Amerika, Yemen milletiyle doğrudan ve yüz yüze karşı karşıya gelme cesaretini hâlâ gösteremediği için başka baskı araçlarına yöneldi.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti kontrolündeki bölgelere yaptığı insani yardımları durdurduğunu açıkladı. Bu eylem ani ve keyfi bir şekilde gerçekleşti ve bu sorumsuz karar sonucunda yaşanacak insani felaket dikkate alınmadı.

Dünya Gıda Programı bu eylemin nedeninin maddi kaynak yetersizliği olduğunu iddia ediyor ancak Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti İnsani İşler ve Uluslararası İşbirliği Yüksek Konseyi bu iddiayı reddetti ve Yemen'e ayrılan bu mali kaynakların geçen yıla göre daha fazla olduğunu vurguladı.

Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti İnsani İşler Yüksek Konseyi'nin medya sorumlusu Cemal el-Aşol şu ifadelerde bulundu: ‘İnsani yardımı durdurma kararı, milyonlarca insanı riske atıyor ve Yemen halkının saldırı ve yaptırımlar nedeniyle ortaya çıkan insani sorunlarını artırıyor. Bu aynı zamanda özellikle çocuklar ve kadınlar için gıda güvensizliğine ve yetersiz beslenmeye de yol açıyor.

Bu durum çok feci sonuçlar doğuracak ve Yemen’i yetersiz beslenme ve açlık krizi açısından tehlikeli aşamalara sürükleyecektir.

Amerika, Yemen'i her zaman insani yardımları durdurma konusunda tehdit etmiştir. Yemen silahlı kuvvetlerinin Siyonist rejime verdiği acı darbeler de göz önünde bulundurulduğunda, şimdi Amerika bu baskı aracını devreye sokmaya yönelmiştir.

Amerika, saldırı ve kuşatma nedeniyle en kötü insani krizi yaşayan bir millet olan Yemen halkını açlığa mahkûm etmek için Dünya Gıda Programını bir baskı aracı olarak kullandı. Bu kriz insani yardımların azaltılmasıyla başladı ve tamamen durma noktasına geldi.

Bu konunun siyasi hedefleri var ve Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti İnsani İşler ve Uluslararası İşbirliği Yüksek Konseyi, insani yardım konusunun siyasallaştırılmasına karşıdır.

İnsani yardımın durdurulması, yalnızca Yüksek Siyasi Konsey kontrolündeki serbest alanları kapsamakta, işgal altındaki bölgelere yardımlar devam etmektedir, bu da alınan bu kararın siyasi niteliğini göstermektedir ve açık bir hukuk ihlalidir.’

rasthaber