Lübnan merkezli el-Ahbar gazetesinin ulaştığı gizli diplomatik belgelere göre, Güney Kıbrıs İstihbarat Servisi Genel Müdürü Tassos Tzionis, Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı’nın talebi üzerine, İsrail’i çevreleyen Arap ülkelerinin büyükelçileriyle bir dizi toplantı gerçekleştirdi.

Toplantılarda Tzionis, geçtiğimiz Ekim ayının sonundan bu yana ada topraklarında İngiliz ve İsrail üslerinin bulunmasının sonuçları hakkında mesajlar iletti.

Habere göre Tzionis, Lefkoşa’da yapılan ayrı toplantılarda büyükelçilere, ülkesinin İngiliz egemenliği altında bulunan iki İngiliz üssü üzerinde herhangi bir yetkisi olmadığını kaydetti.

Tzionis, Gazze’deki savaşın genişlemesi durumunda üslerin askeri amaçlarla kullanılmaması için İngiliz yetkilileri ikna etmeye çalıştıklarını ancak Kıbrıslı yetkililerin İngilizleri buna zorlayamayacağını söyledi.

Haberde Kıbrıs İstihbarat Başkanının toplantılarda, İngiliz kuvvetlerinin İsrail’e destek sağlamada oynadığı rol nedeniyle Kıbrıs’ın Lübnan veya Irak’tan gelen füzelerle vurulabileceğine dair korkularını dile getirdiği bildirildi.

Tzionis ayrıca, ABD, Almanya ve diğer ülkelerden 2 binden fazla askerin Kıbrıs topraklarında bulunduğuna dikkat çekerek, bu askerlerin varlığını, ihtiyaç duyulması halinde vatandaşlarını Lübnan’dan tahliye etme olasılığıyla gerekçelendirdi.

Tzionis durumun daha da kötüleşmesi halinde Lübnan’dan gelebilecek mülteci akını konusunda Kıbrıs’ın temel endişesini dile getirerek, Suriyeli mültecilerin Avrupa’ya gitmek üzere deniz yoluyla Kıbrıs’a gelmeye devam ettiklerini belirtti.

Nasrullah, Güney Kıbrıs Rum kesimini, İsrail’in Lübnan’a karşı kendi topraklarındaki faaliyetlerine son vermesi için uyarmış, bu faaliyetlerin durmaması halinde Kıbrıs’ın Hizbullah’ın hedeflerinin bir parçası olacağı tehdidinde bulunmuştu.

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah’ın Kıbrıs’a yaptığı uyarıdan sonra Kıbrıs Rum hükümetinin krizi çözmek için diplomatik temaslar başlattığı bildirilmişti.

Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides bir açıklama yaprak, Güney Kıbrıs'ın herhangi bir savaşta taraf tuttuğunu reddetmiş ve şunları söylemişti: "Kıbrıs sorunun bir parçası değil, çözümün bir parçasıdır. Bu rol, örneğin, sadece Arap dünyası tarafından değil uluslararası toplum tarafından da kabul edilen insani (yardım) koridoru aracılığıyla açıkça görülmektedir."

El-Kanadek haber sitesi de Hizbullah genel sekreterinin geçen hafta yaptığı uyarıdan endişe duyan tek ülkenin Kıbrıs olmadığını, İsrail rejimi ile olan derin ilişkilerinden dolayı Yunanistan’ın da benzeri bir endişe taşıdığını ileri sürmüştü.

‘Kıbrıs Komünist İnisiyatifi’ (CIC) ve Kıbrıs Komünist Partisi, yeni ismiyle ‘AKEL’ (Emekçi Halkın İlerici Partisi) yaptıkları ayrı ayrı açıklamalarla hükümetlerinin İsrail rejimi ile ilişkiye son vermesini talep etmişti.

YDH