İMAM HAMENEİ: MEL'UN SİYONİST REJİM GAZZE'DE YENİLİYOR

İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei, Kum halkının 9 Ocak 1978 senesinde Pehlevi rejimine karşı gerçekleştirdiği tarihi ayaklanmasının yıl dönümü münasebetiyle bu kentin farklı kesimlerini temsil eden vatandaşlarla bir araya geldi. 

Görüntülenme: 485 Tarih: 09 Ocak 2024 17:50
İMAM HAMENEİ: MEL'UN SİYONİST REJİM GAZZE'DE YENİLİYOR

İmam Hamanei’nin bu görüşmede yaptığı konuşmanın önemli başlıkları şöyle:

Halkın Rolü Unutulmamalıdır

Büyük olaylarda insanların oynadığı rolü unutmamalıyız. Bunu kendi hayatımızda da tecrübe ettik, hem kendimiz unutmamalı hem de bu deneyimi başkalarına yansıtmalıyız.

Bugün Gazze'yi düşünün. Büyük bir olayda, küçük bir grup, sınırlı bir insan, örneğin iki milyon kişi gibi dünyanın bir yerindeki insanların direnişi, sahnedeki varlığı ve oynağı rol o büyüklükteki bir Amerika'yı ve onun uzantısı olan Siyonist rejimi aciz bırakmıştır. İnsanların varlığının gücü bu demektir.

Kum olayı bunun çok ötesinde bir olaydır. Neden? Çünkü 9 Ocak'ta Kum halkı sokaklara çıktı, şehit oldu, dövüldü, bazıları hapse girdi ama bunlar, bu ülkeye hâkim olan müstekbir ve zalimlere bağımlı bir rejimi yaklaşık bir yıl gibi kısa bir sürede devirmeyi başaran bir hareketin başlangıcıydı.
Herkes Halkın Sahnede Var Olması İçin Çalışmalıdır

Sesi, dili, hitabeti, muhatabı ve nüfuzu olan herkes halkın katılımı için çalışmalıdır.

Ülkenin doğru yönetilmesi, ilerlemesi, inkılabın sonuç ve hedeflerine ulaşması için gerekli şartlardan biri olan halkın varlığı meselesinin teşvik edilmesi gerekmektedir. Sesi, dili, hitabeti, muhatabı ve nüfuzu olan herkesin bu alanda çalışması gerekiyor.
Bu herkesin görevidir. İnsanları meydanda bulunmaya, direniş göstermeye ve bunun için gerekli olan şeylere alışmaya zorlamalıyız.

İmam mucize yaratan sahnedeki varlığı halka gösterdi ve mucize yarattı.

İmam bize bunu öğretti. İnsanlara sahnedeki varlığın mucizevi olduğunu gösterdi, öğretti.

İmam (r.a), 1962 ve 1963 yıllarında bunu tüm İran halkına eylemleriyle, sözleriyle, mantık ve delillerle göstermiştir.
Eğer ilerlemek istiyorlarsa, istenilen sonuçlara ulaşmak istiyorlarsa sahada bulunmaları gerektiğini, geri çekilmenin, ona buna güvenmenin, köşeye saklanmanın bir faydası olmadığını ve sahanın ortasına gelmeleri gerektiğini onlara anlattı ve kendisi de meydanın ortasına geldi.

İmam (r.a) o dönemde orada bulunan parti ve gruplarla, siyasi hareketlerle, ünlü siyasi şahsiyetlerle oturmak yerine,  gelip halkın arasına oturdu.


Halk Kitlesi Çok Etkili ve Önemlidir
İmam Ali (a.s) Malik Eşter’e yazdığı mektupta şöyle buyurdu: ‘Tehlike günlerinde dini koruyacak olan bu insanlardır, halkın rızası sağlanmalı, onlara eziyet edilmemeli ve iyi yönetilmelidirler.”

