Ensarullah lideri Seyyid Abdulmelik el-Husi haftalık perşembe konuşmasında “Düşmanlar tarihte eşi benzeri görülmemiş yeni teknolojilerle karşılaştıklarında denizde olduğu gibi karada da şaşkına dönecekler” dedi.

Seyyid el-Husi, Peygamber'in doğum günü vesilesiyle, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısına ilişkin son gelişmelerin yanı sıra yerel ve bölgesel güncellemelere de değinerek, ümmete yönelik Amerikan-İsrail saldırısı karşısında tüm faaliyetlerde “cihad” kavramını vurguladı.

Arapların Filistin'de işlenen cinayet ve açlık suçlarını, namus ihlallerini, Kuran'ın yakılmasını ve camilerin yıkılmasını “izlemekle” yetinmelerini kınadı.

El-Husi'ye göre, bazı rejimler düşmanı yatıştırmaya çalışıyor, milletlerine karşı komplo kurmaları karşılığında ona imtiyazlar sunuyor, haraç ödüyor ve korumasını istiyor. Ancak el-Husi, düşmana ne kadar çok hizmet sunarlarsa sunsunlar, düşmanın, tüm sunduklarını takdir etmeden onları terk edeceğini belirtti.

Yemenli lider, bazı rejimlerin “İsrail düşmanıyla işbirliği ve sadakatinin açığa çıktığını” değerlendirerek bunu “utanç verici” olarak nitelendirdi.

Seyyid el-Husi şöyle devam etti: “Filistin'de yaşananlara ilişkin en büyük skandallardan biri düşmanlığın pusulasını değiştiren tekfircilerin yaşadığı büyük skandaldır.

Tekfirciler arasında cihadın unvanı, bunu yalnızca ümmeti içeriden yok etmek ve düşmana hizmet etmek amacıyla mezhep iddialarıyla fitne çıkarmak için kullanmalarıdır.”

Ayrıca, İsrail işgalinin düşmanlığı konusunda açık ve net olduğunu söyleyerek, “Tekfircilerin cihadı nerede? Şehitlik nerede? Yahudi Siyonistlerin karşısında intihar edecek intihar bombacıları nerede?” diye sordu ve bunların hepsinin kaybolduğunu ekledi.

Seyyid el-Husi sonuç olarak, mütevazı imkânlarına rağmen Gazze'deki savaşçıların cesaretini, kararlılığını ve adanmışlığını övdü ve “Cihat bayrağının İsrail düşmanının ölümüne gerçek çözüm olacağını” vurgulayarak bunun kaçınılmaz olduğunu ve diğer tüm bahislerin kaybedildiğini belirtti.

Ayrıca, “İsrail düşmanının gerçekliğinin zulüm, adaletsizlik, acımasız saldırganlık ve soykırıma rağmen başarısızlığına tanıklık ettiğini” ve “Filistin halkının kararlılığının uluslarından destek ve yardım almış olsaydı, durumun daha ileri olacağını” söyledi.

“İsrailli düşmanın canilikten, küstahlıktan ve topyekûn yıkımdan başka yaptığı tek şey korkaklığını, kırılganlığını ve zayıflığını göstermektir.” diye ekledi.

Daha büyük bir arayış için operasyonlar

Seyyid el-Husi, Yemen halkının İsrail, ABD ve İngiltere'ye karşı açık, net ve ilan edilmiş bir şekilde “Cihad temelinde, Allah rızası ve Filistin halkına destek için” harekete geçtiğini belirtti.

Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin “düşmanı tüm kabiliyetleriyle ve daha büyük bir takip için hiçbir endişe duymadan vuran cesur ve cüretkar” askeri operasyonlarını övdü.

Askeri operasyonların halen sürdüğünü, her hafta balistik seyir füzeleriyle saldırıların farklı bir boyuta ulaştığını belirtti.

Abdulmelik el-Husi “Gazze'ye yönelik saldırının başlangıcından bu yana halkımızın yüz binler halinde harekete geçerek doğrudan kara savaşına katılması için sabırsızlanıyorduk” dedi ve ekledi: ” Bizimle işgalcilerle doğrudan çatışma arasındaki tek zorluk, İsrail düşmanıyla işbirliği yapan Arap rejimlerinin geniş coğrafyasıdır.”

“Bizi sınayacaklarını ya da Gazze'ye giden yolu açarak bizden kurtulmaya çalışacaklarını umuyorduk ama yapmadılar ve asla yapmayacaklar.”

Sahada bir sürpriz

Yemenli lider ayrıca, Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin Akdeniz'e kadar uzanan denizlerdeki operasyonlarının önemli sonuçlarına da değinerek “düşmanların İsrail gemilerini koruyamadıkları için Kızıldeniz savaşını yenilgi ve başarısızlık itirafıyla tartıştıklarını” belirtti.

El-Husi, cihat kavramını deniz operasyonlarına da taşıyan Yemen halkının yeteneklerini geliştirmeye devam ettiğini ifade ederek, “tarihte eşi benzeri olmayan teknolojileri kullanarak, denizde olduğu gibi karada da düşmanı şok edeceğiz ve onu aşağılayacağız.” dedi.

Seyyid el-Husi, Yemenlilerin sürekli, “yetersiz kaldıklarını” hissetmelerine rağmen, Filistin'i savunmak için ellerinden geleni yapmaktan kaçınmayacaklarını belirterek, “Devam edeceğiz ve cevabımız, Allah'ın izniyle, sürekli bir çatışma yoluyla gelecektir” dedi.

Halk protestolarının siyasileştirilmesi

Seyyid el-Husi, Yemen halkını cuma günkü milyonluk yürüyüşe katılarak Peygamber'e bağlılıklarını göstermeye ve Filistin halkına destek vermeye çağırdı ve Yemen halkının “onurlu ve özgür bir şekilde aşağılayıcı ve onur kırıcı durumlardan kurtulduğunu” vurguladı.

Geçtiğimiz aylarda milyonlarca Yemenlinin her hafta sokaklara döküldüğünü hatırlatarak, “bunun hiçbir halk arasında emsali olmadığını” vurguladı ve sokaklarda dört neslin olduğunu, hepsinin inanç, ahlak ve değerlerle, acı ve coşkuyla sokağa çıktığını belirtti.

Meydanlara çıkmanın siyasi amaçlar için değil, Yemen halkının mücadelesinin bir parçası olduğunu vurgulayarak, “İçimizde atan bir damar olduğu sürece, içimizde hayat olduğu sürece Filistin halkını asla yarı yolda bırakmayacağız” dedi.

YDH