İşgal altındaki Filistin topraklarında Binyamin Netanyahu ve onun yargı reform planına karşıtı protesto gösterileri 28. haftasında da tüm şiddetiyle devam etti.
Siyonist rejim medyası, yargı değişikliği tasarısını protesto edenlerin Cumartesi gecesi işgal altındaki Filistin topraklarının muhtelif bölgelerinde sokaklara döküldüğünü bildirdi.
Geçtiğimiz aylarda, Tel Aviv, Hayfa, işgal altındaki Kudüs, Be'er al-Sabah, Rishon Letzion ve Herzliya dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin'in kuzeyinden güneyindeki bir çok şehir, Netanyahu'nun kabine ve yargı reform planına karşı gösterilere sahne oldu.
Netanyahu kabinesinin yargı reformu olarak bilinen planında, yargı sisteminin yetkileri azaltılacak ve bu rejimde yürütme ve yasama erklerinin gücü ve konumu güçlendirilecektir.
Bu planın Netanyahu tarafından ertelenmesine rağmen, göstericiler bunun tamamen iptal edilmesini talep ettiler.
Binyamin Netanyahu ve aşırı kabinesi, Siyonist rejimin yargı sisteminde yapısal değişiklik planının amacının yasama ve yargı erkleri arasında bir denge oluşturmak olduğunu iddia ediyor.
Buna istinaden, bu planın uygulanmaya başlandığı günden itibaren işgal altındaki topraklarda geniş çaplı gösteriler başlamış ve her hafta yüzbinlerce protestocunun katılımıyla gerçekleştirilmektedir ve bu gösteriler halen devam etmektedir. İşgal altındaki topraklarda benzeri görülmemiş gösterileri beklemeyen Netanyahu, kabinesini çöküşün eşiğine de gelmiştir. 2021'de iktidarı rakiplerine bırakan Netanyahu, bir yıl boyunca iktidara gelmek için her türlü çabayı sarf etti ve sonunda aşırı sağla koalisyon yaparak tekrar iktidara geldi.
Netanyahu'nun algısı, mevcut kabinenin çökmesi durumunda pratikte yeni kabineyi kuracak başka bir grubun kalmadığı veya büyük tavizler karşılığında yeni bir kabine için onlarla ittifak kurması gerektiği yönünde. Bu nedenle protestolar yoğunlaşınca Netanyahu yargı reformu planından çekildi ve uygulanmasını erteledi.
Sözde "yargı reformu" planının mimarı olarak anılan Siyonist rejimin Adalet Bakanı Yario Levin ve Netanyahu, onu Adalet Bakanlığı görevine getirebilmek için rakiplerine birçok taviz verdi. Adalet bakanı Levin, daha önce yasa devre dışı bırakılıp yargı sisteminde reform yapılmazsa istifa edeceği tehdidinde bulunmuştu. Görünüşe göre Levin artık istifanın eşiğinde. Levin'in tehdidi, Netanyahu'nun önerdiği yargı reformlarından taktiksel olarak geri çekilmesi nedeniyle radikal gruplar ve partiler tarafından eleştirilmesine neden olurken, diğer yandan kabinesine yönelik protestoları da güçlendirdi. Sonuçta Netanyahu'nun yargı reformlarından geçici olarak çekilmesi, protestocuları protestoları sona erdirmeye ve sokaklardan dönmeye ikna edemedi. Aynı zamanda Levin'in istifa etmesi halinde Netanyahu'nun kabinesinin çökme ihtimali var ve bu konu işgal altındaki topraklarda yeni bir kriz yaratabilir.
parstoday