İşgal altındaki Filistin'e giden ticari gemiler önceden Babu'l Mendeb Boğazı’nan geçerek Kızıldeniz kıyısındaki Eilat limanına veya Mısır’ın Süveyş Kanalı üzerinden Aşdod veya Hayfa limanlarına demir atardı.

Ancak Gazze savaşı ve Yemen'in Siyonist rejime karşı yürüttüğü deniz operasyonları gölgesinde dengeler değişti.

Yemen güçleri Gazze’ye yönelik saldırılar devam ettiği sürece İsrail yönüne giden tüm gemilerin hangi ülkeye ait olduklarına bakılmadan hedef alınacağı uyarısında bulunmuştu.

İşgal altındaki bölgelere gitmek isteyen ticari gemiler ve petrol tankerleri artık Babu'l Mendeb Boğazı ve Kızıldeniz'den geçemeyecek ve İsrail’e ulaşmak için Afrika kıtasını dolaşmak zorunda kalacaklar.
Mısır'ın Süveyş Kanalı İdaresi, 19 Kasım'dan bu yana 55 geminin rotasının Babu'l Mendeb Boğazı yerine Afrika'nın güney ucundaki Ümit Burnu'na yönlendirildiğini bildirdi.

Gazze Savaşı Öncesinde Siyonist İsrail’in İhracat-İthalat Rakamları

İşgal altındaki bölgelere giden gemiler artık Afrika'yı çevreleyen bir rotayı kullanıyor. Bu durum, deniz yolculuğunun 3 haftadan daha fazla süre uzamasına yol açıyor. Bu, nakliye maliyeti ile ürün fiyatlarının artışı demektir ve İsrail’in deniz ticaretinin ertelenmesi veya askıya alınmasına yol açabilir.

Rejimin Ekonomi Bakanlığı verilerine göre İsrail'in geçen yılki ihracatının değeri 166 milyar dolar olarak kaydedildi ve 2021 yılına göre yaklaşık yüzde 10 artış gösterdi. İsrail ürünlerinin yüzde 38'i Avrupa pazarlarına, yüzde 35'i Amerika'ya, yüzde 24'ü Asya'ya ve geri kalanı ise Afrika ve Ukrayna'ya ihraç edildi. 2022 yılında İsrail'in ABD'ye ihracatı önceki yıla nazaran yüzde 19, İngiltere'ye yüzde 113, Brezilya'ya yüzde 90, Hindistan'a yüzde 39 ve Türkiye'ye yüzde 17 arttı.

Öte yandan 2022 yılında işgal altındaki bölgelere 107,7 milyar dolarlık ithalat yapıldı. Bu rakam 2021 yılına göre yaklaşık yüzde 16 artış gösterdi. İsrail'in 2022'deki ticaret hacmi, rejimin GSYİH'sının yaklaşık %34,4'ünü oluşturur; ayını dönemde ihracat, 73,9 milyar dolara, ithalat ise 107,2 milyar dolara ulaştı.
Siyonist rejimin Ulaştırma Bakanlığı Denizcilik ve Limanlar Teşkilatı verilerine göre, 2022 yılında işgal altındaki Filistin limanlarında yüklerin yaklaşık 40,6 milyon tonunu ithalat, 18,2 milyon tonunu ihracat oluşturdu.

Eilat Limanı'nda Deniz Trafiği Durduruldu

Siyonist rejimin deniz ticareti önemli ölçüde Kızıldeniz’e bağımlı olduğundan Siyonistler Yemen silahlı kuvvetlerinin tehditleri ile uyguladığı deniz ablukasının ekonomik sonuçlarından büyük endişe duyuyor.
Eilat Limanı Genel Müdürü Gideon Golber, “Yemenlilerin tehditleri ve İsrail'e (İşgal altındaki Filistin topraklarına) giden gemilerin geçişini engellemesi üzerine Eilat limanı ticari açıdan büyük zarara uğradı ve gemiler artık bu limana yanaşmıyor.” dedi.

Bu Siyonist yetkili, Eilat limanının ticari açından İsrail için oldukça önemli olduğunu belirterek, Yemenlilerin bu limana gemi girişini engellemesine izin verilmemesi gerektiğini vurguladı.
Gideon Golber, “İthalatçılar belirsizlikten ve yüksek nakliye maliyetlerinden mustarip ve Kızıldeniz'deki yeni güvenlik durumu, gemilerin İsrail'e (İşgal altındaki Filistin topraklarına) ulaşmasını tamamen durdurabilir.” ifadesini kullandı.

Siyonist yetkiliye göre ithal araçlar İsrail'e Eilat limanı üzerinden giriş yapıyor ve bu liman üzerinden ithal edilen araçların % 44'ü İsrail'in farklı bölgelerine (İşgal altındaki Filistin topraklarına) ulaşıyor.

Yemen'in Kızıldeniz'deki Operasyonlarının İsrail Ekonomisine Vurduğu Stratejik Darbe

Filistinli işadamı Muhammed el-Ciasar, "Çin ve Hindistan'dan gelen çeşitli kargo gemilerinin Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden işgal altındaki bölgelere ulaşmasının 3 hafta sürdüğünü ve bu nedenle Bab al-Mendeb Boğazı'nın kapatılması İsrail'in ticareti üzerinde oldukça olumsuz bir etkisi olacak. Çünkü Kızıldeniz'in alternatif rotası, gemilerin Cebelitarık Boğazı üzerinden Akdeniz'e ulaşmasıdır ve bu da işgal altındaki Filistin'e yolculuk süresini 6 haftaya çıkarmaktadır.

Al Jazeera televizyonuna konuşan Muhammed el-Ciasar, bu durumun konteynerin fiyatını 1.500 dolardan 3.000 dolara çıkaracağını belirtti. Muhammed el-Ciasar, “Ayrıca bölgesel tehditler ve Gazze Şeridi'ndeki savaşın riskleri ve bunun İsrail ekonomisi üzerindeki sonuçları nedeniyle sigorta şirketlerinin ücretleri artacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Bölgedeki yeni gelişmeleri değerlendiren Ekonomik ve siyasi işler uzmanı Mtanes Shihadeh, Yemen'in Kızıldeniz'de İsrail'e yönelik tehditlerinin, taşıma maliyetlerini artıracağını belirtti. Şehade, tedarik zincirinde yaşanan yeni krizin işgal altındaki topraklarda temel gıda maddeleri de dahil olmak üzere çeşitli ürünlerin fiyatlarında artışa yol açacağını duyurdu.  Shihadeh, ‘’Bu durum, İsrail'in ekonomik krizini derinleştirecek ve bu rejimin ticari anlaşmalarına büyük bir stratejik darbe vuracak; Çünkü Kızıldeniz rotasının alternatif güzergahları Siyonistler açısından çok pahalı ve İsrail ekonomisinin uzun vadede bunun sonuçlara dayanması mümkün değil.’’ değerlendirmesinde bulundu.

Siyonist ekonomi uzmanı Mayan Barti, İsrail’deki birçok sektörün özellikle elektrik ve otomotiv sanayinin Yemen'in deniz operasyonlarından etkilendiğini belirtti.

Siyonist uzman, ‘’Şu anda birçok İsrailli fabrika ithalatta sorunlarla karşı karşıya; çünkü hammaddeler zamanında ulaşmıyor. Bu arada fiyatların artması, sigorta maliyetlerinin artması ve tedarik zincirinde sorunlar yaşanması bekleniyor.’’ diye konuştu.

tesnim