MUHAMMED EL BEŞİR HUDARİ: SİYONİST İŞGALCİ İLE NORMALLEŞME KABUL EDİLEMEZ

Tunus’taki Filistin’e Destek Derneği Başkan Yardımcısı Muhammed El-Beşir Hudari, Filistin hakkının Tunus halkınca temel ve önemli bir hak olduğunu belirterek, Tunus halkının işgalci İsrail’e karşı direnişte daha aktif yer almaya hazır olduğunu söyledi.  

Görüntülenme: 735 Tarih: 31 Ocak 2023 14:39
MUHAMMED EL BEŞİR HUDARİ: SİYONİST İŞGALCİ İLE NORMALLEŞME KABUL EDİLEMEZ

Filistin Enformasyon Merkezi'nin kendisiyle yaptığı röportajda Hudari, “Tunus’taki siyasi konjonktürün gölgesinde Filistin’e Yardım Derneği'nin çalışmalarını ve direniş faaliyetlerini sürdürmektedir. Dernek olarak sportif ve kültürel faaliyetlerle uzaktan seminerler ve Filistin’in yerel ve uluslararası günlerini kutlamakla Filistin davasının sürekli Tunus halkının vicdanında diri kalmasını sağlamaya çalışıyoruz.” dedi.

Tunuslu aktivist verdiği bilgide ayrıca, Filistin’e Yardım Derneği’nin Tunus’taki bazı sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte bir dizi etkinlik yaptığını hatırlatarak, büyük komutan Muhammed Ez-Zuvari’nin şehit edilişinin yıl dönümünde yaptıkları etkinliğin yanında Filistin Toprak Günü ve İşgalciyle ilişkileri normalleştirmeyi reddeden sportif faaliyetin bunların başında geldiğini ifade etti.

Tunus Filistin halkına yardım ediyor

Tunus’un işgal varlığını çevreleyen ülkelerin dışında Siyonist saldırıya uğrayan tek ülke olduğunu hatırlatan Hudari, 1948 yılından şimdiye kadar Tunus’un Filistin davası için birçok şehit verdiğini, bilim adamı Muhammed Ez-Zuvari’nin de direniş nedeniyle şehit edildiğini ifade etti. 

Hudari devamla, bütün bu olaylar bir hususa işaret ediyorsa onun da Tunus halkının işgale karşı direnişin her şekline nasıl iştirak ettiğinin derinliğini gösterdiğini kaydetti.

Filistin halkının önce İngiliz daha sonra da Siyonist işgale karşı yüz yıldan fazla bir süredir direniş gösterdiğini ve bu direnişte destan yazdığını belirten Hudari, vatanı, namusu ve Müslüman ümmetin kutsalları için büyük fedakârlık ortaya koyduğunu, binlerce şehit, esir ve yaralı verdiğini, milyonlarca kişinin bundan dolayı mülteci duruma düştüğünü, bu halkın direnişiyle kenetlenmiş bir vasiyette ve onu kucaklayarak hâlâ yoluna sabit adımlarla devam ettiğini hatırlattı.. 

Direniş artarak devam etmektedir

Filistin direnişinin artan ve gelişen eylemlerine de değinen Tunuslu aktivist, Siyonist işgalcinin tecavüz ve saldırılarına karşı direnişin artan eylemlerini takdir ettiklerini belirterek, Filistin direnişinin çok eski ve köklü olduğunu, tarihinin işgalcinin tarihinden daha eski olduğunu söyledi.

Tunuslu aktivist devamla, “Filistin direnişinin yaşı yüz yılı geçmiştir. İlke ve metodunda sabittir. Ancak ortaya koyduğu direnişin şekli, keyfiyeti, unsurları ve araçları farklı ve değişkendir. Uzak düşmandan önce yakındaki düşmanın bütün baskı, zulüm ve sindirmelerine karşı güç ve donanımında büyümeye devam ediyor. Siyonist rejimin tasfiye ve infaz politikalarına rağmen düşmanın politikalarına üstün gelmeyi başarmıştır.” dedi. 

