Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Aksa Tufanı operasyonuna ilişkin son konuşmasında medyadan gizlenen bir noktaya dikkat çekti. İşgal altındaki bölgelerde yaşayanlara seslenen Nasrallah, çok sayıda Siyonistin bu rejimin güvenlik ve askeri güçleri tarafından öldürüldüğünü söyledi.

Geçtiğimiz birkaç gün içinde İsrail güçlerinin veya işgal altındaki topraklarda yaşayanların İsrail ordusu tarafından öldürüldüğüne dair çok sayıda rapor yayınlandı; Rapora göre bunların bir kısmı işgal güçlerinin hazırlık eksikliğinden ve hatalarından kaynaklandı, bazıları da direniş güçlerinin yakalanmasını önlemek için bilinçli olarak yapıldı.

Tesnim, çatışmaların ilk günlerindeki çatışma ve ölüm istatistiklerini inceleyerek ilginç bir istatistiğe ulaştı.

Özellikle 7 Ekim'de, yani operasyonun başlangıcında yaşanan çatışmalarda 1100'e yakın kişi öldürülmüş, yapılan araştırmalara göre bunların 80 ila 100'ü rejimin güvenlik güçleri tarafından öldürüldü, bunlardan sadece 25 kişinin Kibbutz Beri'deki çatışmayla bağlantısı var.

Bu rapora göre, savaşın başladığı ilk dakikalarda Gazze çevresinde çok sayıda kibbutz ve Siyonistlerin işgal ettiği yerleşim birimleri savaşa dahil oldu. Kibbutz Beeiri, Kefer Gazze, Kissufim ve Hasara bunların en önemlileri arasındaydı. Bu raporda özellikle Kibbutz Beeri’de yaşanan olayları ele alacağız.

Kibbutz Beeri, yaklaşık 1200 nüfusuyla Gazze'ye en yakın olan Gazze çevresindeki en kalabalık kibbutzlardan biridir. Beeri, Gazze'ye 4 kilometreden az uzaklıkta ve 7 Ekim'de çatışmaya giren ilk yerlerden biri.

*Kibbutz Beeri'nin Gazze Şeridi'ne göre coğrafi konumu

İbranice yayın yapan kaynaklara göre Aksa Tufanı operasyonu sabah 6.30'da başladı, Kibbutz Beeri'nin güvenlik ekibinden bir üyeye göre ise ilk çatışma tam olarak sabah 6.59'da meydana gelmişti. Bu rapora göre Direnişsavaşçıları Gazze'den bu kibutza kadar olan mesafeyi hiçbir engel olmadan yürüyerek veya motosikletle kat ederek üç ayrı noktadan buraya girdi.

* Direniş askerlerinin Kibbutz Beeri'ye giriş noktaları

Bu çatışmada Filistin kuvvetleri yaklaşık 170 kişiydi (İzzeddin Kassam Tugayları’ndan 150 kişi ve Ebu Ali Mustafa Tugayları’ndan 20 kişi) ve çatışmaları iki gün sürdü ve 9 Ekim öğlene kadar devam etti.

Kibbutz emniyet güçlerinin bazı üyelerinin söylediklerine göre, Filistinli grupların saldırısına ilişkin ilk uyarının ordu kaynakları tarafından değil, onlar tarafından yapılmış olması, ordunun dinleme sistemlerine ve iletişim sistemlerine siber saldırı yapılması ihtimalini artırıyor. Savaşın başlamasından önce ekipmanın bulunması, bu ihtimali daha olası hale getiriyor.

Kibutz Beeri güvenlik ekibinin komutanı Racheli Bankot şunları söyledi: Saldırının başlamasından yaklaşık 20 dakika sonra, bu bölgede yaşayan bir kişi onu aradı ve kibutzun etrafında motosikletli Filistinlileri gördüğünü söyledi.

Emniyet görevlisi şunları dedi: Şaka yaptığından emindim. Ordudan bize herhangi bir mesaj gelmedi ve 10 dakika sonra kibutz sakinlerinden direnişçilerin girişte evlerinin önünde olduklarını bildiren yüzlerce telefon aldım.

Kibbutz muhafızları ile Direniş güçleri arasındaki ilk çatışma sırasında, koruma biriminin 11 numaralı üyelerinden bazıları öldürüldü. Bölgede bulunan işgal rejiminin 13. Golani Taburu gibi bazı askeri birlikler ve çatışmayı fark edip yardıma gelen bazı polis güçleri de kayıplar vererek geri çekildi.

*Kibbutz Beeri güvenlik biriminden bazı ölülerin resimleri

Kararnameye göre, ilk çatışmadan 10 dakika sonra yardım güçlerinin bölgeye gönderilmesi gerekirken, çatışmaların diğer bölgelere de dağılması nedeniyle Şaldag biriminden (14 kişilik) ilk yardım birimi Hamas güçleri kibutza girdikten 2 saat sonra sabah 9.00'da bölgeye gelerek kibutzun girişine yerleştiler.

