Arap dünyasının ünlü yazarlardan Abdulbari Atvan, Londra'da yayınlanan Ray el Yevm gazetesindeki köşe yazısında, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın son konuşmasını değerlendirdi.

Abdulbari Atvan'ın kaleme aldığı yazı şöyle:

"Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, işgalci rejim tarafından Kariş enerji sahasından petrol ve doğal gaz çıkarma faaliyetlerinin başlandığı dönemde sert bir uyarıda bulundu ve Lübnan'da yeni bir felakete yol açabilecek çöküş ile kaos ve aynı zamanda İsrail'in en büyük hedef olduğu olası bir bölgesel savaştan bahsetti.

Seyyid Hasan Nasrallah konuşmalarında ABD'yi, Washington'un bölgedeki kuklası olan işgalci rejimi hedef alarak defalarca tehdit etti, ancak yeni tehditlerin eskisinden tamamen farklı olduğu gözüküyor. Zira Lübnan'ı içinde bulunduğu ekonomik krizden kurtarmak ve yabancı sermayenin akışı ile milyonlarca Lübnanlının acısını azaltmak amacıyla Tel Aviv ile sağlanan deniz sınırı anlaşmasına bel bağlamanın hiçbir işe yaramadığı ortaya çıktı.

Bu anlaşmanın getirisi, Amerikan baskısını Lübnan ve halkına yönelik artması oldu.

Bu konuşmanın zamanlaması ve mesajları tamamen uygundu ve Seyyid Hasan Nasrallah uygun zamanı dikkatle değerlendirdi.

Hasan Nasrallah, Amerikalılar ve bölgedeki müttefiklerinin Lübnan'da sistemi çökertme ve kaos yaratma peşinde olduğunu belirterek onların başarısız olacağını söyledi. Onlar hayal kurarak büyük ızdırap ve acı çeken Lübnan halkının kendi değerleri, ulusal egemenliği, onuru ve güvenliğini savunmaktan vazgeçeceğine göz dikmişti.

Önemli konu şu ki Seyyid Hasan Nasrallah tam bir çöküş ve kaos ihtimalinden bahsetti. O, Lübnan direnişinin ve yurt dışındaki müttefiklerinin olası tüm askeri senaryolara hazır olduğunu ve seyirci kalmayacaklarını söyledi ve ABD’nin gözdesi işgalci rejimi hedef alabileceklerini aktardı.

Nasrallah konuşmasında, Amerikan temsilcisini sınır belirleme anlaşmasını sonuçlandırmak için acele etmeye zorlayan Kariş gaz sahasına üç insansız hava aracının gönderilmesi konusuna da işaret etti.

Nasrallah'ın konuşması ile tehditlerine kuşkuyla bakanlarla hemfikir değiliz. Lübnan lirası dolar karşısında 75 bine ulaştı.  Gıda ürünleri ve temel ihtiyaç maddelerinin fiyatı sadece yoksulların değil, orta sınıfın da alamayacağı bir düzeye geldi. Lübnan vatandaşları çocuklarına bir parça ekmek alamaz hale geldiğinde veya elektrik, tıbbi ilaç veya güvenlik olmadığı bir durumda, büyük patlama tek seçenektir.

Peki İsrailliler ve Amerikalılar Nasrallah'ın uyarılarını ciddiye alıp Lübnan'daki müttefikleriyle birlikte yıkıcı kaosa doğru ilerlemeyi bırakacaklar mı, yoksa Nasrallah'ın tehditlerine aldırış etmeden planlarını uygulamaya devam mı edecekler?

Amerika ve İsrail'in böyle bir tutumuna Seyyid Hasan Nasrallah'ın kısa ve öfkeli konuşmasının sonunda verilen cevap şu oldu:

Lübnan'ı kaosa ve çöküşe sürüklemek isteyenler de bunun sonuçlarını beklemeli"

Arap yorumcu Abdulbari Atvan, kaleme aldığı yazıyı şu sözlerle tamamladı:

"Büyük ve tehlikeli bir deprem yolda. Belki de bir mucize olmazsa deprem Güney Lübnan'da patlak verebilir, ancak biz mucizeler çağında yaşamıyoruz."

Hasan  Nasrallah’tan  ABD’ye  Sert  Uyarı

Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, direniş komutanlarından İmad Muğniye'nin şehadet yıl dönümü nedeniyle perşembe günü bir konuşma yaptı.

Hasan Nasrallah konuşmasında, ABD yönetimini 'ülkenin iç işlerine karışmaması' konusunda uyardı ve Amerikalılara seslenerek, “Eğer Lübnan'ı kaosa sürüklemek isterseniz acı hissettiğiniz noktayı vuracağız. Böyle bir şey olursa, sevdiğiniz İsrail ile savaş seçeneğine doğru gideceğiz.” diye konuştu.

tesnim