli analist, Trump’ın izlediği yolun ‘’iki devletli çözüme sözde hizmet etmeyi gerektirdiğini’’ belirterek, ‘’İsrail nüfusunun büyük bir kesimi artık bir Filistin devleti fikrine düşman. Filistinlilerin 7 Ekim'deki korkunç katliama karşılık aldıkları ödül bu mu diye soruyorlar.’’ diyor.

Harel analizinin devamında şunları yazıyor:

‘’Trump, İsrail'e sadece savaşı sona erdirmekle kalmayacak, aynı zamanda İsrail içinde var olan ittifakları istikrarsızlaştıracak ve siyasi arenanın tamamen farklı çizgilerde yeniden düzenlenmesine yol açacak bir dış dönüşümü dayatmaya çalışıyor.’’

Öte yandan, İsrail’in aşırı sağcı grupları çatışmayı sürdürmeyi ve İsrail yerleşimlerini genişletmeyi hedefleyerek, ‘’barış sürecine karşı aktif karşı koymaya geçebilir’’ ve Batı Şeria ve Gazze'nin ilhakı ve Gazze'nin kuzeyinde yerleşimlerin yeniden kurulmasıyla devam etmesi sürecini bastırabilirler.

Harel, geçtiğimiz hafta bu aşırı sağcıların ‘’beklentilerinin gerçekçi olmadığını ve Trump'ın planlarıyla uyuşmadığını fark ettiklerini, Trump'ın rüyasında bile görmediği bir gerçekliğe acı bir uyanış yaşadıklarını'’ belirtiyor.

Harel analizinin sonlarında şunu dile getiriyor:

‘’Filistinliler şimdi, Hamas'ın savaşın sonunda hala ayakta olmasının summud - kararlılık stratejisinin başarısını kanıtladığı yeni bir anlatı inşa ediyor.’’

YDH

Yorumlar