İRAN KIZILAYI BAŞKANI PİR HÜSEYİN KULİVEND TÜRKİYE DEPREMİNİ DEĞERLENDİRDİ (VİDEO)

 

Görüntülenme: 1404 Tarih: 21 Mart 2023 19:54
İRAN KIZILAYI BAŞKANI PİR HÜSEYİN KULİVEND TÜRKİYE DEPREMİNİ DEĞERLENDİRDİ (VİDEO)

İran Kızılayı başkanı Doktor Pir Hüseyin Kulivend, Türkiye depremi ile ilgili olarak khamenei.ir ile bir röportaj yaptı.

Türkiye ve Suriye halkının ortak sözü: ‘Kardeşliğinizi Unutmayacağız’

Dr. Pir Hüseyin Kulivend: ‘Türkiye ve Suriye'deki bilanço gerçekten çok ağırdı, zaiyat çok fazla, insanı derinden üzüyor, 14 milyona yakın insan evsiz kaldı, belki de 300 km saha ziyareti yaptık, çok sayıda bina yıkıldı, büyük binalar, iki üç katlı ya da 12 katlı binalar, alt yapı, su sistemleri, elektrik, herşey. Suriye ve Türkiye'ye kurtarma ekibi ve insani yardım malzemelerini ulaştırabilen ilk ülke bizdik yani; İran İslam Cumhuriyeti Kızılayı. Kim bize yardım etti? İran İslam Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanlığı. Genelkurmay Başkanımız Muhammed Bagiri hemen bizimle irtibata geçti. Biz de ordunun uçaklarını Türkiye'ye, Devrim Muhafızlarının uçaklarını da Suriye'ye indirme kararı aldık. Biz Türkiye'ye tamamıyla gönüllü ve faal bir ekip gönderdik. Pratik yapmak için, kendimizi göstermek için veya reklam için oraya gitmedik. Orada gerçekten çalışmaya, insan kurtarmaya, acıları azaltmaya gittik, gerçekten sadece bu niyetle gittik. Allah bize gerçekten de çok yardım etti. Biz, Türkiye'ye yük olmadık çünkü herşeyimizi yanımızda götürdük. Kurtarma ekibimiz, sağlık ekibimiz, diğer ekiplerimiz. Kendimizi geliştirme adına tecrübe ve deneyimlerimizi belgesel formatında kaydettik. Türkiye'ye gittiğimizde gördük ki insanları şehirden tahliye etmişlerdi. Otobüslerle minibüslerle başka şehirlere taşıyorlardı. Okullara, camilere, yurtlara yerleştirmişlerdi. Üniversiteler, okullar online olmuştu, sonuçta tüm şehir boşalmıştı, %7-8 kadar anca kalmıştı, böylelikle kurtarma çalışmaları rahat yapılabildi. Kalabalık yoktu. Köylerde çadırkent kurmaya başladılar, elektrik yoktu, yakacak yoktu, tahta parçalarını yakıp ısınıyorlardı. Gerçekten çok zordu. İran İslam Cumhuriyeti Kızılayı, ordumuz ve Devrim Muhafızları (Sipah) çok iyi çalışmalar yaptı. Devrim Muhafızları Adıyaman'da bir çadır kent kurdu, ordumuz sahra hastanesi kurdu, kurtarma ekiplerimiz arama-kurtarma faaliyetine başladı, tüm çabalarıyla çalışıyorlardı çünkü teçhizatımız tamdı, ışık, alet diğer ekipmanlar. Başka arama-kurtarma ekipleri akşam olduğunda ellerinde gerekli malzeme olmadığı için çalışmaları durdurup gidiyorlardı fakat biz geceleri de çalışıyorduk. Merkezimiz Adıyaman’da valiliğin yanında Islahiye’de hastanenin yanındaydı. Günde 2 ya da 3 yardım uçağımız iniyordu, ben de o zaman bizatihi orada bulunuyordum. İran Kızılayı’na ve İran'ın yardımlarına çok teşekkür ediyorlardı. Erdoğan’ın damadı ziyarete geldiğinde ona dedim ki, ‘bakın görüyor musunuz bu kampı kuranlar bizim generallerimiz, Devrim Muhafızları komutanlarımız, yaptırım uygulanması gerekir denilen generallerimiz.’ Kurtarma ekibimizden bir genç tüm gücüyle çadırların kurulmasına yardım ediyordu, Devrim Muhafızları güçleri aynı anda 200 tane çadır kurdular. Diğer taraftan ordu komutanları, cerrahlar, dahiliye doktorları, ortopedistler, hemşireler, teknisyenler tüm imkanları beraberlerinde getirmişlerdi. İşte bizim komutanlarımız. Aynı şekilde ekiplerimiz gece gündüz demeden canla başla çalışıyorlardı. Görevliler arasında, halkın arasında konuştuğumuzda hepsinin ağzında ortak bir cümle vardı, bize çok teşekkür ediyorlardı. Hepsi dedi ki; şunu hiç unutmayacağız, ne zaman bir derdimiz olsa İran elimizden tutar. Böyle hatırlıyorlardı ve hepsi diyordu ki; biz komşuyuz, kardeşiz, bu kardeşlik duygusunu hiçbir zaman unutmayız, bu fedakarlığınız asla aklımızdan çıkmaz.’

kudusgunu.com

Yorumlar