İmam Ali (a.s) kendi halkına buyuruyor ve bu hitap bizi de kapsıyor. Siz de İslam toplumusunuz, İslam’ınızın dayanağı ümmettir, halktır.
Düşman karşısındaki bu birikim kimlerdir. Ümmettir. Yani halk kitleleri. Bundan birkaç yıl önce yetkililere İmam Ali’nin (a.s) bu mektubunun bazı kısımlarını sunmuştum. Orda İmam (a.s) özel ve genel kavramlarını karşılaştırıyor. Özel yani göz nuru olanlar ve genel de yani halk kitleleridir. İmam (a.s) özel ve genel halk kitleleri hakkında çok etkileyici açıklamalarda bulunuyor.
İmam (a.s) halk kitlelerine güvenin buyuruyor. Evet halk kitlelerine. Bir cumhurbaşkanı halk kitleleriyle etkileşime girdiğinde, konuştuğunda, onların arasında çalıştığında, halkın içine girdiğinde birileri kalkıp bunun popülizm olduğunu söylüyor, hakaret ediyorlar. Hayır, bu demokrasidir. Bu, asıl noktayı hedef almaktır. Halk kitlesi çok önemli ve etkilidir.

İmam Hamanei’nin ABD’nin Kendisine Bağlı Bir Darbe Rejimi Olan Pehlevi Rejimini Meşrulaştırma Girişimine İlişkin Açıklamaları
22 Behmen’de (11 Şubat) İran halkı tarafından devrilen ve bu pak topraklardan kovulan bu rejim, bağımlı ve bir darbe rejimiydi.

Bugün bazı insanlar kırk yıl sonra buna inanmak istemiyor. Amerikalıların ve Amerikalılara bağımlı olanların ve onların etrafında dolaşanların eylemleri tuhaftır, onlar politikacı ve diplomattır ama bu konuda son derece saftır. 45 yıl önce halktan tekme yiyerek bu ülkeden kovulan bir rejimin yüzünü yine yanlış bir hesapla meşrulaştırmaya çalışıyorlar.

Seçimlere Katılmamak İnkılap Düşmanlarının ve Amerika’nın Stratejik Politikasıdır
Halkı sahneye çıkarmak ve mücadele bayrağını halkın eline teslim etmek İmam'ın (r.a) stratejik politikasıydı. Bu politikanın aksine bir başka stratejik politika daha var, o da ABD'nin, dünya güçlerinin, Siyonistlerin ve dünyanın dört bir yanındaki Siyonist sömürge şirketlerinin politikası olan insanları sahneden çıkarma, insanları sahneden, rekabet ve mücadele alanından dışarı sürükleme politikasıdır.

Bu politika ülkede 40 yıldır devam ediyor ve bugün bu politika son derece rezalet bir şekilde işliyor. Buna dikkat etmeniz gerekiyor, insanları sahneden uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
Seçimlere katılmamak inkılap düşmanlarının ve Amerika’nın stratejik politikasıdır.


İran Halkının Sahnedeki Varlığı Gücümüzün ve İlerlememizin Etkenidir

İran'ın ilerlemesinin ve bu bölgede önemli bir güç olarak tanınmasının ve ülke için tüm bu stratejik derinliğin ortaya çıkmasının nedeni, İranlıların sahnedeki varlığıdır.
Düşman, halkın sahnedeki varlığını engelleyebildiği yerde kazandı. Düşmanın yaptığı şeylerden biri, insanları gelecek konusunda umutsuzluğa düşürmektir. Düşmanla bağlantılı bu medyanın insanları gelecek konusunda nasıl umutsuzluğa düşürdüğünü görüyorsunuz. Siyasi faaliyetlere katılmanın ne faydası var? Seçimlere katılmanın ne faydası var? Bunu teşvik ediyorlar, bunun üzerinde çalışıyorlar. Ekonomik konulardaki eksiklikleri ve zorlukları gösteriyorlar. Evet, çeşitli zayıflıklar oldu ve bu zorluklar devam ediyor.
Birkaç konu incelendiğinde bu ekonomik zayıflıkların çoğunun insanların sahnede olmayışından kaynaklandığı görülüyor.

Kirman Faciasının Asıl Faillerini Bulup Bastırma Konusunda Israr Ediyoruz

Devlet yetkilileri şunu bilmelidir ki halk hazırdır, görevleri ağırdır.