Hudari açıklamalarında, direnişin Gazze sınırlarını aştığını ve Kudüs Kılıcı Savaşı'ndan sonra el-Halil, Nablus ve Cenin şehirlerine taşındığını söyledi.

Hudari devamla, 2022 yılının işgalciye karşı nitelikli ve acıtıcı eylemlerin yılı olduğunu, eylemlerin işgal altındaki bütün Filistin topraklarıyla kuşatma altındaki Gazze topraklarına yayıldığını, değişik eylemlerde direnişin yıl içinde 31 Siyonist’i tasfiye ettiğini, bu rakamla 2022 yılının işgal askerlerinin kaybı açısından en kanlı yıl olduğunu kaydetti. 

Sözlerini şöyle sürdürdü: “Siyonist işgal rejiminde yapılan seçimlerin ardından Netanyahu’nun yükselişe geçip kurduğu fanatik ve bağnaz hükümetin Knesset’ten güven oyu almasını göz önünde bulundurduğumuzda bu yılın sıcak geçeceğini ve bunun işgalci çetelere karşı intifada veya savaşa zemin hazırlayabileceğini söyleyebiliriz.”

İşgalciyle normalleşme kabul edilemez

İşgalciyle ilişkileri normalleştirmeye karşı mücadeleye de değinen El-Hudari, “2011 yılında Tunus’ta başlayan devrim sürecinde sarf edilen ‘Halk rejimin düşmesini istiyor’ sloganı siyasi ve sivil olarak bugün ‘halk Filistin’in özgürlüğünü istiyor’ sloganıyla tamamıyla eşleştiğini söyledi. 

Buradaki sivil toplum kuruluşlarının art arda gelen parlamentoları işgalciyle ilişkileri normalleştirmenin suç sayılması için kanun çıkarmaya zorladığını ve bu konuda ciddi baskı oluşturduklarını hatırlatan El-Hudari, bu durumun işgalcinin bu girişimin başarısını engellemek için bölgesel ve uluslararası baskı çevreleri oluşturduğunu ifade etti. 

Sözlerini şöyle sürdürdü: “Siyonist işgal rejiminin bazı sanatçıları davet etmesine, doğrudan veya dolaylı, yabancı veya hayali şirketlerle ticari ortaklıklar kurarak bu konuya dört elle sarılmasına rağmen, işgalciyle normalleşme halk tarafından tamamıyla reddediliyor.”

Katar’ın 2022 olimpiyatlarda Filistin’i gündeme taşımasına da değinen El-Hudari “Katar 2022 olimpiyatlarda Filistin hakkının derinliğini ifade etmede başarılı olmuştur. Bu çabalar neticesinde düşmanın itirafıyla Filistin, olimpiyatların şampiyonu olan 33'üncü takım gibiydi. Bu çalışmalar Arapların Filistin’e ne denli bağlı olduklarını ve ne denli ilgili olduklarını gösterdi. Yine bu çabalar işgalcinin Arap rejimleriyle yaptığı bütün normalleşme anlaşmalarına rağmen halkların Filistin’i ne kadar sevdiğine de ışık tuttu. Halkları Filistin’den uzaklaştırmak isteyen bu anlaşmalar onların Kudüs ve Mescidi Aksa’ya yönelik fıtri bağlılıklarını değiştiremedi”.

Bu tablonun işgalciyi fazlasıyla rahatsız ettiğine dikkat çeken El-Hudari, bu durumun bazı Siyonistlerin normalleşme stratejisini gözden geçirip sorgulamaya, bunun yerine resmi boyuttan önce halka odaklanmanın gerektiğini ifade etmeye başlamalarına neden olduğunu kaydetti. 

 Filistin Enformasyon Merkezi

Yorumlar