Şaldag, 7. Özel Hava Kuvvetlerine ait, Sayaret Matkal ve Şayeted-13  seviyesinde en üst birimler arasında yer alan özel bir birliktir.

Şaldag birimine ek olarak, Aman'dan (istihbarat birimi) bir birim olan Şayeted-13 (Deniz Özel Kuvvetleri), Yehlom (Savaş Mühendislik Kolordusu Özel Birimi), Loter Birimi (Ordu Terörle Mücadele Özel Birimi), Yamam'dan (Polis Özel Kuvvetleri) diğer yardımcı kuvvetler (Ordu İstihbaratı) ve Şabas'tan (cezaevleri teşkilatı) bir birlik de Kibbutz Beri'ye gönderildi, direniş güçleriyle yaşanan çatışmada her biri hayatını kaybetti.

İbranice yayın yapan kaynaklara göre, Kibbutz Beri'deki çatışma sırasında direniş güçleri tarafından 103 direniş gücü mensubu şehit edilirken, 85 Siyonist de öldürüldü, ancak İsrail ordusunun kurtarma güçleri akşam saatlerinde 110 kişinin cenazesini bularak taşıdı.

*Ölülerin bir kısmının Kibbutz Beri'ye taşınması

Kibbutz Beri'de yaşayan 25 kişinin İsrail askeri güçleri tarafından öldürülmesinin iki nedeni var: Birincisi, kuvvetlerin kendilerine sürpriz bir şekilde dayatılan bu tehditle başa çıkmadaki müdiriyet bozukluğu ve hazırlıksızlığı. Diğeri ise ordunun direniş grupları tarafından esir tutulan insanları öldürmeyi hedef alan programıdır.

Direniş güçleri yalnızca Kibbutz Beri savaşında 30'dan fazla esiri Gazze'ye götürdü ve Hamas'ın elinde bulunan toplam esir sayısının 250 kişi olduğu açıklandı. Bu arada esir sayısının artmasını önlemek amacıyla İsrail güvenlik ve askeri güçleri, diğerlerinden daha fazla risk altında olan esirlerden bazılarını öldürdü. İsrail'in Gazze'ye saldırmadaki ana planlarından birinin de esirleri serbest bırakmak, aksi takdirde ileride getireceği sonuçları önlemek için onları öldürmek olduğu söyleniyor.

Hamas'ın yakın zamanda yayınladığı bazı kadın esirlerle ilgili videoda, içlerinden biri, hükümetin (esirleri öldürme) kararı nedeniyle Netanyahu'yu şiddetle protesto etti.

 Bu vakaların yanı sıra yayınlanan görüntülere göre Kibbutz Beri'deki bazı beton binalar da tamamen yıkıldı. Görünen o ki bu olay İsrail güçlerinin ağır silah ateşiyle oldu. Bu çatışmlarda direniş güçleri bireysel silahlarla ve RPG'lerle savaşıyordu. Ancak kibutzdaki yapılarda oluşan hasarın boyutu, bu yıkımların en az 70 kg savaş başlıklı silahlardan kaynaklandığını gösteriyor.

İsrail'in Kanal-12 televizyonu, raporunun bir bölümünde Kibbutz Beri'de ilk gün yaşanan çatışmalara ilişkin şunları söyledi. İsrail Hava Kuvvetleri kibutzdaki anaokulunu vurdu ancak bu saldırının yol açtığı kayıpların sayısı hakkında hiçbir şey yayınlamadı. Kibutz anaokuluna düzenlenen saldırının bölgede faaliyet gösteren güçlerin komutanı Tuğgeneral Barak Hayram'ın isteği üzerine gerçekleştirildiği belirtildi.

*Kibbutz'un merkezinde bulunan anaokulu konumu

*Saldırı sonrası anaokulunun durumu

Kibbutz Beeri emniyet biriminin İsrail televizyonu Kanal-12'ye yaptığı açıklamaya göre, Barak Hayram komutasındaki ordu güçlerinin 7 Ekim'de çatışma bölgelerindeki performansı da pek çok eleştiriye yol açtı. Bu yetkilinin söylediklerine göre saldırganlarla yoğun bir şekilde çatışmaya girdiklerinde, ordudan takviye kuvvetler bekleme alanının dışında durup olayı izliyordu. Özellikle bölgeye az sayıda askerle geldiklerini görünce davranışlarının çok hayal kırıklığı yarattı.

Daha önce Eğuz eğitim birliği ve Golani tugayı komutanlığı da dahil olmak üzere çeşitli askeri görevlerde bulunan Barak Hayram da güneydeki ordusunun komutanlığı için adaylardan biri olarak kabul ediliyor.

tesnim