İnsanlar hazır. Bunun nedeni nedir? Bunun nedeni Kasım Süleymani'nin şehadetinin dördüncü yılında bu kadar büyük bir kalabalığın toplanmasıdır. Nedenlerden biri budur. Halkın 22 Behmen’deki (11 Şubat) varlığı, Ramazan ayının son Cuma günündeki varlığı, 9 Ocak’taki varlığı ve çeşitli günlerdeki varlığı nedenlerden biridir.
Şimdi de Kasım Süleymani'nin şehadet yıldönümündeki halkın varlığı. İnsanlar onun kabrini ziyaret etmek için çok uzaklardan geliyorlar. Bu facia yaşanıyor ama yarın halk yine aynı yoğunlukla, aynı güçle, aynı motivasyonla yola devam edecek. Yani insanlar hazır. Organize olmalıyız, yardım etmeliyiz. Yolu açmamız lazım, zemini hazırlamamız lazım.

Halkı yasa boğan Kirman'da yaşanan bu üzücü ve vahim olayda biz şunu ya da bunu suçlamakta ısrar etmiyoruz. Ama biz bu olayın perde arkasındaki gerçek failleri bulup bastırma konusunda ısrarcıyız.
Gazze halkının direnişi karşısında Amerika'nın ve onun uzantısı olan Siyonist rejimin acizliği halkın varlığının gücünün bir tezahürüdür.

Pek Çok Güvenlik Sorununda İnsanlar Güvenlik Araçlarının Yardımına Koştu

Pek çok güvenlik sorununda insanlar güvenlik araçlarının yardımına koşmuş ve sorunu çözmüştür.

Kirman'da yarattıkları felaketin benzeri birçok şeyi yapmak istiyorlardı. İnsanlar dikkat etti ve güvenlik teşkilatları da bunu fark ederek engellendi. Düşmanın yaşananlardan onlarca kat fazlasını yapmak istediği ama bunların engellendiği söylenebilir. Bunların birçoğu insanların yardımı sayesinde oldu.

Melun Siyonist Rejim Gazze'de Yeniliyor

Gazze meselesinde dünyadaki basiretli insanların Filistin direnişinin zaferine ve melun Siyonist rejimin yenilgiye uğratılacağına dair öngörüsü gerçekleşiyor.

Gazze konusunda öngörüler yavaş yavaş kendini gösteriyor. Başından beri dünyanın basiretli insanları, kazananın Filistin direnişi, kaybedecek olanın ise melun Siyonist rejim olacağını öngördüler, bu gerçekleşiyor ve bunu herkes görüyor.
Siyonist rejim üç aydır suç ve cinayet işliyor. Birincisi, bu suçlar tarihte kalacaktır. Siyonist rejim yıkılıp yok olduktan sonra ve Allah'ın izniyle yeryüzünden silindikten sonra bile bu suç ve cinayetler unutulmayacaktır, kitaplar, bir gün bir grubun bu bölgede iktidara gelip böylesine suç ve cinayetler işlediğini birkaç hafta içinde binlerce çocuk ve kadını öldürdüğünü yazacak.

Herkes Gazze'nin Sabrının ve Direnişinin Siyonist Rejimi Geri Çekilmeye Zorladığını Anlayacaktır

Bu unutulmayacak, o halkın sabrının ve Filistin direnişinin kararlılığının bu rejimi geri çekilmeye zorladığını herkes anlayacaktır.Aslında Siyonist rejim neredeyse yüz gündür işlediği suçların ardından hiçbir amacına ulaşamadı. Yenilgi ne demek? Yenilginin anlamı budur. Hamas'ı yok edeceğiz dediler ama başaramadılar. Gazze halkını göndereceğiz dediler ama başaramadılar. Direnişin eylemlerini durduracağız dediler ama başaramadılar.


Dinamik, canlı ve hazır bir direniş, yorgun, aşağılanmış ve pişman bir rejime tokat attı. Bugün mevcut olan durum budur. Bu bir ibrettir.
Rasthaber

Yorumlar